Haberin Devamı
“Yatak odası” sesiyle konuşmayı yazmadan önce net’e göz gezdirdim dün. Bir anket sitesine rastladım. Orada bu konuyla ilgili bir anket yapmışlar. Bir sürü de yorum vardı.
Ben çok eğlendim.
Hepsine de bir cevap verdim.
Buyrun...
- “O nasıl ses olur ki? Yataktaki uyanmasın diye konuştuğum gibi mi sessizce?”
(Yok, genellikle uyandırmak için olur!)
- “Yatak odası sesi derken? Alçak konuşmaktan mı bahsediyorsunuz?:)”
(İşin içinde bir alçaklık var ama...)
- “Yatak odası sesi ne ola? Hani kısık sesle konuşmak filan mı? Eğer öyleyse haberleşme sorunu yaşarız bir mok anlamayız ikimiz de.”
(Bi sorun yaşayacağınız kesin! De haberleşme olmadığı kesin!)
- “Böyle bir ses mi varmış:)”
(Daha neler var, bilsen!)
- “Karşı cinsi tahrik etme derdinde değilim.”
(Sorunu çözmüşsün, zaten hep öyleler!)
- “Nedir ya o, ben yatak odasında bile yüksek sesle konuşuyorum eşim yavaş yavaş diye kızıyor, heyecanlı bir tip olduğum için sesim istemeden yükseliyor...”
(İyi, o da olur!!)
- “Sesi odalara göre mi ayırıyoruz? Ben her zaman normal sesimle konuşurum.”
(Biz odalara göre ayırıyoruz, ama odalarla sesi tutturmak lazım.)
- “Sesime hâkim olamıyorum ben zaten. Çok farklı ses tonlarında konuşabiliyorum. Sonra da şaşırıyorum, bu ses benim mi diye:) Yatak odası sesiyle de konuştuğum olmuştur belki :))”
(Kesin başka şeylere de şaşırıyorsundur ama onları öğrenmek istemiyorum.)
- “Karşı cinsteki erkek eğer tanıdığım biri ise ve onu baştan çıkarmaksa maksadım, konuşurum tabii.”
(Bilinçli tüketici!)
- “Her şey yerli yerinde güzeldir. Nasıl ki erkek arkadaşlarımla konuştuğum şekilde kız arkadaşlarımla konuşmuyorsam her şeyin kendine göre yeri var.”
(Yok, seninle olmayacak, belli!)
- “Ben daha hayatımda hiç öyle bişey yapmadım. Nedense her yerde doğal ve ‘ciddi’yim. Yatakta bile sert çıkar tepkimi koyarım. Cicili bicili şeyler hiç bana göre değil. Hele uyuduruk rol yapmak... Kendimi şey gibi hissederim yaa... Ses mi değişirmiş! Ancak kendiliğinden değişirse o ayrı”
(Oldu o zaman! Ben korktum, söyleyeyim.)
- “Hahah inanmıyorum yahu!!! Neden karşı cinsle konuşurken yatak odası sesi kullanayım, sapık mıyım ben? Durup dururken neden tahrik edeyim ki adamı? Sonra al başına bela. Ancak ve ancak sevdiğim insan olursa olur.”
(Biz de bakkalla konuş demiyoruz zaten!)
- “Kursa gidiyorum, şu an çat-pat konuşabiliyorum.”
(Anlıyorum ama konuşamıyorum diyorsun!!)
- “Evet evet bayılırım ben bunu yapmaya... Sevgilimin işinin en yoğun olduğu an, kafası karmakarışıkken (hissediyorum) çeviriyorum numaralarını, telefon açılıyor ve öyle bir ‘Alooo...’ diyorum ki ve peşinden öyle bir devam ediyorum ki konuşmaya, karışan işlerine kendi de dâhil oluyor. Akşam olmasını iple çekiyor :D”
(Birkaç sorum olacaktı... Alo’dan sonra neler diyordun???)
- “O neymiş? Ben mimarım. Evleri o kadar dip dibe ve zar gibi duvarlı yapıyoruz ki, er kişilerimiz ve hatun kişilerimiz yatak odasında çıt çıkarmaya çekiniyorlardır. Buna yatak odası sessizliği demek daha mı doğru olurdu acaba?”
(O sessizlik, duvarın inceliğinden değil ama duvarlar da çok ince be mimarım!)
- “Benim yatak odamın sesi yok... Yatak odası ne gibi bir ses çıkarabilir, çıkardığı sesi ben çıkarabilir miyim???”
(Bir de mutfağı dene bakalım... Ses geliyor mu?)