Monica Belluci “Çok güzel bir kadının ilişkileri asla normal olmaz” demişti de yazmıştım; “Çok güzel olan kadınlar, şansız ve bahtsız kadınlardır” diye...
En yakışıklısından, en çirkinine, en zengininden, en fakirine, en karizmatiğinden en sıradanına kadar her erkek ondan bir parça bal almak ister...
İlgi kadını mutlu eder, ancak güzel kadının kaderi bir süre sonra erkekten gördüğü ilgiden, “diğer erkeklerden göreceği nefrete ve o erkeklerin kadınlarının düşmanlıklarına” doğru kayar...
Çok güzel bir kadının bahtsızlığını ve kadersizliğini anlatan en iyi karakterlerden biri Parisli güzel Esmeralda’dır...
Victor Hugo’yu okumayanlar, Broadway’de müzikalini seyrederken derin bir sızı duymayanlar, oyununu ya da filmini izlemeyenler, müzikalindeki o muhteşem parçayı CD’den dinleyip kendinden geçmeyenler Esmeralda deyince, yüzünüze bön bön bakarlar...
Onlar okul kitaplarında hasbelkader “Notre-Dame’ın Kamburu”nu duymuş yarı aydın tiplerdir...
Oysa Notre-Dame’ın Kamburu’nu okuyan ya da yaşayan birisi, aslında bu hikâyenin kahramanının Notre-Damı’ın Kamburu Quasimodo’dan çok 3 erkeğin delicesine arzuladığı, şehvetin ölümleri çağırdığı Esmeralda adında çok güzel bir kadın olduğunu bilir...
3 erkeğin arasında, bahtsız bir kadere savrulan Esmeralda’nın öyküsünü “bütün kadınlar ve onları seven erkekler” için yazıyorum bu hafta...
Frollo, Notre-Dame kilisesinde papazdır...
Bir gün Paris’in Seine Nehri’nin üzerindeki dünyaca ünlü kilisesi Notre-Dame katedralinin önünde bir bebek bulur...
Bebek çok çirkindir...
Ona Fransızca’da “eksik-tamamlanmamış” anlamına gelen Quasimodo adını verir...
Quasimodo büyüyünce aynı kilisede zangoç olur...
Her gün çaldırdığı kilise çanının kulakları parçalayan sesiyle, Quasimodo kamburunun ve çirkinliğinin yanı sıra bir de sağır olur...
O sırada bir gün kilise önünde inanılmaz figürlerle dans eden muhteşem güzellikteki Esmeralda adında kızla tanışır...
Kız bir çingenedir...
Aslında Esmeralda ile Notre-Dame’ın Kamburu Quasimodo arasında bir kader ortaklığı vardır...
Esmeralda çingeneler tarafından dünyaya çok çirkin ve tamamlanmamış bir bebek olarak gelen Quasimodo’nun yerine kaçırılmıştır...
Esmeralda’yı kaçırkan çingeneler yerine sakat bir çocuğu bırakmışlardır...
Bu çocuk ise Quasimodo’dur...
Esmeralda genç ve çok güzel bir kızdır, Quasimodo onu görüp âşık olur...
Esmeralda’ya ilk âşık olan, ona hayatı boyunca her türlü fedakârlığı yapacak olan, Quasimodo’dur...
İnsanlar Quasimodo’yu sevmezler, görüntüsünden dolayı ondan kaçarlar...
Ama o Esmeralda’yı hayatı boyunca delicesine sevecektir...
Papaz Claude Frollo bir din adamıdır...
Esmeralda’yı “kilise önünde şarkı söyleyip dans ederken gördüğünde” şehvet dolu bakışlarını kızdan ayıramaz...
Genç kıza göz koyar...
Ne yapıp edip onunla beraber olacaktır...
Bu uğurda her şeyi, her türlü komployu yapacaktır...
Nitekim yapar...
Esmeralda’nın bütün bu ve başka erkekler arasında kalbinin çarptığı tek erkek olan Phoebus’la buluştuğunda, adamı yaralar ve suçu Esmeralda’nın üzerine atarak kaçar...
Esmeralda için karanlık günler “kendisine göz koyan kilise papazıyla, bir türlü beraber olmayınca” başlamıştır...
Esmeralda’nın kalbini soylu ve zengin bir ailenin kızıyla nişanlı olmasına rağmen çapkın ama yakışıklı bir subay olan Phoebus çalmıştır...
İlk başta Phoebus de Esmeralda’nın güzelliğinden çok etkilenip ona âşık olur...
Ancak Papaz Frollo kıskançlıktan, Esmeralda’ya komplo kurar ve bıçakla yakışıklı subay Phoebus’u yaralar...
Suç güzel ama korumasız olan Esmeralda’nın üzerine kalır...
Başta Phoebus olmak üzere herkes Esmeralda’nın büyücü olduğunu ve parada gözü olduğundan bunu yaptığını düşünür....
Esmeralda suçsuz olduğunu haykırır ama insanlar bir çingeneye inanmaktansa bir rahip ve subaya inanmayı tercih ederler...
O sırada papaz bir kez daha Esmeralda üzerinde şansını dener...
Eğer aşkına karşılık verirse, onunla birlikte olursa, hayatını bağışlatacağını söyler...
Esmeralda, Papaz Frollo’yla yine beraber olmaz...
O âşık olduğu Phoebus’un kendisine inanıp onu kurtaracağını sanmaktadır hâlâ...
Oysa çok güzel kadınlar, erkekleri etkileseler de, onların yanlarında bulunan kadınların sonsuz düşmanlıklarını çekerler...
O kadınlar, çok güzel kadınlardan etkilenen erkekleri de bir süre sonra kendilerine çekerler...
Ve başka kadınlar böyle durumlarda çok güzel kadınların aslında cellatıdırlar...
Fleur-de-Lys yakışıklı subay Phoebus’un nişanlısıdır...
Çok zengin ve soylu bir aileden gelmektedir ve nişanlısına gelecek vaat etmektedir...
Olaylar olunca, genç subaydan uzaklaşır...
Esmeralda suçlandığında ise yeniden “yılan gibi devreye girer...”
Subay olan nişanlısı Esmeralda’yı astırırsa kendisine geri dönecektir...
Zaten Esmeralda’nın para için kendisini yaraladığından şüphelenen Phoebus bu teklifi kabul eder...
Esmeralda tutuklanır, ölüm cezasına çarptırılır...
Çingene dostları ve Quasimodo tarafından hapsedildiği zindandan kaçırılır...
Ancak daha sonra Phoebus kamutanlığındaki askerlerin çingene mahallesini basması sonucu yeniden yakalanır ve asılmak üzere meydana götürülür...
Her şeyi Papaz Frollo kurmuştur...
Esmeralda’nın âşık olduğu yakışıklı subay Phobeus nişanlısının esiri olmuş, nişanlısı da ondan Esmeralda’yı astırmasını istemiştir...
Güzeldir, ama bahtsız ve korumasızdır Esmeralda...
Onu tek vücudunu siper edip koruyan kişi insanların tipinden korkup kaçtığı Quasimodo’dur...
Quasimodo, Esmeralda’nın asılmaması için, velinimeti olan Papaz Frollo’ya yalvarır...
Ama Frollo son teklifinde de kendisiyle beraber olmayacağını söyleyen Esmeralda’yı öldürtür...
Bunun üzerine Notre-Dame’ın Kamburu Quasimodo kilisenin merdivenlerinden Papaz’ı iter, Frollo da ölür.
Yıllar sonra yapılan bir araştırmada, görevliler ölülerin atıldığı zindanda birbirine kenetlenmiş iki ceset bulurlar...
Bunlardan Quasimodo’nun giydiği kıyafet olan çürümüş bez parçası diğerinden -Esmeralda’nınkinden- ayrıldığında küller dökülür...
Quasimodo’nun ve Esmeralda’nın külleri...
Monica Belluci, Paris’teki evinde son röportajında “Güzel kadınların hiçbir zaman normal bir aşkları olmaz” demişti...
Bu Pazar günü CD’ye “Belle” diye başlayan Esmeralda parçasını koyun...
O müziğin korkunç kreşendolarında, Notre-Dame katedralini gözünüzün önüne getirin...
Güvercinlerin dolaştığı banka oturup Saine Nehri’nin ortasında Esmeralda’nın dans ettiği kilesinin önündeki meydanı seyredin...
Küllerin Cite’den, Saine Nehri’ne doğru savrulduğunu görürseniz eğer...
Emin olun Esmeralda ile Quasimodo’nun külleridir onlar...
Şimdi Esmeralda şarkısındaki kreşendoların arasından bir haykırış var yüreğimde...
Ve ağlamak geliyor içimden...
GÜZEL (BELLE)
Quasimodo: (Notr-Dame’ın Kamburu’nun dünya güzeli Esmeralda için şarkıdaki sözleri)
Güzel
Adeta ‘O’nun için icat edilmiş bir sözcük bu
O dans eder ve vücudunu açığa çıkarırken
Uçmak üzere kanatlarını açan bir kuş gibi,
Bense cehennemin açılıverdiğini hissediyorum
Ayaklarımın altında
Gözlerimi dikmişim çingenenin elbisesine
Dua etmek artık ne işime yarar Notre Dame?
Kim atacak ona ilk taşı?
Dünyada olmayı haketmeyen biri mi?
Oh Şeytan!
Oh izin ver bana
Bir kerecik dolaştırayım parmaklarımı
Esmeralda’nın saçlarında....
Phoebus: (Esmeralda’nın âşık olduğu ve güzel Esmeralda’ya âşık olan yakışıklı subayın şarkıdaki sözleri)
Güzel
Sizi büyüleyen iri siyah gözlerine rağmen
Bu kadın hala bir bakire mi olacaktı?
Kıvırtmaları bana dağları ve harikaları gösterirken
Gökkuşağı renklerindeki eteğinin altında?
Dülsine’m izin verin size sadakatsiz olayım
Sizinle evlenmeden önce...
Hangi erkek bakışını O’ndan alabilir ki
Tuzdan bir heykele dönüşme acısını çekerken
Oh Fleur-de-Lys
Ben inancına bağlı bir adam değilim
Toplayacağım Esmeralda’nın
Aşk çiçeğini...
Frollo: (Esmeralda’ya âşık olan Notre-Dame Papaz’ının ağzından şarkıda söylenen bölüm)
Güzel
Şeytan mı ‘O’nda ete kemiğe bürünen
Ebedi Tanrı’dan gözlerimi çevirtmek için?
Kim koydu benliğime bu şehvetli arzuyu
Cennete bakmama engel olmak için?
İlk günahı taşıyor içinde ’O’
Onu arzulamak beni bir suçlu mu yapar?
Bir fahişe, değersiz bir kız gibi gördüğümüz
İnsanlığın Hac’ını taşır gibi oldu birden
Oh Notre Dame
İzin ver bir kerecik iteyim kapısını
Esmeralda’nın bahçesinin...