Çapkın kadınlar...

Bir erkeğin beraberindeki kadını “okumasıyla”, o kadının kendi hayatını “yazması” birbirinden çok farklıdır...

***

Bir kadın, erkeğe uzun süreli tavır yapıyorsa altında mutlaka “okunması gereken” farklı bir hal vardır...

***

Kadın erkek beraberliklerinde; ilişki belirli aralıklarla devam ederken kadın eski sıklıkta aramıyorsa, durumun mutlaka önemli bir nedeni vardır...

***

Büyük olasılıkla bir başka erkek kadının bulunmaktadır...

***

Erkekler kadına yönelik empati duygusunu çok geliştirmek istemediğinden kadının aramasındaki seyrekliği “şerre” yormaz, “hayra” yorar...

***

“İşi vardı aramadı...”, “arkadaşlarıyla buluşmuştu vakit bulamadı...”, “ailesiyle beraber olacaktı, zaman bulamadı...” gibi fazla derine inmeyen, kendini aldatan analizlerle rahatlar...

***

Oysa bir kadının erkeğe duyduğu ilgi, onu sürekli kontrol etmek istemesinden anlaşılır...

***

Sürekli kontrol, kadının tek ilgisinin o erkekte olduğunu göstermez ama kontrol yoksa ilgi zaten hiç yoktur...

***

Erkek hiç heveslenmemelidir...

***

Bir kadın ailesini, arkadaşlarını, işini gücünü, bahane edip aramaları seyrekleştirmişse; ya gözüne kestirdiği, ya kafasına taktığı, ya da yakında hayatını değiştirmek üzere kendini hazırladığı bir erkek mutlaka vardır...

Haberin Devamı

***

Kadınlar erkekler gibi değildir, birkaç işi bir arada yapabilme yeteneğine haizdir...

***

Bu özelliğine rağmen telefonlar seyrekleşmiş, buluşmalar azalmış, yapılacak işler çoğalmışsa, etrafta potansiyel adaylar var demektir...

***

Kadın gözünde “yeni bir seçim, yeni bir arayış, iyi olanın kazanacağı yeni bir yarış” başlamıştır...

***

Erkekler, bu durumları pek farketmezler...

Kendileri sözkonusu oldu mu, kadının başka arayışlarına ihtimal vermezler...

***

Arayışta olanlar kendi sevgilileri değil; başka kadınlardır...

***

Onlara pas verenler, cazibelerinden etkilenen mutsuz kadınlardır...

***

Erkek fark etmez ki, yanında ya da uzağında beraber olduğu kadın mutsuzsa, hatta mutluysa ama bir arayıştaysa aynı “denemelerde” bulunacaktır...

***

Erkek bir taraftan kıskanır... Bir taraftan da kendi yanındaki kadına çapkınlığı konduramaz...

Haberin Devamı

***

Korkusu, özgüven eksikliği, cinsel yetersizlik paranoyası erkeği “kadın çapkınlıklarından” korkar hale getirir...

***

Erkek “çapkın kadınlardan” korkar...

***

Hayatta kimse hele hele bir kadın hiçbir zaman munis olmaz...

Sadece munis gibi gözükebilir...

***

Hayatta kimse mazbut da değildir...

Olsa olsa duruma göre mazbut olabilir...

***

Hayatta prensipleri ve duruşları olan kadın konusu ise yoruma açık bir konudur...

***

Bir kadının aramaları seyrekleşti mi erkek “hayra” yormamalı, kendi açısından “şerre” yormalarıdır...

***

Çapkın kadınlar...

Bir kadının erkeğe ilgisi sonsuz devam ediyorsa, başına en büyük felaketler gelse de erkeği aramadan edemez...

***

Kısa süreli “yeni bir durum dayatma blöflerinin” dışında uzaktan ya da yakından kontrol etmeden yaşayamaz...

***

İşini, arkadaşını, annesini, babasını bahane ederek seyrekleşmekteyse eğer aramalar...

Yavaş yavaş “uzuyor” demektir...

***

Bu durumda erkeğe de “ikilemek” düşmektedir...

BİR EVLİLİK HİKAYESİ...(2)

Kadın çok güzel, erkek çok yakışıklıydı...

Haberin Devamı

***

17 yaşındaki David ile 15 yaşındaki Jade’in aşkı ve cinselliği keşfedişlerini anlatan Endless Love filminde; (Affedilmeyenler) Brooke Shields’in gençlik yıllarındaki kadar taze ve güzeldi kız...

***

Erkek ise yakışıklı bile denmeyecek kadar bebek yüzlü bir güzeldi...

Endless Love filminin erkek oyuncusu Martin Hewitt’in temizliği vardı yüzünde...

***

İkisi de çok ünlüydü...

Genç kadın o kadar naif bir güzel, erkek öylesine bebek yüzlü bir yakışıklıydı ki, ikisinin de güzellikleri ünlerinden önde gidiyordu...

***

Ortak yaptıkları bir işte tanıştılar...

Tanrı onları birbirleri için yaratmıştı sanki...

***

Erkek güzeliyle, kadın güzeli bir arada olsunlar diye onları dünyaya göndermişti...

***

Aşık oldular birbirlerine...

Evlendiler...

***

Uzun yıllar önceydi...

Evliliklerinin üzerinden bir süre geçti ki, naif ve dünyalar güzeli kadın işinde kendisini yöneten adama aşık oldu...

***

O adamla beraber oldu...

Adam, naif güzelin, bebek yüzlü sevgilisi gibi yakışıklı değildi...

***

Belki karizmatik, belki yaratıcıydı; neyi dokundu genç kızın yüreğine ve tenine bilinmiyordu...

Haberin Devamı

***

“Gönül bu sevdi...

yeni bir ten,

yeni bir heyecan...

bilirim üstelik...

***

Ne acı, ne acı insan... Kendine ne kadar yenik...

bulunmadı ihanetin ilacı...

yürek koca bir kara delik...”

***

Bebek yüzlü genç adam, bütün kadınlar önünde geçit resmi yaparken, yaşadığı bu ikilemi hayatı boyunca unutamadı...

***

Yüreği yaralandı...

Gençti, çok yakışıklıydı, ünlüydü ve etrafında yüzlerce genç kadın vardı...

***

Hangisiyle istese onunla olurdu...

Yara kolay kolay kapanmadı...

***

Çapkın kadınlar...

Bu olayın üzerine, yaşamı, inançları, tercihleri, her şeyi değişiverdi genç adamın...

***

Yeni dünyası, ona acılarını unutturacak, tevekkülü gösterecek, yaşamı acılarıyla yaşamasını öğretecek bir dünyaydı...

***

Erkek güzeli genç adam, yeni dünyasından bir daha hiç kopmadı...

***

Bir süre sonra yeniden evlendi...

Çocukları oldu...

***

Yıllar sonra bir gün yakın bir dostuna; “Aşkla evlilik bir arada gitmiyor... Evli olduğun kadına aşık olmayacak, onu seveceksin... Aşk zor, çok zor bir şey...” diyecekti...

***

Genç eşiyle yaşadığı olay genç adamı bambaşka bir dünyaya itmişti...

***

İlginçtir, o aşk genç kadını çok başka bir dünyaya götürdü...

***

Öyle ki bir zamanların bebek yüzlü prensiyle, naif yüzlü prensesi birbirinin tam zıttı iki dünyanın başrol oyuncusu oluverdiler...

***

Biri materyalist dünyaların önemli bir figürü, öbürü maneviyat dünyasının sesi olmuştu...

***

Aynı filmde başrol oynarlarken, birbirinin zıttı dünyaların başrol oyuncuları haline gelivermişlerdi...

***

Geçmişi bilmeyen birisi bu iki ayrı dünyanın, fikirlerin ve düşüncelerin insanlarının bir zamanlar tek bir karenin iki fotoğrafı olduğunu anlayamazdı...

DİĞER YENİ YAZILAR