“YETER Kİ ONURSUZ OLMASIN AŞK!”

İslında Ajda’yı eleştirir, 5 yıllık erkek arkadaşını korurken, ufak bir not eklemeyi unutmamıştım...

Haberin Devamı

İslında Ajda’yı eleştirir, 5 yıllık erkek arkadaşını korurken, ufak bir not eklemeyi unutmamıştım...

“Fazla tanımadığım Okan Tapan bu söylediklerimi hak ediyor mu bilmiyorum?” demiştim...

Ajda’nın sahne aldığı Enrico Macias’la geçmiş aşk haberlerine bozulmasını haklı bulmuştum Okan Tapan’ın... O yazıyı yazdığım anı bugün gibi hatırlıyorum...

Yazarken, bu işin altından bir maraza çıkabilir diye kalbim elimi dürtmüştü:

“Okan Tapan bu söylediklerimi hakediyor mu?” sorusunu beynim değil kalbim sormuştu...

Yanıt geldi...

Bir kez daha kalbim haklı çıktı:

Okan Tapan isimli, 5 yıldır Ajda’yla ilişkisi olan zat, Les Ottoman’da Q Jazz Bar için rezervasyon yaptırıyor...

Kiminle?..

Yeni kız arkadaşıyla...

Kimi dinlemeye?..

Daha birkaç gün önce olaylı şekilde ayrıldığı sevgilisi Ajda Pekkan’ı dinlemeye...

Fazla söze gerek yok...

Okap Tapan gazetelerde boy boy resimleri çıksın, yeni kız arkadaşıyla eski sevgilisine nispet yaparken görülsün, reklamı olsun diye özellikle Ajda Pekkan’ın sahne alacağı yere en faça masadan yer ayırtmakta...

Jazz Bar’ın sahibi Mehmet Ali’yi tanırım...

İyi niyetli Türkiye’ye gerçekten jazzı sevdirmeye çalışan bir misyonerdir...

Bodrum Türkbükü’ndeki barlar millete göbek attırmaya uğraşırken, o boş kalmak pahasına ısrarla jazz yaptı bütün bir yaz...

Ama aynı Mehmet Ali, üstelik Ajda Pekkan’a hayatında ilk kez jazz söylettirecek projeyi hayata geçirmişken, “Kusura bakma Okan bey, burada bugün müzikte bir ilk yapılacak... Ajda jazz söyleyecek... Bunu sizin aşk kavganıza malzeme etmeyelim...” demedi, diyemedi...

***

Yaşamın magazinleşmesi işte bu...

Q Jazz Bar’ın sahibinin bile, Ajda’dan ayrılan eski sevgilinin tamamen şov amaçlı, reklam amaçlı rezervasyonuna bile, “Hayır” diyememesidir hayatın magazinleşmesi...

Hayat, eski sevgililerin bitmez tükenmez kavgalarını manşete çıkardıkça, haber sadece sevgili kavgalarından ibaret oldukça, herkes kendini ona göre konumlandırıyor...

Q Jazz Bar bile bir eski sevgili kavgasından medet umuyor...

***

Bu işin bir yönü...

Ama Okan Tapan’la ilgili yönü daha da vahim...

Bir erkek 5 yıl çıktığı bir kadına hiç mi saygısı yoktur ki, bir başka ünlü kadınla onun sahne aldığı mekana gidip nispet yapmaya çalışır?..

Enrico Macias’ın intikamını mı almaktadır kendince?..

İntikamını almadı mı ki fazlasıyla?..

Ajda’yla 5 yıllık ilişkisini noktalayıp bir başkasıyla el ele görülmedi mi?..

Bu kin ve intikam niye?..

Ya yanındaki genç kadını, bu oyuna alet etmeye çalışmak niye?..

Yanındaki kız arkadaşı, eski sevgilisiyle oynadığı oyunun bir piyonu mudur ki, bu tavrı haketsin?..

Beraberindeki insan Türkiye’nin en ünlü uluslararası sanatçılarından birinin çok iyi eğitim almış kızı...

Aylin Livaneli...

Hani bu beyefendinin dışında hiç kimsenin tanınmaya, bilinmeye ve şov yapmaya ihtiyacı yok...

***

Biliyorum, şov dünyası inanılmaz pisliklerin döndüğü, insan onurunun, haysiyetinin, gururunun ve kişiliğinin yerlerde süründüğü, inanılmaz bir çark...

Bu dünyada sevgiyi ya da aşkı, onurunla yaşamak çok zor... Üstüne bulaşan pisliklerden, çöplüklerden sıyrılıp, “Yeter ki onursuz olmasın aşk” diyebilmek, sadece şarkılarda bir melodi...

Ama yine de, Okan Tapan isimli beyefendi, bir süperstarın etinden sütünden ayrıldıktan sonra bile bu kadar yararlanmamalı...

Biten bittiğiyle kalmalı...

Bugün bunu eskisine yapan, yarın aynısını başkasına yapar...

Ajda ekstrayı iptal etmekle iyi yapmış...

Bugünlerde Jazz söylemesin...

Sesleri uyar mı bilmem...

Ama Levent Yüksel’le bir düetin tam zamanıdır...

“Yeter ki onursuz olmasın aşk...”

DİĞER YENİ YAZILAR