Hayatı sıfırlamak...
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi unutmak...
Şimdi siz, “İyi, güzel söylüyor da, nasıl olacak bütün bunlar?” diye sorarsınız...
Yani sorarsanız...
Hem unutacaksın, hem sıfırlanacaksın, hem yeniden seveceksin (başkasını!!!), yoluna ne çıkarsa selam verip yürüyeceksin...
Ha, bir de dolu dolu yaşayacaksın...
Ohhh...
“Yeme yanında yat” derler bu işe...
O halde sorumuza dönelim:
Nasıl?
Nasıl olacak da olacak bütün bunlar?
Ben bu işin nasıl olduğunu çok iyi biliyorum da, her zamanki gibi sona bırakacağım...
Önce konuyla ilgili okuduğum bir haberi vereyim size.
Yok yok, şöyle gireyim:
Size bir iyi, bir de kötü haberim var!
Önce hangisi?
İyi olan.
Peki.
“Unutma hapı” çıkmış.
Hapı yutuyorsun, tık(!) adam/kadın yok olmuş...
Yolda görsen tanımıyorsun!
Kapına dayansa tepkisizsin.
- Buyrun kimi aramıştınız?
- Nalan, saçmalama kızım; geldim işte, konuşalım biraz.
- Yoksa aile hekimi misiniz? Kimliğinizi göreyim...
- Nalan, bak delirtme beni! Zaten zar zor geldim buraya...
- Aile imamı mı yoksa?
- Tahsinim lan, Tahsin... Yalvartacan mı beni???
- Tahsin???
O derece unutuyormuşsun...
Bu unutma hapı haberi iki-üç ayda bir ortaya çıkıyor. Her seferinde “Yazma Dilek” diyorum ama yeter artık!
Zırt pırt unutma hapı!
Sanki hiç unutmuyormuşuz gibi!!!
Şimdi sıra geldi kötü habere...
Aslında unutuyoruz da unuttuğumuzdan haberimiz yok!
O kadar salağız yani!!!
Hem de ayrılır ayrılmaz unutuyoruz!
Bakmayın siz ağlayan, zırlayanlara.... “Unutamıyorum” diyenlere...
Niye ayrıldığını unutmasa, üzülmez zaten.
Dananın yaptıklarını, o sırada ne kadar dağıldığını hatırlasa bırak üzülmeyi, sevinmesi lazım.
Ama olanları belli ki unutmuş, ağlıyor...
Erkekler mi?
Onlar zaten akıllarına yazmazlar ki, hatırlasınlar.
Yani onların unutmak gibi bir sorunları yoktur. Tam tersine, hatırlamak gibi bir problemleri var!
Hapa mapa gerek yok, unutuyoruz.
Hem de öyle bir unutuyoruz ki, ya yeniden başlıyoruz ya da gidip aynısından bir tane daha alıyoruz!
Yalan mı?
Bize lazım olan, unutmama hapı!
Hatta “Durup durup kafaya kakma hapı!”
Onu alacaksın ki, kimsenin oyuncağı olmayasın.
Peki sizce, “Hayat bize oyun oynuyor olabilir mi?”
Olabilir tabii...
Sen onunla oynamazsan,
O seninle oynar!
Sil baştan başlamak gerek bazen...
Haberin Devamı