Yatak odası sesi

Haberin Devamı

Kimi bakışıyla...

Bakışından...

Kimi de sesiyle

Sesinden...

Yani...

Kimi bakışlarını kullanır.

Kimi sesini...

Kim neresini kullanıyorsa, onu orasından yakalarsın.

Aslına biri bir yerini kullanıyorsa, orası burası oynuyor demektir.

Dün bakışlardan bahsetmiştik, bugün seslere girelim diyorum.

Allah vergisi; bazılarının sesi doğuştan güzeldir.

Ama güzel sesli adamlardan kaçınırım ben.

Kaçmam ama kaçınırım!

Duygusunu yakalayamam çünkü!

Yakalanmaz ki! Oynar sesiyle...

Seslendirme yapar gibi konuşur. Yapaydır yani...

O yapay olunca söylediği de samimi gelmez bana.

Bir de şu var: Sesine hâkim olduğu kadar kendisine hâkim değildir. Daha doğrusu, sesiyle hareketleri birbirini tutmaz. Senkron meselesi...

Yani mesela seninle çok romantik bir ses tonuyla konuşur ama romantik şeyler söylemez.

Ben şimdi bu adamı nasıl, ne yapayım?

Bu adamlar genellikle “yatak odası” sesiyle konuşurlar.

Sana, “tuzu uzatır mısın?” diye sorar ama...

Ama sanırsın ki, “Akşam seni... Seninle birlikte olalım mı?” diye soruyor. O efekti alırsın sen!

Bazen bütün adamlar yatak odası sesiyle konuşurlar.

Bazen!

Ama yatak odasında değil!

O ses yatak odasının dışına taşar.

En çok da telefona...

O telefon konuşmaları, “üzerinde ne var“ın versiyonlarıdır...

Henüz o raddeye gelmemiş hâlleri...

Genellikle “N’apıyorsun”la başlar. Yavşak-seksi karışımı bir tonla!

Anladınız o ses tonunu...

Sonra...

Yani sen de niyetliysen...

Abuk sabuk, başı sonu belli olmayan bir sohbet başlar: “N’apıyorsun?” sohbeti...

- N’apıyorsun?

- Hiiç... Sen?

- Ben de, hiiiç...

- Yine mi?

- Yine yeniden...

***


- N’apıyorsun?

- Hiiç, öyle uzanıyordum!!!

- Ben de. Birlikte uzanalım mı?

- Ama sadece uzanacaz!

- Tamam.

- Söz mü?

***


- N’apıyorsun?

- Tam seni düşünüyordum.

- Yakalarım...

- Öyle yakalamak olmaz!

- Nasıl olmaz? Yakalandın haberin yok!

- Sen beni yakaladın da, ben?

- Sen ne?

- Ben yakalandım mı, bakalım?

- Yakalarsam!

- N’aparsın?

***


- N’apıyorsun?

- Ne yaptığımı değil de, ne yapmak istediğimi söylesem...

- Yok, söyleme!

- O zaman ne yapmak istemediğimi söyleyeyim.

- Ha, o olur. Ne?

- Hımmm... Mesela şu anda burada olmak istemiyorum.

- Nerede olmak istiyorsuuuun?

- Söyleyeyim mi?

***


- N’apıyorsun?

- Tuttuğumu!

Eeee?

Her zaman tutmaz tabii...

DİĞER YENİ YAZILAR