Ayaklar, baş...
Başlar ayak olunca... Bilim-kurgu filmlerindeki, kitaplardaki gibi...
Öyle olsaydı...
Olabilseydi...
İstediğimiz zaman, istediğimiz uzuvlarımızın yerini değiştirebilseydik...
Gerçekten ayaklar başta, başımız ayaklarda olabilseydi...
Bir işe yarar mıydı bilmiyorum ama...
Başımız bir çaresini bulurdu herhâlde! Ne bileyim, amuda kalkıp yürümeye çalışırdı falan...
Ya da hayatını ona göre düzenlerdi...
Önemli olan kafanın çalışıyor olması!
İster yerde, ister yukarıda, ne fark eder!
Ama düşündüm de, arada bir yer değiştirmesinde fayda var.
Ağzımızla burnumuz...
İşte onu diyorum, keşke istediğimiz zaman değiştirebilseydik...
Ya da gerektiği zaman kendi kendine değişebilen bir yapımız
olsaydı...
Bir süre için en azından...
Kendine gelince, dengelenince bütün uzuvlar, organlar
yerine yerleşiverseydi...
Mesela duyduklarını anlamıyor musun? Ya da iyi göremiyor musun?
Hoop! Gözlerle kulaklar yer değiştirecek!
Düşünsenize, o zaman gözlerimiz, etrafımızda olan bitenleri daha iyi görebilir, kulaklarımızla yüzümüze karşı söylenenleri daha iyi anlayabilirdik...
Mesela ağzımızla burnumuzun yerini değiştirsek, biraz konuşamaz, belki daha iyi koku alabilirdik...
Çok mu yiyorsun, midenle başının yerini değişecek...
Akciğerinle, karaciğerinle...
Neren zayıfsa oraya
Dedim ya, başının nerede olduğu değil, sana ne dediği
önemli!
Bazen kafanı yerinden çıkarıp ellerinin arasına alacak, bakacaksın mesela...
Ne hâldesin göreceksin.
Gülümsüyor musun? Çirkinleşmiş misin? Hırs mı basmış? Huzurlu musun?
Yüzün sana nasıl bakıyor?
Neren zayıfsa aklını oraya koyabileceksin mesela...
Evet bazen ayaklarına, bazen ellerine, bazen diline...
O zaman daha çok yürüyüp, daha çok yazabileceksin ve daha çok konuşabileceksin...
Değiştirebilseydik...
Böyle bir yeteneğimiz
olsaydı...
O zaman belki;
Aklımızla kalbimizin, hırslarımızın yerini değiştirmeyi de öğrenebilirdik...
En azından bir süreliğine...
Uzuvlar yer değiştirince...
Haberin Devamı