Ben anlamıyorum...
Türkiye’de, “Kendisini mutlu hissedenler“in oranı yüzde 77...
Türkiye’nin yüzde 77’si mutluymuş!
Onun için herkes dalacak yer alıyor!
Aynı araştırmada, “İşini kaybetme korkusu yaşayanlar” yüzde 68, “Telefonlarının dinlenilmesinden endişe duyanlar” yüzde 52, “Çocuklarına iyi bir eğitim sağlayamayacaklarını düşünenler” yüzde 76...
Ama biz mutluyuz!!!
Bu üçü bile insanın uykularını kaçırır, insanı depresyona sokar; onlar nasıl mutlu, gerçekten anlamıyorum...
Türkiye’de evlenenler azalıyor, boşananlar hızla çoğalıyor ama “Evliliğin modası geçmiş bir kurum olduğunu düşünenler” yüzde 8 çıkıyor.
Bunu hiç anlamıyorum...
Geçenlerde “Evlilikler yorulur mu?” tartışmasında Prof. Dr. Haydar Dümen demiş ki:
* “100 yıl sonra evlilik kalmayacak.”
Ben biraz daha abartayım:
Aslında şimdi de kalmadı da, bunu kabul etmemiz 100 yıl sürecek!
Daha doğrusu kadınların bunu anlaması...
Haydar Bey öyle güzel özetlemiş ki...
* “Evlilikler yorulur, bir adım ötesinde yıpranır, onun bir sonrasında da biter. Yorgunluk, yıpranma ve yıkılma evliliklerin kaderinde var.”
Giriş, gelişme, sonuç...
Bir nevi kompozisyon oluşturma...
Yazıyorsun, bitiriyorsun.
Bitirmelisin...
Ama bizim kompozisyonlar bitemiyor.
Elde kâğıt kalem, karalayıp duruyoruz... O kâğıdı buruşturup buruşturup atıyoruz; olmadı, yeni, temiz bir kâğıt çıkarıp tekrar yazmaya başlıyoruz.
Ama bitiremiyoruz...
O zaman bu işi edebiyatçılara mı bırakalım?
Yoo...
Onların hiç mutlu evililik hikâyesi yazdıklarına rastladınız mı?
Hatta mutlu aşk?
Hayatta mutlu aşk, mutlu evlilik olsaymış sanat olmazmış...
Sanat mı, aşk mı o zaman?
Sanat için aşk!
Heh hee...
E, bu hayata da sanat yakışır!
Ben sayıklamayı bırakayım da hocamızın söylediklerine bakalım:
Hoca diyor ki:
* “Dünya değişiyor, ömürler uzuyor... Artık iki insanın bir araya gelmesi zor. Elli yaşında hayat bitiyordu şimdi 50’sinde hayat yeni başlıyor. Çok başka bir dünya bekliyorsun kocandan ya da karından. Eskiden insanların beklentileri fazla değildi. Ama artık dünya ve beklentiler değişti. 100 yıl sonra evlilik diye bir şey kalmayacak.”
İyi de hocam...
Tamam evlilik bitecek, ok.
50’sinde hayat kimin için yeni başlıyor?
Adamlar için...
Peki ya kadınlar?
55 yaşındaki bir kadın için hayat nasıl yeniden başlayacak?
Yorulur, yıpranır ve biter...
Haberin Devamı