Kralın varisi hangi oğlu olacak?..

Güçlü bir kralın üç oğlu vardı...

Kral varisi olarak üç oğlundan birini seçecekti...

Bu zor bir karardı...

Üç oğlu da zeki ve yiğitti...

***

Kimi seçmeliydi?..

Bunun üzerine bir bilgeye danışmaya karar verdi...

Bilge ona uygulaması için bir fikir verdi...

***

Kral eve döndü...

Üç oğlunu yanına çağırdı...

Her birine birer kase çiçek tohumu verdi...

Onlara kutsal bir yolculuğa çıkacağını söyledi...

-“Birkaç yıl sürecek bu yolculuk... Belki bir, belki iki, belki üç, belki de daha fazla... Bu sizin için bir sınav...

Döndüğümde bu tohumları bana vermek zorundasınız... Onları en iyi kim korursa benim varisim o olacak?..” dedi...

Ve saraydan ayrıldı...

***

Birinci oğlu; tohumları demir bir kasaya sakladı...

Baba döndüğünde onları olduğu gibi kendisine geri verecekti...

***

İkinci oğlu düşündü...

“Bunları saklarsam, bu tohumlar ölür... Ölü bir tohum; tohum değildir...

Babam;

-“Ben size canlı tohumlar vermiştim... Onların büyüme olasılığı vardı... Ama bu tohumlar ölü... Büyüyemezler ...” diyebilir...”

***

Böyle düşünüp, pazara gitti...

Haberin Devamı

Tohumları sattı...

Sattığı tohumların parasını sakladı...

-“Babam döndüğünde sakladığım parayla pazardan yeni tohumlar alır... Ona diğer kardeşlerimden daha iyi tohumlar vermiş olurum...” diye düşündü...

***

Üçüncü oğlu; tohumları alıp bahçeye çıktı... Tohumları dört bir yana ekti...

***

Üç yıl sonra kral geri döndü...

Birinci oğlu kasayı açtı...

Tohumların hepsi kasada duruyordu...

Hiç çıkarmamıştı onları...

Ne bir eksik, ne bir fazla öylece kasadaydılar...

Ancak hepsi çürümüştü...

Çok kötü kokuyorlardı...

***

Kral birinci oğluna döndü:

-“Bunlar mı benim sana verdiğim tohumlar?..” dedi...

-“Onların çiçek açıp, güzel kokular yayma potansiyelleri vardı...

Bu tohumlarsa pis kokuyorlar...

Bunlar benim sana verdiğim tohumlar değiller...”

***

Kral bunun üzerine ikinci oğlunun yanına gitti... İkinci oğlu, pazara koştu...

Sakladığı paralarla pazardan yepyeni tohumlar aldı ve babasına getirdi...

-“İşte tohumların...” dedi...

-“Bıraktığın gibiler...”

Kral oğlunun yüzüne baktı...

-“Kardeşinden daha iyi bir şey yapmışsın...” dedi...

Haberin Devamı

-“Ama bu yaptığın senden beklediğim kadar iyi değil... Senden daha fazlasını beklerdim...”

***

Sonra üçüncü oğluna gitti kral...

Büyük bir ümit, aynı zamanda büyük bir korkuyla gitti üçüncü oğluna...

“Acaba o ne yapmıştı?..”

Üçüncü oğlu babasını görünce; onu bahçeye çıkardı...

Bahçe rengarenk çiçekler ve çiçek açmakta olan yüzlerce bitkiyle doluydu...

Oğlu krala döndü:

-“Bunlar senin bana verdiğin tohumlar baba...” dedi...

“Yakında içlerinden tohumları toplayacak ve sana bana verdiğin tohumları geri vereceğim... Şimdi toplanmak için hazırlanıyorlar...”

***

-“Sen benim varisimsin...” dedi kral...

-“İnsan tohumlarla böyle yaşamalı...”

*****

Kralın varisi hangi oğlu olacak..

BİR TOHUM MUSUN, BİTKİ Mİ; ÇİÇEK Mİ?..

Tohum asla tehlikede değildir...

Tohum için nasıl bir tehlike olabilir ki?..

Tohum kesinlikle korunur...

***

Ama bitki her zaman tehlikededir...

Çünkü bitki çok yumuşaktır...

Tohum sert bir kabuğun altında, sert ve gizli bir taş gibidir...

Ancak bitki büyümek için binbir türlü tehlikeyi aşmak zorundadır...

Haberin Devamı

Ve bitkilerin önemli bir bölümü, çiçek açabildikleri yüksekliklere erişemezler...

***

Tıpkı tohumlar, bitkilerde, yani doğada olduğu gibi, çok az insan ikinci evreye erişebilir...

Yani tohumdan bitkiye geçebilir...

***

İkince evreye erişebilenlerin, çok azı ise, üçüncü evreye yani çiçek evresine ulaşabilirler...

Neden üçüncü evreye yani çiçek verme evresine ulaşamazlar peki?..

Açgözlülük yüzünden...

Pintilik yüzünden...

Paylaşmaya hazır olmadıklarından...

Sevgisizlik yüzünden...

Sevgi evresine geçememiş olmalarından...

*****

ÇİÇEK OLMANIN FARKLILIĞI...

Bir tohumdan çıkıp, bitki olabilmek için cesaret gerekir...

Bir bitkiden çiçek olarak çıkabilmek için ise, sevgi gerekir... Bir çiçek; içinden çıktığı ağacın yüreğini açtığı, kokusunu salıverdiği, ruhunu aksettirdiği, benliğini varoluşa bıraktığı anlamına gelir...

***

Bir tohum olarak kalma... Cesaretini topla... Egodan vazgeç... Kendi yarattığın güvenlik zonlarından kurtulma cesaretini göster... Kendin için güvenli saydığın şeylerden sıyrıl... Savunmasız kalabilme cesaretini göster...”

Haberin Devamı

(Osho-Dönüşüm Tarotu)

*****

CEHENNEM...

Osho’nun yazdığım bu öyküsündeki, insani hayat yolculuğunun, son tahlilde nasıl bir sonuç vereceğini doğrusu tam bilmiyorum... Kendimi, cesaretini toplayarak tohumdan bitki aşamasına yıllar önce geçmiş, şimdi de çiçek açmaya çalışan ve zaman zaman açan bir ağacın ilk evrelerinde görüyorum...

***

Savunmasız kalmanın, sevgiyi tek motif alarak, kendini tamamen varoluşa bırakmanın nasıl bir şey olduğunu kestirsem de, birebir bilemiyorum...

***

Çok kişi; bu tip önerileri ve öngörüleri kafayı yemek olarak nitelendirebilir...

Ancak çevreme baktığımda, sonsuz ve sınırsız bilgi toplayarak, rakip ve düşman gördükleri herkese yönelik dosya, kaset ve onları rezil edecek! döküman toplayan insanların düştükleri durumu gördüğümde, ne anlamsız bir çıkmaz sokakta debelenildiğini fark ediyorum...

***

Osho’nun dedikleri ne kadar çıkar bilmiyorum... Ama bugün çevremde, birbirinin kuyusunu kazma biçiminde görülen davranış modelleri, kahramanlarına sadece cehennemi getirecek bunun farkındayım...

DİĞER YENİ YAZILAR