Değişiklik çok ama...

Haberin Devamı

AKP milletvekili aday listelerine hızla bir göz attığımızda öncelikle çok sayıda milletvekilinin (Başbakan Erdoğan sayıyı 167 olarak açıkladı) yeniden aday gösterilmediğini görüyoruz. Tek başına iktidarda olsa dahi bu kadar geniş çaplı bir yenilenme her parti içi belli riskler taşır.

Erdoğan günler öncesinden parti grubuna büyük değişiklik yaşanacağını söylemiş, onların gönlünü alarak bu riski en aza indirmeye çalışmıştı. Dün de listeler açıklandıktan kısa süre sonra benzer bir açıklama yaptı.

Peki “AKP’nin küskünlerinden iktidar partisini seçimlerde zorlayacak bir tepki gelir mi?” diye sorulacak olursa bunun cevabı “Hiçbir şekilde mümkün değil” olacaktır. Birincisi, güçlü bir tepki gelmez; ikincisi, gelse bile etkili olmaz.

Çünkü AKP’de “bu seçim olmazsa gelecek seçim” düşüncesi çok yaygındır. Nitekim bu seferki listede, daha önce aday gösterilmemiş olmalarına rağmen küsmeyip çalışmayı sürdürmüş çok sayıda isimle, özellikle İstanbul’da, karşılaşıyoruz.



Güneydoğu’da beklenen olmadı

AKP listesinde “gidenler” arasında özellikle Dengir Fırat, İhsan Arslan, Murat Mercan, Abdurrahman Kurt, Suat Kınıklıoğlu, Erol Cebeci gibi geçen dönemde öne çıkmış bazı isimlerin altını çizmek isterim. Bu isimlerin Erdoğan tarafından “cezalandırılmış” olduklarını pek sanmıyorum, muhtemelen eğer isterlerse, parti yönetimine kaydırılabilirler.

Güneydoğu milletvekillerinin neredeyse tamamının bu sefer aday gösterilmemiş olmasıysa siyasi açıdan en dikkat çekici gelişmelerden biri. Erdoğan, Kürt milletvekillerini, ya “demokratik açılım”a yeterince sahip çıkmadıkları için dışladı ya da 12 Haziran’dan sonra açılıma eskisi kadar önem vermeyecek. İkinci seçeneğin pek mümkün olduğunu sanmam ancak Diyarbakır eski Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Galip Ensarioğlu’nu saymazsak, Güneydoğu’da siyasi açıdan öne çıkmış herhangi bir ismi aday listelerinde göremiyoruz. Eğer BDP, Leyla Zana, Hatip Dicle, Şerafettin Elçi, Altan Tan gibi isimleri Meclis’e taşıyabilirse, AKP’nin Kürt sorunu konusunda onlarla rekabet edebilmesi iyice zorlaşacaktır.

AKP’de liste başlarının hemen tümünün “A takımı” tarafından doldurulmuş olduğunu görüyoruz. Aliye Kavaf ve Mehmet Aydın (kendi istemedi) dışında tüm bakanlar listede ve nerdeyse tümü liste başı; grup başkanvekilleri ve parti genel başkan yardımcıları da öyle. Demek ki hükümette, partide ve TBMM Grubu’nda pek sorun görülmüyor, ama daha alt düzeylerdeki milletvekillerinin önemli bir bölümünün mevcut tempoya tam anlamıyla ayak uyduramadığı düşünülüyor.

Beklentiler yüksekti

Ancak bu kadar büyük değişikliğin ardından yeni isimlere baktığımızda AKP’ye yepyeni bir dinamizm getirebilecek çok fazla kişiyle ben karşılaşmadım. Tabii Başbakan’ın Nabi Avcı, Yalçın Akdoğan gibi danışmanları istisna. Ancak onlar zaten Erdoğan’ın yanıbaşında çok aktiftiler. Şimdi merak edilen, Erdoğan’ın yeni dönemde onlardan nasıl yararlanacağı.

Daha önce de değindiğimiz gibi, Güneydoğu için çok isim zikredilmişti ama Ensarioğlu dışında tahminler tutmadı. Ülkücü hareketten de Naci Bostancı ve Alparslan Türkeş’in küçük oğlu Kutalmış Türkeş dışında bildik isme raslamadım; ne Ramiz Ongun, ne Mümtazer Türköne listelerde yer alıyor.

Soldan da yeni isim yok ancak 2007’de AKP’de seçilmiş olan Ertuğrul Günay, Ayşe Nur Bahçekapılı, Erdal Kalkan, Mehmet Domaç ve İbrahim Yiğit yine seçilebilecek yerlerde yer alıyorlar.

Alevi aydını Reha Çamuroğlu’nun yeniden aday gösterilmemesi herhalde kimseyi şaşırtmamıştır ama onun yerini doldurabilecek bir Alevi şahsiyetin listelerde olduğunu duymadım, belki ben yanılıyorumdur.

Kadın adaylar konusunda da Başbakan beklenti çıtasını epey yükseltmişti, fakat AKP listelerini hızlı bir şekilde CHP’ninkilerle kıyasladığımızda, seçilebilecek yerlerdeki kadın aday sayısının ana muhalefet partisinde daha fazla olduğu izlenimi edindim. Tabii ki seçilebilecek yerlerde başörtülü aday yok. 12 Haziran gecesi bu izlenimin doğru olup olmadığını anlayacağız.

AKP listeleri, popüler isim konusunda da beklentileri tam karşılayamadı. Hakan Şükür var ama mesela İbrahim Kutluay, İbrahim Tatlıses veya Metin Şentürk yok; gazeteci Yiğit Bulut da öyle...

Toparlayacak olursak, AKP listesi bir değişim arayışının sonucunda şekillenmiş ama değişim yukarıda değil de daha çok aşağıda yapılmış. 12 Haziran sonrasında TBMM’ye, yeni ve sivil bir anayasa yapmak gibi, normalin üstünde görevler düşeceğe benziyor. Ayrıca Erdoğan’ın seçimle gelen ilk cumhurbaşkanı olmak istediği ileri sürülüyor. İşte AKP listesini bir de bu açılardan irdelemek lazım.

Onu da yarın yapalım.

DİĞER YENİ YAZILAR