İki hafta önceki Pazar akşamıydı...
Bir dostumla futbol üzerine uzun bir sohbet yapıyordum...
Arkadaşıma; Ağustos ayında Feyenoord'u eledikten sonra, o andaki duygu patlamasıyla; "Arsenal Onunla oynayalım..." diye, Arsenal'li arkadaşımı Londra'dan aradığımı, sonra da kurada Arsenal'i görünce hayrete düştüğümü söylemiştim...
***
Sohbet sürüyordu ki, yine meydan okuma dürtüm tavan yapmaktaydı...
O gece de;
-"Liverpool çıksın bu sefer bize... Liverpool'u istiyorum..." diye tutturdum...
-"Görelim bakalım 8-0'ı... Şimdi kaç kaç bitecekmiş?.."
Söyledikten sonra da ekledim;
-"Biliyorsun böyle durumlarda evrene gönderdiğim mesajlar çıkıyor genelde... İçimden geçen niyetler kendiliğinden oluveriyor... Tehlikeli bir mesele olduğunun farkındayım... Ne yazık ki söyledim bir kere Liverpool'u... Yapacak bir şey de yok..."
***
Dün iki kişiyle; özel bir sohbette uzun bir yemekteydim...
Telefonlara mümkün olduğunca bakmamam gerekiyordu...
Kura çekimi esnasında telefonum sessizde kaldı...
Bakmadım...
Bir saat sonra haberim oldu kuradan ve Liverpool'dan...
Pazar gecesi konuşma yaptığım o dostumu aradım hemen...
Daha ben konuşmaya başlamadan o konuşmaya başladı...
-"Nasıl bir niyet varmış abi sende, anlamadım gitti..."
Artık her sözümde bir "hikmet" arıyordu arkadaşım...
-"Ne olur dersin maç?.." diye sordu...
-"Sana şöyle söyleyeyim..." dedim...
-"Londra'ya maça gitmedim... Çünkü Arsenal'in zor bela kazanacağını düşünüyordum maçı...
Kök söktüreceğimizi biliyordum, ama tur atlayamayacağımızı hissediyordum... Yazmıştım zaten... Liverpool karşısında ise Arsenal maçına göre daha iyimserim...
Daha fazla tur şansımız var...
Atlayamasak bile önemi yok...
Liverpool'un çıkmasından çok keyifliyim..."
***
Beşiktaş Liverpool'la eşleşerek "müthiş bir kura" çekti...
Bütün dünya ve elbette İngiliz medyası 8-0'lık maça referans yapıp, Beşiktaş-Liverpool eşleşmesinden bahsedecek...
Bu yıl Beşiktaş Chelsea'yi İstanbul'da tek devreli maçta 1-0 yendi...
Arsenal karşısında 1-0 yenildi...
0-0'lık berabere kaldı; kıl payı farkla elendi... Tottenham'la Londra'da 1-1 berabere kaldı, İstanbul'da 1-0 yendi...
Üç Premier lig takımına karşı iki galibiyeti, iki beraberliği bir yenilgisi var Beşiktaş'ın...
***
Sezon öncesi yendiği Chelsea şu anda Premier Lig'de lider...
Arsenal 6. sırada...
Tottenham 7. sırada...
Resmi maç sonuçlarına göre, Beşiktaş 6. Arsenal'la; 7. Tottenham'ın tam ortasında...
Liverpool ise Premier Lig'de bu sezon 10. sırada...
İsmi büyük...
Birkaç yıl önce İstanbul'da Beşiktaş'a 2-1 yenilirken, İngiltere'de 8-0 yendi...
***
Profesyonel futbol eğer bir show business işiyse...
Eğer futbol; keyifse, rekabetse, ilginçlikse, ironiyse...
Beşiktaş-Liverpool eşleşmesinden daha güzel bir eşleşme olamaz...
Öyle bir eşleşme ki;
Her şey var...
Mazide hatırlanmak istemeyen bir skor...
İnönü'de desibel rekoru kıran bir Beşiktaş seyircisi...
8-0'dan sonra ti'ye alınan bir takım...
Rövanşı almaya ahdeden bir camia...
***
Beşiktaş seyircisi o maçta Olimpiyat stadını fuller...
Liverpool'daki maça gelince;
Takım eksik olmasın ve formda kalsın...
Ben Beşiktaş'ı değil; Liverpool'un halini düşünürüm...
Bu yıl finale gideceksen, hepsiyle karşılaşacaksın nasılsa...
Liverpool bir önce olmuş, bir sonra fark etmez...
İngiltere ve Avrupa başlasın şimdiden konuşmaya bu eşleşmeyi...
Arsen Wenger'e de sorsunlar...
Demecini niye değiştirmek ihtiyacı duydu diye...
Hülasa...
Liverpool'u elemeden finale gitmek, Beşiktaş'a yakışmaz!..
*****
ALİ DÜRÜST HAKLI...
Galatasaray, bu sezon stadını Beşiktaş'a vermemekle dostluğa aykırı davranmış olabilir... Ama bu olay; Ali Dürüst'ün "Konya'da değil... İstanbul'da oynayacağız derbiyi" demesindeki haklılık payını yok etmiyor...
Ali Dürüst bir Galatasaray yöneticisi... Galatasaray'ın çıkarları için doğru davranıyor...
Sonuna kadar haklı...
***
Kurallara göre, Galatasaray'ın Beşiktaş'la; İstanbul dışında oynamama hakkı var... Konya'daki 3-0'lık Beşiktaş-Trabzon maçını gördükten sonra; Bir Galatasaray yöneticisinin,
-"Biz söz vermiştik... Konya'ya gidiyoruz..." demesi beklenmez... Ali Dürüst de bekleneni yapıyor ve "Konya'ya gitmiyoruz... İstanbul'da Olimpiyat'ta oynayacağız derbiyi..." diyor...
***
Buna kızmak hiç kimsenin hakkı değil... Galatasaray ya da herhangi bir takımın yöneticisinin görevi, takımının çıkarlarını kollamak, en iyi ortamda mücadele etmesini sağlamak...
Ali Dürüst de bunu yapıyor...
Fakat... Beşiktaş seyircisiyle ilgili bir fakat var...
*****
BEŞİKTAŞ SEYİRCİSİ ALİ DÜRÜST'E NE CEVAP VERMELİ?..
Beşiktaş seyircisi Ali Dürüst'ün sözlerine kızarsa çok büyük ayıp eder... Galatasaray yöneticisinin görevi kendi kulübünün çıkarlarını kollamak...
Beşiktaş seyircisi eğer Ali Dürüst'e bir cevap vermek istiyorsa;
"Galatasaray İkinci Başkanı'nın kendileri için bir avantaj olarak gördüğü Olimpiyat Stadı'nı, en azından Konya stadı kadar 'Beşiktaş'lı' yapar..."
***
Galatasaray yöneticisinin mesajını; Beşiktaş'ın İstanbul'daki öz taraftarı iyi algılamalı...
Hale bakın...
Ezeli rakipleri Galatasaray'ın ikinci başkanı; Beşiktaş'ın Konya'da değil, İstanbul'da kendi evinde oynamasını arzu ediyor...
Konya'daki Beşiktaş seyircisinden ürküyor...
İstanbul'daki Beşiktaş seyircisinden korkmuyor...
***
Takımı için İstanbul Olimpiyat stadındaki seyirci profilini "avantajlı" görüyor...
Konya'daki Beşiktaş taraftarını görüyor... Konya'yı istemiyor; İstanbul'u istiyor...
Hey gidi hey... Hey gidi; "Bu asla veda değil... Biz yine geleceğiz...
Halayla türkülerle yer gök inleteceğiz..." Diye desibel rekoru kıran taraftar hey...
Bir ayıp var; var olmasına da...
Ayıbı yapan Ali Dürüst değil...
Ali Dürüst bir ayna...
Olimpiyattaki Beşiktaş taraftarına...
*****
HAYATA VE ÖTESİNE DAİR; "İSABETİNİZİN İŞARETİ HUZURDUR..."
"Karşınızdakinin tehlikeli olmasını istemiyorsanız; zorla istikamet vermeyiniz...
***
Sema örtüdür...
Katlarını aşabilenler, sırrına erebilirler...
***
Bulutları değerlendirebildiğiniz oranda, ıslanmaktan kurtulursunuz...
***
Suç kapıldığının ne olduğunu bilmemekle başlar; bilmemekte ısrar ile devam eder; hüsran ile sona erer...
***
Yönelişinizin kime ve niye olduğunu sorun kendinize... İsabetinizin işareti 'huzur'dur..."
Ahmed Hulusi...