Beşiktaş'ın ilk takım kadrosunu yaptığımda 10 yaşındaydım...
İlkokul üçüncü sınıfın sonları mıydı dördüncü sınıfın başları mı tam kestiremiyorum...
Fakat; ilkokuldaydım henüz ve ortaokula geçmemiştim...
Beşiktaş bütün maçlara çıkmadan önce, tek tek futbolculara bakar; kafamda olması gereken en ideal onbiri sahaya sürerdim...
Birisi gelip bana sorsa;
-"Yaşamınızın en uzun ve en değişmeyen hobisi nedir?.." diye...
Ona şu cevabı verirdim;
-"Her maç öncesi Beşiktaş'ın onbirini kafamın içinde yapmak... Kırkbeş yıldır hiç değişmeyen hobim bu... Gayr-ı ihtiyari olur; bir çeşit ezberdir bu benim için..."
***
Beşiktaş'ın hiçbir teknik direktörü; kafasında Beşiktaş takımının ilk onbirini kırkbeş yıl boyunca yapmadı...
Hepsi geldi, Beşiktaş'ı yönetti, takım yaptı, takım bozdu, bir süre sonra mukavelesi bitti, ya da feshedildi gitti...
Ben ve benim gibilerin durumu ise hiç değişmedi...
Eski teknik direktörler bırakır, yeni teknik direktörler göreve gelirken, biz takımın onbirini kafadan yapmaya hep devam ettik...
***
Bugün büyük gün...
Beşiktaş Galatasaray derbisi günü...
Hafta başından beri, bir sürü kanalda, bir sürü yorumcuyu özellikle dinliyorum...
Bakayım ne diyecekler diye?..
Beşiktaş muhabirleri dışında; bir tane "Beşiktaş takımını doğru düzgün ezberine alan" bir yorumcu çıkmadı ki; Atiba'nın yokluğunda; "Beşiktaş'ın oyun sistemini bozmadan hangi onbirle oynayabileceğini" söyleyen...
***
Hepsi sözbirliği etmişcesine Oğuzhan-Sosa ikilisinin beraber oynayacağını anlatıyor...
Bu ikilinin dönüşümlü olarak Veli'nin yanına gelip, bir çeşit ön libero gibi yardımcı olacağını ve top alacağını söylüyor...
Oysa Beşiktaş; Galatasaray gibi dev bir rakip karşısında maça böyle başlarsa oyun sistemini altüst eder...
Altüst edilen oyun sisteminin maçta ne getireceği ise "kumar"dır...
*****
BEŞİKTAŞ'TA GALATASARAY'A KARŞI ATINÇ, ERSAN SAVUNMADA, FRANCO ORTADA OYNAMALI...
Önce Beşiktaş Galatasaray derbisinin hangi şartlarda oynandığına bakalım...
Beşiktaş Galatasaray'ın üpuan önünde...
Kendi sahası gibi görünen, ama kendi sahası olmadığını kendisinin de bildiği Olimpiyat stadında oynuyor...
Bu stat kendi evi değil...
Nitekim "evi" olmadığını Fenerbahçe derbisini 2-0 kaybederek gördü...
***
Öyleyse nasıl başlamalı derbiye Beşiktaş dev rakibi karşısında...
Hem üç puan önünde olduğu için hem de öyle gerektirdiği için kontrollü...
Kontrollü ne demek?..
Dörtlü savunmanın önünde kendi oyun sisteminde olduğu gibi, savunma ağırlığı yüksek çift ön liberolu sistemle oynamak demek...
Önüne Sosa, Gökhan ve Olcay'ı koyacaksınız...
Forvete de Ba'yı...
***
Ön liberolardan biri Veli...
Burada sorun yok...
Ancak diğer ön libero yerinde medya bütün bir hafta Beşiktaş'ta Oğuzhan'ı oynattı... Oysa pres gücü olmayan Oğuzhan'la oyuna başlamak, Beşiktaş'ı Galatasaray gibi güçlü orta sahası olan ve futbol kalitesi çok yüksek isimlerden oluşan takıma karşı, hiç akıllıca bir hamle değil...
***
Galatasaray'da Melo ve Selçuk var ön ikilide...
Önlerinde de Sneijder gibi bir uluslararası usta...
Hangi form düzeyinde olursa olsun; Fenerbahçe'ye son derbide ne yaptığı tescilli Sneijder'in...
Buna karşı Beşiktaş'ın savunma ve orta sahasının pres gücü yüksek, savunma gediği vermeyen bir futbolcuyla başlaması gerek...
***
Beşiktaş'ın gerçek yeri ön libero olan iki futbolcusu var Atiba'dan başka...
Biri Necip...
O son iki güne kadar takımla beraber çalışamadı...
Ne durumda bilmiyorum...
O yoksa, esas yeri ön libero olan, formda ve ilk onbirde oynayan bir futbolcusu var siyah beyazlıların...
Kim o futbolcu?..
Elbette Franco... Franco'nun esas yeri stoper değil, ön libero...
***
Franco'nun Atiba'nın yerine, gerçek yerinde ön liberoda oynaması Beşiktaş'ın savunma ve orta saha güvenliğini eski haline getirir...
Soruyu duyar gibiyim şimdi...
-"Franco'nun boşalttığı stoper mevkiinde kim oynayacak peki o zaman?.."
Bu; Beşiktaş'ı ve futbolu bilen birisi için sorulacak soru bile değildir...
Ersan'ın yanına uzun boylu; hava hakimiyeti yüksek Atınç'ı bu maçta oynatmayacaksınız da kimi oynatacaksınız?..
Burak'ın hava toplarındaki etkisini, Atınç kesmez mi?..
Önünde Franco; yanında Ersan; bu maç için biçilmiş kaftan Atınç değil mi?..
Sevgili spor yorumcuları!..
Siz Beşiktaş'ı biliyorsanız...
Ben de...
*****
GALATASARAY'IN EN DOĞRU ONBİRİ NE?..
Galatasaray'ı; Beşiktaş kadar iyi bilmiyorum...
Ama Galatasaray'ın olabilecek en güçlü dizilişiyle çıkmasını yazacak kadar adil ve dürüst bir Beşiktaş'lıyım...
Beşiktaş'lı olmak;
Haksız bulduğun penaltıyı kendin için verilmiş olsa bile atmamak...
Rakip futbolcuya yanlış gösterildiğine inandığın kırmızı kart için hakeme itiraz edip, kırmızı kart kararını değiştirmek demek...
***
Öyleyse Galatasaray'ın Beşiktaş karşısına çıkabileceği en güçlü onbiri söylemek boynumun borcu... Bildiğim gerçek şu;
Form durumları ne olursa olsun, Galatasaray takımının itici güçleri Melo, Selçuk İnan ve Sneijder ilk onbirde mutlaka yer almalı... Sabri; Melo gibi bu takımın ateşleyici futbolcularından biri...
Beşiktaş karşısında Galatasaray'ın; Melo'nun yanısıra Sabri'nin ateşlemesine ihtiyacı olacaktır...
***
Bu takımın form durumu ne olursa olsun olmazsa olmazı, rakip takımı her durumda kilitleyecek futbolcusu Burak'tır...
Umarım "haksız yere penaltı çaldırtmaya uğraşmaz Burak..."
İyi oynamasını ve futbolu güzelleştirmesini can-ı gönülden diliyorum...
Bu durumda Galatasaray'ın onbiri şöyle oluyor:
Muslera- Sabri, Chedjou, Semih Kaya, Telles- Melo, Selçuk İnan, Emre Çolak, Sneijder- Burak, Umut...
***
Beşiktaş'ın ideal ilk onbiri de şöyle...
Tolga- Serdar, Atınç, Ersan, Motta- Veli, Franco- Sosa, Gökhan, Olcay- Dem Ba...
65. dakikada Oğuzhan'ın fizikman düşecek Galatasaray'a karşı onikinci futbolcu olarak çıkması da ideal kadronun olmazsa olmazı...