X Jenerasyonu kadınları...

Haberin Devamı

X Jenerasyonu derken?

Kim bunlar?

Anlatacağım...

Şöyle özetlemişler:

“Başarılı, mutlu, çocuksuz!”

Tabii bu üçü de zincir gibi birbiriyle bağlantılı olmalı herhalde...

Birinden biri olmazsa olmaz yani...

Mesela, başarılı ama çocuklu...

Çocuksuz ama mutsuz...

Veya çocuksuz ama başarısız...

Olmayacak!

Hepsi bir arada olacak!

X Jenerasyonundan olmanın başka şartları da var.

“X Jenerasyonu”nu temsil ettiği kabul edilen bu kişiler, 1965-1978 yılları arasında doğanları kapsıyor.

Şöyle bir araştırma yapmışlar:

Günümüzde kariyer sahibi olan 30 - 40 yaş aralığındaki kadınların neredeyse yarısının çocuksuz olduğu ortaya çıkmış.

Diğer yarısı mutsuz demek!

Ki öyle!

Aralarından her kim çıkıp, “Yoo... ben mutluyum” diyorsa ya yalan söylüyordur ya da gerçek mutluluğun ne demek olduğunu bilmiyordur!

Bu kadar da iddialıyım.

Bir tek kadın grubu hariç: Kocasını sallamayanlar! Kendilerine hayat kuranlar ki onların sayısı da evliler içinde yüzde 1 falandır.

Biz yine araştırmaya dönelim...

Yüksek eğitim görmüş kadınların yüzde 43’ü, kariyerlerini aile kurmaktan öncelikli tutuyormuş.

İyi.

Yavaş yavaş yukarı doğru çıkıyoruz.

X Jenerasyonu kadınlarından uzun süreli bir ilişki içerisinde partnerleriyle birlikte yaşayanların oranı ise yüzde 75’miş.

Yani başarılı, mutlu ve çocuksuz kadınlar “bazılarının” sandığı gibi eciş-bücüş değil.

Eskiden danalar ve beceriksiz kadınlar, bu söylemleri çirkin, erkek bulamayan ve o yüzden feminist olduğunu sandıkları ya da umdukları kadınlardan beklerlerdi.

Ama ne oldu?

Bazı kadınlar doğru yolu buldu.

Hem de hâlâ onların “eksik” olduklarına inanmak isteyen evli, çocuklu ve mutsuz bir çoğunluğa rağmen!

“Bir de hayat arkadaşın olsaydı...”

“Çocuğun olsaydı...”

Diyen...

Kendini aklamaya çalışan bir çoğunluğa rağmen!

Bakın şimdi...

X neslinin tipik bir örneği olan 44 yaşında bir kadın ne demiş?

“Ben kadınların çocuk sahibi olmak için baskı görmediği bir nesilde yetiştim. Ailemin de tek önceliği iyi bir iş sahibi olmamdı” demiş.

İşte bunu yapmayan kadınların er ya da geç, ama mutlaka bir gün geleceği nokta aynıdır:

“Keşke bir işim olsaydı!”

DİĞER YENİ YAZILAR