Hani bazı günler vardır; her şey ters gider.
Daha sabah kalktığında kendini belli eder zaten. Ne bileyim, sular ya da elektrik kesilir, neyse dersin. Dolabın karşısına geçersin bir türlü ne giyeceğini bulamazsın. En kötü kombinle evden çıkarsın. Daha kapının önünde komşun, suratına bile bakmadan yanından geçip gider; “O-ha!” dersin içinden, “İnsan boşuna dana olmuyor!” İki kaza atlatarak işe gelirsin.
İlk telefonunu açarsın, meşgul. 5 kere ararsın meşgul, altıncıda da açmaz telefonu...
İkinci, üçüncü, dördüncü...
O gün kime ulaşmak istiyorsan, boşuna... Kimse sana dönmez.
İşte o zaman her işi bırakman gerekir.
Belli ki gün, o gün değil. Sana, “bunlarla uğraşma” diyor.
Uğraşma!
Boşuna uğraşma. Ama bir de daha özel durumlar var tabii...
Çok özel!
Onu aradın ve telefonu açmadı!
A-ha!
İşte o an!
Şimdi o anda ne hissettiğini düşün. Ya da hissedeceğini...
Aklına ilk gelen ne?
Üç ilişki çeşidi
Çünkü aklına ilk gelen neyse, ilişkin de o! Şimdi akla önce gelen ilk üç düşünce üzerinden gidelim...
“Ne haltlar çeviriyor bu!”
“Başına bir şey mi geldi acaba?”
“Ha, bir işi vardır, arar birazdan...”
Alın size üç ilişki çeşidi...
Ayrıntılara gerek var mı?
Var.
Peki o zaman, aynı sırayla gidelim...
Aklına ilk gelen “Ne haltlar çeviriyor bu?” ise...
Belli ki, başı-sonu olmayan bir ilişki. Üstelik başını da, ortasını da, sonunu da telefonu açmayan taraf belirliyor. Hayat böyle geçmez!
Hadi diyelim ki yakaladın... Ne yapacan? Ona göre meraklan!
Unutmayın ki, “Şüphe değil kesinliktir insanı deli eden” (Nietzsche).
“Başına bir şey mi geldi acaba?“ ise...
Sıkıcı bir ilişki bu. Belki bitmez ama gitmez de! Ne uzaar, ne kısalır; heyecansızdır. Seks hayatları da aynı derecede tatsızdır. Zaten ilişki sürse de, seks biter. Hem de ilk yıl!
Her şey dönüyor da...
İlişki dediğin, “Bir işi vardır, arar birazdan”dır.
Gerçekten de birazdan arar.
Ha, bir halt da yemiş olabilir, başına bir şey de gelmiş olabilir, bir işi de çıkmış olabilir. Fark etmez, mutlaka arar.
Hemen arar.
Diğerleri?
Diğerleri bir gün aramayabilirler...
Gün boyu dönmeyebilirler...
Dünya durmadan dönüyor,
Çiçekler güneşe dönüyor,
Ayrılanlar hep dönüyor,
Bir tek o sana dönmüyorsa...
O zaman sen dön!
Ama ona değil!
Ya telefonu açmazsa...
Haberin Devamı