Elif Ergu - Röportajlar

Elif Ergu - Röportajlar

eergu@gazetevatan.com

Sularıyla meşhur olan Fransa’ya Sırma markasıyla su satıyoruz

Sırma Su ve Maden Suları’nın Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli...

Haberin Devamı

SIRMA Su ve Maden Suları’nın patronu Davut Dişli, tabir yerindeyse tereciye tere satıyor. Dişli, Sırma markasıyla dünyanın sayılı su ve maden suyu markalarına sahip Fransa’ya ihracat yapıyor.
DİŞLİ, “Sularıyla meşhur Fransa’ya da su satıyoruz. En büyük ihracatımız İngiltere’ye. Kuzey Afrika’ya ise özellikle maden suyu satıyoruz. 2008’de yeni fabrikamız bittiğinde ihracatımız daha çok olacak” dedi

Davut Dişli futbol severler tarafından Fenerbahçeli yönetici olarak biliniyor. Bir dönem Fenerbahçe alt yapının yöneticisi olan Davut Dişli, 5 yıldır Sırma Su ve Maden Suları’nın başında. Karabacak Ailesi’ne ait Sırma Soda’ya ortak olarak su işine giren Davut Dişli, şu anda Sapanca ve Bursa’da kaynakları olan Sırma Su ile Maden Suyu’nun çoğunluk hisselerine sahip. Dişli’nin işin başına geçmesiyle atağa kalkan Sırma Su ve Maden Suyu, son olarak Fransa’ya da su ve maden suyu ihraç etmeye başladı. İstanbul’da damacanayla dağıtımda ilk iki şirketten biri olan Sırma, önümüzdeki yıl faaliyete geçecek yeni fabrikasıyla hem iç pazardaki iddiasını hem de ihracatını artıracak.

* İlk yaptığınız iş neydi?

Babamın yanında çalıştım. İlkokul, ortaokul dönemiydi.

* Sakarya doğumlusunuz...

Evet. Sakarya’da doğdum. Orada büyüdüm. Üniversite eğitimimi İstanbul’da aldım. İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nde okudum.

* Babanız ne işle uğraşıyordu?

Ağaç işiyle. İnşaatları vardı. Tatiller bizim için çalışmak demekti. Hatta tatillerde dedemin köyüne giderdik. Dedemiz ’harçlık vereceğim’ diyerek bizi çalıştırır, hiçbir zaman harçlığı vermezdi.

* Mühendislik yaptınız mı?

Tam olarak yapmadım. Ama üniversite ufkumu açtı. Üniversitede ev eşyaları satan bir arkadaşım vardı. Onlardan nevresim alıp pazarlıyordum. O para, hayatımda en büyük zevkle kazandığım paradır. Çünkü alın terim... Üniversitedeyken bir hocamız vardı Amerika’dan yeni gelmişti. O hocamla ’Ne yapabiliriz?’ diye düşünmeye başladık. Ufkumu açacak çalışmalar yaptırdı bana. Ama yine de uzun süre aile şirketiyle büyüdük.

* Ne zaman kendi işinizi yaptınız?

1990’larda kendi kanatlarımla uçmaya başladım. Bazı markaları yurtdışından getirmeye başladım. Tekstil işi yapıyordum. 1990’ların ortasında matbaa ve reklamcılık işine girdim. 6 yıl önce de su işine girdim. Sudan bir iş yapıyorum!

* Su işi nasıl aklınıza geldi?

Fenerbahçe Kulübü’nde Burak Karabacak’la dostluğum oldu. Sırma, Karabacak Ailesi’nin. Aile şirketine ortak oldum. İlk ortaklığım Sırma Soda’da oldu. Sonra suda... Türkiye’de Hakkari dahil her yere ulaşıyoruz.

* Hakkari’ye kadar su götürmek kârlı mı?

Değil. Bu yüzden de marka olmak önemli. Sektörün en büyük maliyeti lojistik. Bir kamyon suyla nakliye aynı fiyata gelebiliyor. Kamyonun tutarı ile nakliye fiyatı aynı olabiliyor.

*Damacanayla ve ambalajlı su satıyorsunuz. Meyveli maden suyu işine de girdiniz... Üretiminizin ne kadarı ambalajlı su?

Mevsimine göre değişiyor. Tüketimin en büyük merkezi İstanbul. Orta Anadolu’dan batıya doğru tüketim artıyor. Ambalajlı su Türkiye için yeni. İstanbul’da da varoşlarda ucuz ve bilinmeyen markalar satılıyor.

* Bir litre su ne kadar?

Suyun fiyatı yok. Ambalajlıda fabrika çıkışı 2.5 -4.5 YTL arasında değişiyor.

* Çok büyük fark değil mi?

Evet. Şu dönemde böyle ama zaman içinde denetimlerin artması ve AB standartlarının uygulanmasıyla bazı şirketler kapanacak. Suda hâlâ taşra anlayışı var.

* Su iyi olsa bile damacanada kötü bakteri üreyebiliyor. Tüketici ne yapmalı?

Markalı ürün almalı tüketici. Evinin önüne geliyor diye hiç bilmediği bir suyu almamalı.

* Damacanaların sağlıklı olup olmadığını nasıl anlayacak?

AB standartları geliyor. Devlet 2008’in sonuna kadar zaman tanıdı. ’Teknolojik yatırımlarınızı yapın’ dedi. Sırma, 2006’da bu yatırımlarını tamamladı. Biz kendimizi denetliyoruz hem de denetleniyoruz.

*Su nasıl kontrol ediliyor?

Her saat başı numune alınıyor. 75 kokuya duyarlı bir koku testi makinesinden geçiyor. Eğer makine koku algılarsa dolum duruyor.

* Maden suyu tüketimi nasıl Türkiye’de?

Maden suyu yalnızca hazım için kullanılacak bir ürün değil. Türkiye’de böyle algılanıyor. Kişi başına yılda 3.5 litre. İtalya’da 150 litre.

*Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?

Kuzey Afrika, Fransa, İngiltere, Hollanda, Amerika, Almanya, Dubai. Sularıyla meşhur Fransa’ya da su satıyoruz. En büyük ihracatımız İngiltere’ye. Kuzey Afrika’ya özellikle maden suyu satıyoruz. 2008’de ihracatımız daha çok olacak. Yeni fabrikamız da bittikten sonra ihracatımız artacak.

Fenerbahçe’ye başkanlık hayalim

* Futbol en büyük tutkunuz...

Kesinlikle.

* Bu tutkunuz başınızı yaktı diye düşündüğünüz zamanlar oldu mu?

Fenerbahçe son iki yıldır hayatımda işten önde değil. İki yıldır işim ön planda. Fenerbahçe’ye çok zaman verdim, çok yatırım yaptım. En bereketli yaşlarımı Fenerbahçe’ye verdim. Pişman değilim. İsviçre olayında yanlış anlaşıldık. O dönemde çok çektim.

* Hâlâ Fenerbahçe Kulübü Başkanı olmayı istiyor musunuz?

Başkan olmayı isterim. Benim hayalim. Allah ömür verirse isterim. Ama hiçbir zaman hiçbir şeyi çok istemiyorum. Ufuk Güldemir hastalığından sonra söylemişti. ’Kendime vakit ayırmak isterdim’ diye. Bu söz hep aklımda ama yapı itibarıyla bunu başaramıyorum.

En büyük kaynak yatırımını biz yaptık

Davut Dişli, su firmalarının Sapanca Gölü’nün su kaynaklarını yok ettiği iddialarına şöyle yanıt verdi: “Sapanca’da birçok su firması var. Devlet tarafından kaynaklarımız her anlamda denetleniyor. Tüm standartlara uyuyoruz ve biz oradaki en eski şirketiz, diğer firmalar sonradan geldi. Bu arada Sırma Su olarak farklı yerlerde de kaynak yatırımları yapıyoruz. Gelecekte ülkemizin su sıkıntısı çekmemesi bizim de sorumluluğumuz. En büyük kaynak yatırımı yapan firma biziz.”

Dişli, Türkiye’de temiz su bulmanın ne kadar zorlaştığı sorusuna ise, “Su kaynağının tarım ve insan yaşam alanlarına uzak olması gerekiyor. Tarımda kullanılan ilaçlar malum... Türkiye eskisi kadar bu alanda şanslı değil. Sapanca’da özel izinle kullandığımız kaynağımızın denetimleri yapılıyor. Kaynağımız çok derinde olmasına rağmen bölgedeki vahşi hayvanların bile dışkılamaları kontrol ediliyor” diye cevap verdi.

En çok limonlu ve narlı soda satılıyor

* Yurtdışında maden suyu, su diye içiliyor. Türkiye’de böyle bir alışkanlık yok...

Bu anlatılmamaktan kaynaklanıyor. Alışkanlıklar iyi anlatılmalı. Maden suyu sadece sindirime değil, sinir sisteminden cilde kadar birçok şeye faydalı. Ben de maden suyu içemeyenlerdendim. Bu işe girdikten sonra sağlığımı düşündüğüm için alıştım.

* Maden suyuna meyve aromaları kattınız. Satışlar arttı mı?

Doğal aromalar satışı artırdı. İnsanlar kolay alıştı. Meyve 8 çeşit, karışım olarak 14 çeşit var. Limonlu çok satıyor. Çünkü hepimiz limonata içerek büyüdük. Nar da çok satıyor.

EN ZOR GÜNÜM

Paralar hızla akan nehire kapılıp gitti

2001 krizi hayatımın en kötü dönemidir. Bu işe ortak değildim. Paralarımızın hızla akan bir nehire kapılıp gittiğini gördüm. Aldığım riskler hep yatırım içindi. Ülkeye güvenip yatırım yaptığım için çok çektim. Ben kendimi kurtardım ama çevremde de çok kötü duruma düşenler oldu. Ben işçi çıkarmadım ama işsiz kalan çoktu. Çevremizde çocuğuna ilaç alamayanlar oldu. Aksine ben 2001 krizinde hırslandım, iyi adımlar attım ve krizi fırsata dönüştürdüm. Kaybedip buldurma hikayesi belki de. 5 yıldır büyüyorum. Kendi çabam ve istikrar sayesinde büyüdüm. Bu ülkeye güvenip yeniden yatırım yaptık.

DİĞER YENİ YAZILAR