SEÇMELİ DİL DERSİNE İLK TEPKİLER/3
Yaşayan dil ve lehçelerin yeterli sayıda öğrenci bulunması halinde seçmeli dil dersi olarak öğretilecek olmasını tartışmayı sürdürüyoruz. Bugün, sesi her geçen gün daha güçlü çıkan Türkiye’deki Çerkes hareketinden bir konuğumuz var. Bu hareketin öne çıkan isimlerinden olan Yalçın Karadaş ile, seçmeli dil dersi uygulamasının Çerkes dillerine muhtemel etkilerini tartıştık:
Seçmeli ders adımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu somut durum artık ertelenemez hâle gelen ana dil eğitimi için çalışmaların devletçe organize edilmesini zorunlu hale getirmiştir. Bu çalışma olması gerekendi ve bir an önce hazırlıklar tamamlanarak hayata geçirilmelidir.
Seçmeli ders hangi yaştan itibaren hayata geçirilebilir, geçirilmeli?
Anaokullarından itibaren çocuklarımıza Türkçe yanında ailesinin istediği ana dili eğitimi verilebilir, verilmelidir. Lise çağından itibaren ise gencin istediği bir dili öğrenebilmesinin yasalarla önü açılmalıdır. Yani bir Çerkes genci istiyorsa lisede de ana dilini geliştirebilmelidir.
“Yeterli sayıda öğrenci” şartı Çerkes dilleri için sorun çıkarır mı?
Ülkenin bazı küçük bölgelerinde Çerkesler açısından sorun çıkacaktır. Ancak Çerkeslerin hızla şehirleşen bir etnik kimlik olmaları nedeniyle özellikle büyük kentlerde sayı konusunda zorluk yaşayacaklarını sanmıyorum. Yeter ki bu seçimleri nedeniyle bazı öğretmen ve öğrenciler tarafından dışlanmayacakları demokratik bir yapı için Anayasa’dan başlayarak temelden devlet ve hükümet organları gerekli düzenleme ve terbiyeyle her insanımıza eşit mesafede, yapıcı yaklaşabilsinler.
Çerkeslerin farklı dil ve lehçeleri söz konusuysa bunlardan hangisi öğretilecek?
Türkiye’deki Çerkeslerin yüzde 80’den fazlası Adığe kimliğinden gelen insanlardan, kalanın önemli bir kesimi de Abazalar başta olmak üzere, daha az sayıda halklardan oluşur. Adığe ve Abaza dili öğretimi kesin olmakla birlikte, örneğin Çeçen, Oset ve Lezgi Avar gibi daha az sayıda gruplar için de sayıca yeterli oldukları bölgelerde isterlerse kendi ana dillerini öğretecekleri bir sistem kurulabilir. Bu konularda Türkiye’de ciddi bir örgütlenme geleneği olan bu halkların sivil örgütlenmelerinden ve aydınlarından her zaman destek alınabilir. Zaten Kafkas ya da Çerkes halkları Rusya Federasyonu içinde cumhuriyetlere ve üniversite, akademi vs. eğitim kurumlarına sahip oldukları için, nüfus azlığına rağmen altyapı konusunda Türkiye’deki çoğu etnisiteye göre avantajlara sahiptirler. Yani anavatanlarındaki yapılardan destek almaları kolaydır. Yeter ki Türkiye Cumhuriyeti ve ikincil olarak da Rusya Federasyonu bu konuda iyi niyetli ve akıllıca politikalarla bu halkları desteklesinler.
Bu dersleri kimler verecek? Devlet öğretmen açığını nasıl kapatabilir?
Elbette devletin maaşlı öğretmenleri dersleri verecek. Devletimizin böyle bir altyapı oluşumu için ciddi planlamaya gerek var. Ancak iyi olan şu ki zaten Çerkesler bu konuda çalışmalara birkaç yıldır hız vermiş durumdalar. Gerek öğretici gerekse müfredat konusunda ciddi çalışmalar içerisindedirler. Ayrıca Kafkasya’daki cumhuriyetleri ve kadroları da yardıma hazırdır. Devlet eksikleri kapatmak konusunda el verdiğinde hızlı bir eğitim seferberliği yolun kısalmasını sağlayacaktır. Yeter ki demokratik bir ortam oluşsun, insanlar dillerini öğreniyorlar diye dışlanmasınlar ve işsizlik, ötelenme vs. ile korkutulmasınlar. Yani devlet bu konuda “samimi” olsun. Halk dilini öğrenmek isteyenleri “bölücü” ilan edip, ötekileştirip tepki göstermesin.
Ders materyalleri var mı? Nasıl yaratılabilir?
Kafkasya’daki mevcutlar geliştirilebilir ve Türkiye’ye göre revize edilerek yenileri de yaratılabilir. Devlet gerçekten istiyor ise, Çerkesler bu konuda büyük bir şevkle görev alırlar. Ben bile 30 yıllık mimarlık mesleğimi bir kenara bırakır, ekonomik getirisine fazla bakmam ve Çerkesçe öğretmeni olurum.
Çerkeslerin ana dilde eğitim talebi var mı? Eğer varsa seçmeli dersten ana dilde eğitime geçiş daha kolay mı olur, yoksa önünü mü tıkar?
Bazı Çerkes0lerin ana dilde eğitim talepleri elbette var. Ancak şahsi olarak önce ana dil öğretimiyle bir yola girilmesi ve pratikte yaşanması muhtemel aksama ile sorunların giderilmesi taraftarıyım. Ülkemizdeki ezberler tam olarak bozulmadan, tam demokratik bir yapı kurulmadan bırakın ana dilde eğitimi ana dil eğitimi bile mümkün olamaz. Önce gerçekten niyetli ve kararlı olmalıyız. Başta devlet, hükümet, aydınlarımız ve elbette halklar...
YARIN: Seçmeli dil dersinde ana dilde eğitime uzanan yol
Çerkes araştırmacı Yalçın Karadaş: ‘Biz Çerkesler hazırız yeter ki ezberler bozulsun’
Haberin Devamı