Cuma, akşamüstüne doğru haberi geldi. Gitmişti... Bir anda içime yoğun bir acı çöktü. Evden çıkmam gerekiyordu ama öylece yığılıp kaldım. Taa kışın hastanede yatarken onu evinde ziyarete gitmek için verdiğim söz düşüverdi aklıma: ‘Mutlaka geleceğim size görmeye!’
Sesi yorgundu ama yine güzeldi: ‘Gel mutlaka’ demişti, ‘bekliyorum.’
Sonra yaşam bütün hızıyla araya girdi. Onu görmeye gidemedim. İş, güç, şu bu.
Bu arada öyküleri ve romanlarıyla takip etmeye devam ettim onu. Hiçbir zaman satırlarını izlemekten vazgeçmemeniz gereken yazarlardandı o çünkü. O satırlardaki dinamizm ve enerji hiçbir zaman umutsuzluğu kalkan olarak sarmanızı istemezdi. Bezdiğiniz yerde ‘tamam’ derdi o satırlar inceden inceye, ‘ama burada bitmemeli, bitemez, bitmez...’
2012’de yazdığı ‘Kalan’ı aklıma gelen herkese öneriyordum ama bir yandan da ‘ya gitseydim, görseydim’ gibisinden bir his geçiyordu içimden, sonra, sonrası bildiğiniz hayat işte...
Leyla Erbil’i yitirmiştik.
Bağışıklık sisteminin çökmesinden ötürü alıp başını gidivermişti, uyurken. Hiçbir zaman bağdaşmadığı bir sistemi yine, neredeyse aynı biçimde, ona çok yaraşır bir duruşla, ‘bağdaşmadan’ terk-i diyar etmişti.
Güzel bir kadındın...
Gidişinin zamanlamasını düşünüp duruyorum iki gündür. ‘Vardır bir hikmeti’ diyorum. ‘Metinlerindeki hiçbir şeyin tesadüf olmaması gibi, bu sonun da verdiği ayrı bir mesaj var, onu doğru okumalı...’
Diyorum demesine de yitirmiş olmanın burukluğu hep ağır basıyor.
Onu size uzun uzun anlatacağım aralarda. Buna niyetliyim. Anlattıklarının kıymetini, yazdıklarında bize bıraktığı pusulaları. Umarım hayat izin verir ve ziyaret etme sözüm gibi havada kalmaz bu dileğim.
Ama şimdilik onu zihnimdeki hâliyle hatırlamak istiyorum sadece. Çiçeği burnunda bir yazarken bana ve benim gibilere verdiği desteği; güzelliğini, ustalığını, insanlığını, gerçekliğini ve o gerçeği evirdiği muhteşem kurgularını, dil cambazlığını... İmzalı kitaplarını, imzasızlarını.
Güzel bir kadındın sen Leyla Erbil.
Gittiğin yeri de ‘hallaç’ pamuğu gibi atacağını biliyorum.
Şimdi bizler biraz daha öksüz kaldık
Haberin Devamı