‘Oysa dünyada en inanılmaz şey insanların acı çekmesidir. Yoksulluk ve mutsuzluktan daha büyük gizem olamaz.’
Yukarıdaki satırlar bir çocuk kitabından; İrlandalı yazar Oscar Wilde’ın ‘Mutlu Prens’ adlı kitabına adını veren aynı adlı öyküden. Orada bir heykelle bir kırlangıcın öyküsünü anlatır bize Wilde. Yoksul insanlara yardım etmek isteyen bir heykelin yok olma pahasına yaptığı tercihler vardır karşımızda. Hem heykelin hem de kırlangıcın tercihleri desek daha doğru aslında. Fakir insanlara yardım etmek için ikisi de gönüllerinden ne kopuyorsa onu koyarlar ortaya. Ve öykünün sonu hüzünlü de olsa başarırlar. Dahası, içten içe başarının bu olduğunu bize hissettirirler. Tanrı katındaki yerleri sonsuzluktur. Mesajsa bellidir: İyi bir kalp ölümsüzdür, ölümsüz.
Öyküler birbirine benzer
Gezi olayları esnasında gencecik yitirdiğimiz Ali İsmail Korkmaz’ın bir alışveriş merkezinin önüne dikilen heykelinin anlattığı öyküde de bu var aslında. Tanrı katındaki sonsuzluk kadar iyi bir kalbin ölümsüzlüğü. Ellerini kuşlara açmış o heykel, ellerine konan kuşlarla bekliyor. Evet, öylece durmuş bekliyor: O alışveriş merkezine gelenlere yoksulluğu değilse de mutluluğun ne olduğunu bıkıp usanmadan anlatmak için.
Ali İsmail Korkmaz’ın heykeli, o alışveriş merkezinin önünde gece vakti gençler bir daha yaşamdan hunharca koparılmasın diye sessizce duruyor. Öyle bir heykel ki, gençler 38 gün komada kalmasın, yaşamın coşkusu ve gücü hep onlarla kalsın diye orada, kuşlarla şakalaşıyor. Heykel mi insan mı belli değil; ona o şiddeti reva görenlerin aslında ne kadar mutsuz ve acı çeken insanlar olduğunu fısıldıyor etrafa. Doğru mu? Elbette doğru. Her şiddet yanlısının mutsuzluğu ve korkaklığı gözlerinden okunur çünkü.
Öte yandan Korkmaz’ın heykeli, onun adına yaraşır bir şekilde bütün korkuları siliyor. Gölgelerinden korkanların korkularını bile... Şiddeti kalkan hâline getiren bütün korkulara sessizce ellerini açmış bekliyor. Zaferse, zafer bu işte.
Ali İsmail’in o ellerinden sular içiyor kuşlar. Bize korkmamamız gerektiğini söylüyorlar. Yaşamı sevmekten korkmamayı. Asıl mutluluğun bu olduğunu.
Mutlu Prens Ali İsmail Korkmaz
Haberin Devamı