Böyle günlerde...

Böyle günlerde, ne kadar

büyük tepki gösterdiğini anlatmaya çalışırcasına çığlık çığlığa bağıranları, umursamıyorum...

Tepki duyan; “Ben tepki gösteriyorum” diye bağırmaz çünkü biliyorum...

***

Böyle günlerde...

Böyle günlerde;

“Kahrolsunlar, reziller, köpekler, Allah belanızı versin, itler, hayvanlar, tuh size köpekler” gibi bağıranları

içten ve samimi bulmuyorum...

Ateşin düştüğü yerin insanların “bu denli ucuzca bağıracak kadar ucuz bir şey değildir kaybettikleri...”

***

Kaybettikleri candır; kendi canlarıdır, cananlarıdır...

Dostlar alışverişte görsün kabilinden bağırtılar, şehitlerinin ruhlarını daraltır, sızlatır...

Can kaybedenler, canan olanlar bilirler bu gerçeği çünkü...

***

Bağırmıyorum...

Çağırmıyorum...

Derin derin sızlıyor içim...

İçin için titriyor yüreğim...

Bir Edip Akbayram

koyuyorum; şehitlerin ardından;

Türküyü dinliyorum...

Böyle günlerde...

GARİP 2

“Kurumuş yeşil otları

Toprak olmuş umutları

Gökte mazi bulutları

Bu mezarda bir garip var, garip...

Hızlı hızlı giden yolcu...

Bu mezarda bir garip var...

Bak taşına acı acı...

Bu mezarda bir garip var; garip...

Haberin Devamı

İzi bile yok dünyada...

Onu aramak beyhude...

Ne gezersin bu ovada?..

Bu mezarda bir garip var; garip...”

ZÜLFÜ LİVANELİ; ŞEHİTLER TÜRKÜSÜ... 3

Edip Akbayram’ın Garip’i bir müddet sonra kesmiyor beni...

İçim dolu; söylenen türkü içimdeki hüznü boşaltmaya yetmiyor...

“Şehit”ler ‘garip’ değiller çünkü...

Yiğit onlar...

Unutulmamalılar onlar...

Garip değil; ölümsüz onlar...

Zülfü Livaneli yetişiyor imdadıma...

Bir Şehitler Türküsü halini alan; “Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor” türküsünü dinlemeye başlıyorum...

Böyle günlerde...

YİĞİDİM ASLANIM BURDA YATIYOR... 4

“Şu sılanın ufak tefek yolları...

Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri...

Tepeden tırnağa şiir gülleri...

Yiğidim aslanım burda yatıyor...

Bugün efkarlıyım açmasın güller...

Yiğidimden kara haber verirler...

Demirden döşeği taştan sedirler...

Yiğidim aslanım burda yatıyor...

Ne bir haram yedin ne cana kıydın...

Ekmek kadar temiz, su gibi aydın...

Hiç kimse duymadan hükümler giydin...

Yiğidim aslanım burda yatıyor...”

AĞLAMA ANNE...5

Yiğidim Aslanım Burada Yatıyor’u dinledikten sonra; kalbim o hiç vazgeçemediği şarkıya kayıyor...

Haberin Devamı

Ölen genç insanlarla birlikte söylüyor yüreğim; Ağlama Anne Benim İçin Ağlama’yı...

***

Selda Bağcan’dan alışkınım o türküye yıllar öncesinden ben...

Belki kadın ve ana sesini en çok onda bulduğumdan...

Belki yanıklığından...

Beni Anadoluluğundan...

Bir Yunan bestesi için Sezen’in yazdığı sözler değil mi bunlar?..

Ağlama Anne; Benim İçin Ağlama diyen hiç ölmeyecek içimizdeki çocuk değil mi?..

Böyle günlerde...

BENİM İÇİN AĞLAMA... 6

“Ah ne hayatlar ümidiyle zamansız yollara düştüm...

İlk yenilen biz değildik elbet...

Gün oldu dünyaya küstüm...

Ağlama anne benim için ağlama

Ben de herkes kadar aldım acılardan...

Sen ne olur çocukluğumu sakla...

Tek kalan bu elimde avcumda...

Ağlama anne benim için ağlama...

Ben de herkes kadar aldım acılardan...

Ağlama anne benim için ağlama

Ben de herkes kadar yandım...

Sen ne olur çocukluğumu sakla...

Tek kalan bu elimde avcumda...

Ağlama anne benim için ağlama...

Ben de herkes kadar aldım acılardan...

Ağlama anne benim için ağlama

Haberin Devamı

Ben de herkes kadar yandım...

Her birimiz başka bir hikaye...

Anne bu ayrılıklar niye...

Sen yine bir ninni söyle bana...

Yavrum uyusun da büyüsün diye...

Ağlama anne benim için ağlama

Ben de herkes kadar aldım acılardan...

Ağlama anne benim için ağlama

Ben de herkes kadar yandım...

Sen ne olur çocukluğumu sakla

Tek kalan bu elimde avcumda...

Ağlama anne benim için ağlama

Ben de herkes kadar aldım acılardan

Ağlama anne benim için ağlama

Ben de herkes kadar yandım...”

DİĞER YENİ YAZILAR