Artık market reyonlarında hazır, ucuz yiyeceklerin karşısına diyet ve zayıflamaya yardımcı olanlar konuyor.
Dünyanın bir çok ülkesinde porsiyonlar ülkemizdekine yakınken Amerika’da bu oran iki-üç katına kadar çıkıyor. Ülkemizde 250 ml’lik meşrubatların ABD’deki karşılığı yaklaşık 600 ml. Diğer yandan, üç bardak büyüklüğündeki meyve suyunu plastik şişe suyundan daha ucuza almak da sorun yaratıyor. Sağlıksız ürünler daha ucuz olduğundan obezler de çok ve “normal kilo” algısının Amerika’da bozulması işten değil. Obezitenin önü alınamadığından neden olduğu kronik sağlık sorunları hükümet bütçesinde büyük delik açıyor. Sonuçta obezler sebebiyle tüm Amerikalıların da bütçesi tehdit altında. Son yıllarda ABD’de bizim gözlemlediğimiz en önemli gelişme ise mönülerde yemeklerin hemen yanında kalorinin yer alması. Kalori hesabının zayıflamanın anahtarı olamayacağını belirtelim ancak yine de iyi bir uygulama.
Sağlıksız beslenen grubun karşısında bir de sağlık konusuna aşırı takılmış bir grup zengin Amerikalı da var. Tabii Amerika tümüyle bir karşıtlıklar ve tüketim toplumu. Bireyleri önce şişmanlatarak sonra zayıflama ürünlerine yönelterek de bir ekonomi oluşturuluyor. Yani sağlıklı yaşam konusu çok abartılarak bir ekonomi oluşturuluyor. Bilim Amerika’da oldukça iyi bir düzeyde ve bilime inanan insanlar seçimlerini doğru yapıyor ve sağlıklı yaşıyorlar. Uzakdoğu’da da obezitenin Amerika kadar olmasa da yaygınlaştığını gözlemliyoruz. Kolay ulaşılan, ucuz ve içerisindeki lezzetlendiricilerde cazip hale gelen kalitesiz yiyecek içecekler giderek artan obeziteyi körüklüyor. Afrika hariç diğer kıtalarda da sorun pek farklı değil.
Türkler daha sağlıklı besleniyor ama...
Ülkemizde obezite gittikçe artsa da, çocuklarda daha sık rastlansa da genel olarak bilinç düzeyi daha yüksek. Fazla kilolular da yakınları da bu durumdan rahatsız ve sorun büyümeden makul çareler arıyorlar. Bizde porsiyonlar daha küçük, evlerimizde tencere yemeği pişiyor, daha az sos, alkol kullanılıyor. Susuzluğumuzu meşrubatla değil taze su ile gideriyoruz. Ancak daha az hareket ettiğimizi belirtmeden geçmeyelim.
Kilo almanızın nedeni evrimsel süreç
Eğer genel sağlığınız yerindeyse, herhangi hormon rahatsızlığınız yoksa kilo almanızın nedeni bugüne kadar atalarımızın asla görmediği bir bolluk ve buna henüz uyum gösteremeyen vücutlarımız.
Atalarımız günlük olarak hayatta kalabilmek için kadınlar 9 km, erkekler ise 11 km yürüyerek yiyecek topluyordu. Ateşi keşfettikten ve çömlek yapabilmeye başladıktan sonra sadece çiğ beslenmekten de kurtulup sebzeleri ve etleri pişirmeye de başlamışlardı. Bu şekilde pişirerek yediklerinin kalorilerini biraz daha artırıp, yiyecekle bulaşan bakterinden de korunmuş oluyorlardı.
Ve 10 bin yıl önce tüm insanlık için büyük bir devrim tam da bizim topraklarımızda gelişmiş: Tarım devrimi. Tabii tarım devrimini yapar yapmaz sanmayın ki yiyecek çeşitliliği artmış. Aksine mevsim uygun olmadığında, bir zararlı ürünlere girdiğinde vb sebeplerle insanoğlu pek çok kez açlıkla yüzyüze kalmış. Salgın hastalıklar, antibiyotiklerin henüz bulunmaması, temiz olmanın önemi bilinmediğinden bu durum neredeyse insanlığın kaderini ikinci kez değiştiren büyük devrime kadar devam etmiş. Bu devrim tabii ki endüstri devrimi. Şehirlerde yaşayan ve yiyeceklere daha kolay ulaşan alım gücü olan insanların olanakları gözle görülür şekilde artmış. Ancak tüm insanlık tarihi boyunca yürüyen, hayvanları, ekinleri, çamaşırı vb tüm gündelik ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sürekli hareket eden atalarımıza inat bizler günde 45 dakika yürümeye bile üşenen, yiyeceklerini neredeyse hazır ve ihtiyacının çok üzerinde satın alan bireylere dönüştük...