Eğer 150 kiloysanız diyet yapsanız da sadece ilk hafta 5 kilo vermeniz beklenebilir. Ancak sağlığı böyle harcamak kabul edilemez!
Eğer 150 kiloysanız herhangi bir diyet yapsanız da sadece ilk hafta 5 kilo vermeniz beklenebilir. Ancak bu kilo için bile her hafta 5’er kilo vermek çok ciddi sağlık sorunlarını hazırlar. Vücudun bir anlamda “eriyen yağlarının” metabolize olabilmesi için karaciğer, böbrekler, safra kesesi gibi organlar yetersiz kalır ve hastalanma belirtileri görülür, kolesterol ve diğer kan yağları çok yükselir, safra taşı oluşur, artık ameliyat işten değildir. Sağlıklı olmak için sağlığı böyle harcamak kabul edilemez!
Zayıflamak bir süreç işidir. Elbette 150 kilo olan ve 60 kilo olan hastaların her hafta verecekleri kilolar farklı olacaktır. Aynı kişi her hafta aynı diyeti, aynı egzersizi yapsa bile her hafta aynı kiloyu veremez. Biz her hafta beklenenin üzerinde kilo veren hastalarımızı sorgularız. Amaç kilo vermek değil, sağlıklı olmak için sağlıklı kilo vermek.
Şok diyetin tehlikeleri!
Kısa sürede kilo vermenin uzun dönemli hasarlara yol açacağını unutmayın! Eğer böyle bir diyet yaparsanız;
- Verdiğiniz kiloyu fazlasıyla çok kısa sürede geri alacaksınız.
- Vücudunuz atalarımızın yaşadığı kıtlık dönemi gibi bir dönemden geçtiğinizi zannettiği için metabolizmanızı çok yavaşlatacak, sağlıklı bir beslenme ile vereceğinizin de altında kilo vereceksiniz.
- Stresiniz ve iştahınız çok artacağı için şok diyetin ardından kendinizi yemekten alıkoyamayacaksınız.
- Şok diyette vücudunuzdaki kaslar erir. Bu bizim hekim olarak asla istemeyeceğimiz bir durumdur. Kas kaybı hem bazal metabolizmayı düşürecek ve daha fazla şişmanlatacak, hem vücudunuzun sarkmasına yol açacak hem de vücudunuzda zararlı metabolitlerin dolaşmasına yol açacaktır.
Hastalıklara karşı kalkan
Bağışıklık sistemimiz bizi hayatta tutan en önemli sistemlerden. Ne yazık ki günümüz koşullarında onu oldukça ağır bir yüke maruz bırakıp gripten kansere kadar hastalıklarla mücadelesini zorlaştırıyoruz. Bağışıklık sisteminizin kaleleri;
- Cildiniz
- Bademcikleriniz
- Mide asitleriniz
- Akciğerden, burundan, vajinadan gelen mukozal salgılarınız
- Ter, gözyaşı, tükürük
- Çocukluk çağında timüs bezleriniz
- Kanınızda bulunan akyuvarlar, immunglobülinler ve lenfatik sisteminizde bulunan lenfositler.
Bağışıklığı güçlendiren besinler
Yeşil yapraklı sebzeler, kefir, yoğurt, keten tohumu, kurubaklagiller, ceviz, soğan - sarımsak, ananas, nar, zencefil, yeşil çay, zerdeçal, probiyotikler ve prebiyotikler. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için yapacaklarınızı şöyle özetleyebiliriz;
- Soğuk hava vücut direncini düşürdüğü için mevsim koşullarına uygun giyinmek hastalıklara karşı direnci artıracaktır.
- Gülmek bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir çünkü güldüğünüz zaman antikorlarınız yani savunma sistemi elementlerinizin üretimi artar. Ayrıca gülmek, nefes alışınızı artırarak kan oksijen düzeyinizi de yükseltir.
- Stres ve kaygı durumunuzu kontrol altında tutmak bu duyguların bağışıklık sisteminize vereceği zararları azaltır.
- Omega 3 yağları, kalbi desteklemelerinin yanı sıra bağışıklık sistemini de kuvvetlendirici özelliktedir. En iyi omega 3 kaynağının balık olduğunu hatırlayın!
Antibiyotikleri ancak doktorunuz öngörürse kullanın. Antibiyotik kullanırken zararlı bakterilerin yanı sıra yararlı bakteriler de ölürler. Ancak yararlı bakterilerin sevdiği probiyotik ve prebiyotik desteği alırsanız onları korumuş olursunuz.