Dorothy Law Nolte; Los Angeles’ta elektrikçi bir babanın tek kızı olarak dünyaya geldi... 20’li yaşlarının sonlarında; bir hastanede hastaların sorunlarını dinleyerek; tedavilerine yardımcı olmaya başladı...
***
30 yaşına geldiğinde, 1954 yılında “çocuk yetiştirme üzerine bir şiir yazdı...”
Bu şiir; Güney California’da Torranca Herald adlı haftalık gazetede yayınlandı...
Daha sonra “Çocuklar Yaşadıklarını Öğrenirler” isimli kitaba da temel teşkil etti şiir... Dünya üzerinde 35 dilde tercümesi yapılarak yayınlandı...
***
1972 yılında bebek beslenme ürünleri yapan bir firma; şiirin milyonlarca kopyesini ücretsiz olarak yeni bebek sahibi annelere dağıtmak üzere; Nolte’yle telif anlaşması yaptı...
Nolte’nin “Çocuklar Yaşadıklarını Öğrenirler” şiiri, 35 dildeki tercümenin yanı sıra, milyonlarca aileye bebek mamaları eşliğinde gönderildi...
***
Mama üreten firma; anne ve babaların, çocuklarını yetiştirirken; bu şiirden ve Dorothy’den ilham ve referans almalarını sağladı...
***
Japon veliaht prensi Naruhito yıllar sonra doğan kızı Prenses Aiko’yu yetiştirmek için Dorothy’nin eserinden faydalandığını açıkladı...
Eser; bu gelişme üzerine Japonya’da en çok satan kitaplardan biri haline geldi...
***
Şiir ve eser; çok basit temel duygulardan yola çıkıyordu;
İnsanlardaki temel duyguların altında yatan “çocukluk ezberlerini” Freud’yen bir bakış açısıyla analiz edip, sonuçları açıklıyordu...
Kitap; hayatın içinden çıkan, o kadar doğru saptamalar ve duygusal analizleri içeriyordu ki; okuması kolay, yapması zor olan bir dizi önermeyi içeriyordu...
***
Anne babalar, çocukları için okuduklarından, daha fazlasını kendileri için okumak zorundaydılar...
Önermeler; büyümekte olan çocuğun hangi durumlarda, hangi duyguları taşıyacağını anlatırken; aslında anne ve babalara kendi duygularının da geçmiş rehberini sunuyordu...
Kendi öz güvensizliklerinin, mutsuzluklarının, kırılganlıklarının, utangaçlıklarının ve öfkelerinin nedenlerini de anlatıyordu...
*****
ÇOCUĞUNUZA EKTİĞİNİZ DUYGULAR...
Dorothy’nin kitabının temel felsefesini oluşturan şiirini uygulayabilmek için, çift taraflı bir çalışma yapmak gerekiyordu... Birinci tarafında; kendi duygularımızın kökenine iniyor ve ailemizde bize verilen ezberler ve duygularla yüzleşmemiz gerekiyordu...
Bu bizi, kendi utançlarımızdan, suçluluk duygularımız, mutsuzluklarımız, endişe ve öfkelerimizle yüzleştirecek bir çalışmaydı...
***
Bu çalışmayı yapmadan, çocuklarımız üzerinde bu öğretileri denememizin bir anlamı yoktu...
Çünkü biz hangi duyguları ekersek, çocuklarımız o duyguları yaşıyorlardı...
Kendimizde olmayan duyguları, çocuklarımızda ekme ve yaşatma şansımız olmuyordu...
***
Buna hemen itiraz edenler olacaktı...
-“Çocuğum bana hiç benzemiyor ki?..” türünden itirazlar gelecekti...
Oysa çocuğunuz temel hissettiği duygular itibariyle size ya da eşinize benziyordu...
Sizinle aynı şeyleri yapmayabilirdi...
Ancak; çocuğunuzun yaşadığı temel duygular, sizin yıllar önce çocukluk yıllarında ona ektiğiniz duygular olacaktı...
*****
ANNENİZİN BABANIZIN SİZE EKTİĞİ DUYGULAR...
Hayatımız boyunca; yaşadığımız duygular neydiler?..
Nasıl mutlu oluyorduk?..
Nasıl mutsuzluğun girdablarına sürükleniyorduk?..
Neden yaşamımızda endişe hissini taşıyor?..
Niye güven, neşe ve sıcaklık duygusuyla rahatlayabiliyorduk?..
***
Özgüvenimizin yüksekliği nedeni neydi?..
Utanmamızın temelinde ne vardı?..
Sıkılma duygularımızın?..
İçine kapanmamızın?..
İnsanlardan kaçma hallerimizin?..
Kendimizi suçlama eğilimlerimizin altında ne yatıyordu?.. Her olayda başkalarını suçlayanlarımızın temel dürtüsü hangi yetişme tarzıydı?..
Sürekli kavgadan beslenenler, kavga etmeyi bir yaşam biçimi haline getirenler; ailelerinden gelen hangi genetik yüklenmeyi taşıyorlardı?..
***
İnsanları takdir edenler...
Takdir etmeyip, sürekli kınama ve aşağılama moduna girenler...
İnsanlara karşı adil davranmayanlar...
Kim güçlüyse ondan yana tavır alanlar, güçsüzü ezenler aslında kimlerdiler?..
Hangi karakterlerin yansımasıydılar?..
***
Kendini sevenler...
Kendini sevmeyen duygularını bastırmaya çalışıp, başkaları üzerinde yansıtma yaparak insanlardan nefret duyanlar...
***
Bütün bu davranışlarının nedenlerinin “kendi yaşadıkları çocukluk” olduğunu biliyorlar mıydı?..
Duygularına ve davranışlarına neden olan olayların, çocukluk yıllarında aldıkları duygulardan edindiklerinin farkında mıydılar?.. Çocuklukta onları yetiştirenlerin; o insanlarda hayat boyu varolacak duyguları yeşerttiğini; biliyorlar mıydı?..
***
O duygular arasında “sevmediklerimizi, istemediklerimizi, bize zarar verenleri, bizi mutsuz hissettirenleri, endişe duyduklarımızı, strese girdiklerimizi” değiştirmenin yegane yolunun; çocukluk yıllarımızdaki duyguların kodlarını ve ezberlerini değiştirmekten geçtiğini anlıyor muyduk?..
*****
EĞER BİR ÇOCUK SÜREKLİ ELEŞTİRİLİYORSA...
“Eğer bir çocuk sürekli eleştiriliyorsa...
Kınamayı, ayıplamayı ve suçlamayı öğrenir...
***
Eğer bir çocuk kin ortamında büyüyorsa?..
Kavga etmeyi öğrenir...
***
Eğer bir çocuk korkutularak büyüyorsa...
Endişe ve kaygı duymayı öğrenir...
***
Eğer bir çocuk alay edilip, aşağılanıyorsa...
Sıkılıp, utanmayı öğrenir...
***
Eğer bir çocuk utanma duygusuyla eğitiliyorsa...
Kendisini suçlamayı öğrenir...
***
Eğer bir çocuk kıskançlık duygusuyla büyüyorsa... / Haset etmeyi öğrenir...
***
Eğer bir çocuk övülüyor ve beğeniliyorsa...
Takdir etmeyi öğrenir...
***
Eğer bir çocuk devamlı desteklenip, yüreklendiriliyorsa... / Kendisine güven duymayı öğrenir...
***
Eğer bir çocuk kabul görerek büyüyorsa;
Sevmeyi öğrenir...
***
Eğer bir çocuk hakkına saygı duyularak büyüyorsa... / Adil olmayı ve adalet duygusunu öğrenir...
***
Eğer bir çocuk hoşgörü ve tölerans içinde büyüyorsa... / Sabırlı olmasını öğrenir...
***
Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetişiyorsa... / İnançlı olmayı öğrenir...
***
Eğer bir çocuk takdir edilerek büyüyorsa...
Hayatta bir amacının olmasını öğrenir...
***
Eğer bir çocuk paylaşma duygusu içinde büyüyorsa... / Cömert olmayı öğrenir...
***
Eğer bir çocuk dürüst bir ortamda büyüyorsa...
Doğruluğu öğrenir...
***
Eğer bir çocuk kabul ve onay görüyorsa...
Kendini sevmeyi öğrenir...
***
Eğer bir çocuk aile içinde
iyilikle ve dikkate alınarak büyüyorsa...
Saygı göstermeyi öğrenir...
***
Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görüyorsa... / Bu dünyanın yaşanası bir yer olduğunu düşünür ve mutlu olmayı öğrenir...”
Dorothy Nolte...