Paulo Coelho’nun “Akra’da Bulunan Elyazması” kitabını okuyorum...
Kitap hepimizin hayatında merak ettiği soruları sorup, bir kıpti aracılığıyla onlara değişik cevaplar veriyor...
***
Kitabın ortasında “Hangi Yöne Gitmeliyim” sorusunu görüyorum...
Sorunun cevabını okumaya başladıkça, kendi yaşamımın kesitlerini bir suyun berraklığında teker teker görüyor ve hissediyorum...
*****
“HER ŞEYİN AYNI ANDA OLMASINI İSTERİZ...” (2)
O gece şehirden ayrılması gereken delikanlılardan biri şöyle diyor;
-“Hangi yöne gitmem gerektiğine bir türlü karar veremiyorum...”
Kıpti ona şöyle cevap veriyor;
-“Yaşam da tıpkı güneş gibi her yöne ışık saçar...”
Doğduğumuzda bize bahşedilen gücü gemleyemediğimiz için her şeyi bir anda arzularız...
***
Oysa ateş yakmak istiyorsak güneş ışınlarının tek bir noktaya düşmesini sağlamamız gerekiyor...
Ateş ‘İlahi Güç’ün dünyaya verdiği en büyük sırdır...
Bizi ısıtmakla kalmaz; buğdayı da ekmeğe dönüştürür...
***
Gün gelir hayatımıza yön vermek için içimizdeki ateşi, belli bir yere odaklamamız gerekir...
Göğe bakıp sorarız;
-“İyi de hangi yönü seçeceğim...”
Rahatsızlık veren, uykuları kaçıran bu soruya bir çırpıda cevap vermek mümkün olmadığından kimileri soruyu çabucak savuşturur...
Yarınlarını geçmişte yaşayacak olanlar işte bu kişilerdir...
*****
“BANA SUNULAN NİMETLERİ BOŞA HARCADIM...” (3)
Fiziksel yaşam sürelerinin sonunda onlar şöyle diyecekler;
-“Hayatım kısa sürdü... Bana sunulan nimetleri boşa harcadım...”
***
Kimileriyse bu soruyu cevaplamayı kabul eder...
Ancak nasıl cevap vereceklerini bilmediklerinden, zorlukla yüzleşen başka kişilerin yazdıklarını okumaya başlarlar...
Sonra aniden bir cevapla karşılaşır, bu cevabın doğru olduğuna kanaat getirirler...
***
Böylece kendilerini bu cevabın kölesi haline getirirler...
Varoluşlarının amacı olarak belledikleri şeyi, herkese kabul ettirmek için kanunlar çıkarırlar...
Kendilerini haklı çıkarmak için tapınaklar, mutlak doğru saydıkları şeylere karşı çıkanları yargılamak içinse mahkemeler inşa ederler...
*****
ÇOCUKLUKLARINA DÖNENLER... (4)
Bir de bu sorunun tuzak olduğunu anlayanlar vardır...
Bu kişiler soruya bir cevap vermezler...
Tuzağa düşüp vakit kaybetmek yerine harekete geçmeyi tercih ederler...
Çocukluklarına döner, o dönmemde kendilerini en fazla şevklendiren uğraşı bulur ve büyükler aksini öğütleseler de hayatlarını bu uğraşa adarlar...
***
Çünkü Kutsal Ateş bu Şevk içinde saklıdır...
***
Yavaş yavaş, hareketlerinin insan aklının kavrayamayacağı gizemli bir amacın hizmetinde olduğunu keşfederler...
Gizeme olan saygılarını belli etmek için başlarını öne eğer, yüreklerini tutuşturan alevin yolunda, bilmedikleri yollara sapmadan ilerlemeye devam edebilmek için dua ederler...
***
Amaçlarıyla kolayca bağlantı kurabildiklerinde sezgilerinden;
Amaçlarının belli olmadığı durumlarda ise disiplinlerinden faydalanırlar...
*****
DELİYE BENZERLER (5)
Deliye benzerler...
Bazense delirmiş gibi davranırlar...
Ama deli değillerdir...
Gerçek Sevgi’yi ve İrade’nin kudretini keşfettikleri için böyledirler...
***
Amaçlarını ve takip etmeleri gereken yolu yalnızca Sevgi ve İrade gözler önüne serebilir...
***
İrade’leri kristal gibi kırılgandır...
Sevgi’leri saftır...
Adımlarıysa sağlamdır...
Şüpheye düştükleri, kederlendikleri anlarda şunu asla unutmazlar;
‘Ben bir gerecim... İzin ver de O’nun İradesini gözler önüne sermeye yardımcı olayım...’
***
Seçilen yolun amacı ancak fiziksel yaşamın sonuna gelindiğinde anlaşılabilir...
Şevk’in rehberliğinde yol alan ve yaşamın gizemine saygı duyan kişinin güzelliği burada saklıdır...
Yolu dertsiz yükü hafiftir...
***
Amacı önemli de önemsiz de olsa, evinin uzağında veya yakınında olsa, bu kişi saygı ve şerefle amacının peşine düşecektir...
Attığı her adımın ne anlama geldiğini, emeklerinin eğitiminin ve sezgisinin ne kadar pahalıya mal olduğunun farkındadır...
***
Yalnızca ulaşmak istediği hedefe değil, etrafındaki her şeye odaklanır... Pek çok kez gücü tükenir ve durmak zorunda kalır...
***
Derken aniden Sevgi ortaya çıkar ve şöyle der; -“Bir köprüye doğru yürümekte olduğunu sanıyorsun... Oysa bu köprü sadece sen onu seviyorsun diye var... Biraz soluklan ve gücünü toplayınca yeniden yoluna devam et...
Çünkü hedefin senin ona doğru gittiğini bilirse, o da sana kavuşmak için koşacaktır...”
***
Herkes çeşitli engellerle karşılaşır, aynı şeylerden mutluluk duyar...
Ama yalnızca Tanrı’nın akıl ermez tasarısını, tevazu ve yüreklilikle karşılayan kişiler doğru yolda olduklarını bilir...