Tatil gözlemlerimi yazacağım demiştim ya, yine olmadı; aklıma başka bir şey geldi.
Ama konumuz tatil.
Tatil de, hayalî bir tatil. Hayır, hayalimdeki değil.
Amma uzattım ha! Başkasının tatilini yazacağım.
Tekne tatilini...
Herkesin hayalidir ya, mavi tur ya da daha uzun bir tekne turu...
Pardon herkesin değil. Galiba insanlar bu konuda ikiye ayrılıyorlar; hayran olanlar ve nefret edenler diye...
Yani kayıtsız kalan yok.
Bazı insanlar da öyledir hani; ya çok seversin ya nefret edersin, arada kalamazsın, bu tekne işi de öyle...
Şimdi size ikisinin konuşmasını yazacağım. Tekne tatiline hayran biriyle, bundan nefret edenin...
Uydurmuyorum ha, hepsi gerçek...
- Abi tekne tatili yaptık bu sene, nefisti. Çok güzel oluyor tekneyle...
- Nesi güzel oğlum?
- Ya öyle güzel ki, mesela akşamları yemekten sonra herkes içkisini alıyor, sohbet gırgır şamata... Hatta herkes kamarasına bile gitmiyor, orada uyup kalıyor...
- Ne? Orada mı uyunuyor?
- Açık havada uyumak, sabah gökyüzüne bakarak uyanmak...
- Ne uyanması len, öyle uyunur mu hiç?
- Ne var? Niye uyunmasın?
- Ben uyuyamam öyle; milleti seyrederim.
- Nesini seyredecen?
- Öyle işte! Nasıl uyuyorlar diye...
- Sana ne oğlum milletin nasıl uyuduğundan...
- Oğlum düşünsene kızla flört etmeye başlamışsın, her şey çok güzel gidiyor. Askılı elbisesinin üzerine şalını dolamış oraya kıvrılıp uyuyakalmış.
- E ne güzel...
- Ne güzeli! Ya kız orada gaz çıkartırsa... Uyurken olur olur... Al işte, bitti her şey! Ben artık o kızla yatamam.
Bundan sonrasını ben anlatayım.
Daha da kötüsü var; kız değil de aynı şey hadi senin başına geldi! Ne yapacan?
Düşünsene kendi sesinle uyandın!
Yok canım, haklı...
Nedir o öyle hep beraber uyumak falan...
Zaten bir insanın en çirkin hallerinden biri de bu değil mi?
Yemek yerken, yokuş yukarı ve yokuş aşağı yürürken ve uyurken...
Yeni tanıştığın biriyle bunları yapmamaya gayret edeceksin.
Hele uyurken...
Göbeğin kendi halini almış; kendini bırakmış yani, ağzının kenarından salyalar akıyor, ayakların ‘yazık’ vaziyetinde...
Horlamayı saymıyorum bile...
Yani kendi sesinle uyanmana falan gerek kalmaz! Uyuman yeter!
Dediğim gibi, tekne tatilini ya çok seversin ya nefret edersin diye...
Bazıları da farklı amaçlarla kullanıyorlar...
Ne mi?
Benim 7 kere evlenip boşanan bir arkadaşım vardı. Dana grubundan...
Bir gün ona şunu sormuştum:
“Ya evleniyorsun onu anladım, o kolay da asıl önemlisi nasıl boşanıyorsun?”
“En etkili yöntem tekne turudur” demişti.
“Nasıl yani?”
“Bir saniye bile ayrılmadan dip dibe geçen 4-5 günün ardından sinirleriniz iyice bozulur. Rahatça kavga edemediğin için dolarsın. O da dolar. Tekneden iner inmez kavga başlar ve o sırada boşanmayı rahatça söylersin.”
Bilemem...
İlgililerin dikkatine...
Tekne mi tekme mi?
Haberin Devamı