Yoksa mutsuzluk, zayıflığımız mıdır?

Haberin Devamı

O kadar çok mail geldi ki, kadınlardan...

Keşke hepsini yazabilseydim. Onlar da, hem kendilerine hem eşlerine hem de durumlarına dışarıdan bakabilselerdi...

Görebilselerdi...

Ne kadar birbirinin aynı hayatlar, duygu ve düşünceler içinde olduklarını...

Aynı korkular, aynı endişeler ve aynı çekinceleri yaşadıklarını görebilselerdi...

Belki o zaman yaşadıkları hayatı daha objektif değerlendirme imkânına sahip olurlardı.

Dışarıdan kendilerine baktıklarında nasıl göründüklerini görselerdi...

Belki daha kuvvetli ve daha kararlı olabilirlerdi.

Kendilerine bakıp, “Bu ben miyim?” diye sorabilirlerdi...

Öyle ilgisizlik veya kaprislerden falan bahsetmiyoruz, biliyorsunuz.

Çıta yükseldi.

Kadınları aşağılayan, canını acıtan yani onlara manevi şiddet uygulayan adamlar türedi.

Daha doğrusu zaten

vardılar ama dile gelmemişlerdi...

Nasıl abarttılarsa, artık onları tartışmaya başladık.

Onları değil de, onlarla birlikte yaşayan kadınları...

Ne yapmaları

gerektiğini...

Ben bunu aslında bir başlangıç olarak algılıyorum.

Sonun başlangıcı...

Hayır, başlangıçtan kastım, “ille de boşanmak“ değil. Ama “ille de boşanmamak“ da değil.

Kendine gelmek!

Nasıl mı?

Şimdi size bir erkeğin (Ali‘nin) kaleminden çıkan tüyoları iletiyorum:

***


- Gerçekten bu kadar zor ve içinden çıkılamaz bir durum mudur? Yoksa yaşadığımız mutsuzluk, zayıflığımız mıdır?

Niçin şunu başaramıyoruz? “O kadar güzel yaşadı ki hayatı Azrail bile gönülsüz geldi canını almaya.” (Söz bana ait.)

Aslında yapmamız gereken çok basit sadece birkaç adım atmak ve kararlı olmak yeterli.

1. Mutsuz musun? (‘Evet’se okumaya devam et yoksa yaşamına...)

2. Mutsuzluğunun kaynağını araştır. Kaynağın çok yakında olduğunu görecek ve şaşıracaksın.

3. “Ne yaşamak” istediğine karar ver. Sen ne yaşamak istiyorsun, bugün yaşadığın hayat ne?

4. Nasıl başaracaksın? Plan yap, gerekiyorsa destek al.

5. Vicdan muhasebesi yapma. Asla vazgeçeceklerinle ilgili vicdan muhasebesi yapma, bencil ol. Yaparsan başaramazsın. Unutma; zayıf olan, mutsuz olan sensin.

6. Amacın mevcut durumu değiştirmek, geleceğin belirsizliğinin tedirginliğini bugünden yaşamak değil. Unutma, bu “son” senin “başlangıcın” olacak.

7. Kararlı ve acımasız ol. “Acımasız olmak” bu safhaya gelenlerin içeriğini çok iyi bildikleri bir durumdur.

8. Ne yaşamak istiyorsan onu yaşa.

9. Başardın ve artık mutlusun.

10. Başaramadın, üzülme bir daha dene, senin için mutsuzluk artık geride kaldı.

DİĞER YENİ YAZILAR