Haberin Devamı
Onun hikâyesini kelimesine dokunmadan aktarıyorum.
Biraz uzun, iki gün sürecek.
Sonra değerlendiririz.
“İsmim Cengiz, 47 yaşına gireceğim. 37 yaşındaki Aslı adlı ve kesinlikle çok çok âşık olduğum sevgilimle 8 yıllık bir beraberliğimiz var(dı).
Ben yaklaşık 12 yıllık evliyim ve evliliğimin ilk 4 senesinden sonra Aslı ile tanıştım, onu çok ama çok sevdim ve kendisinden hiçbir şey saklamadım. O da boşanmıştı ve bir oğlu vardı (benim de çok sevdiğim).
Eşim ile klasik görebileceğiniz kültür ve duygu eksikliği sorunumuz vardı ve ilk 2 seneden sonra zaten yürümeyeceğini ikimiz de fark etmiştik. Eşimin kötü bir dış gebelik geçirmesi sonucu alınan tüplerinden sonra onun çok istediği bir çocuk düşüncesini gerçekleştirmek için evliliğimizin 2 ve 3. yıllarında onu kırmamak adına aşılama vs. gibi birçok metot denedik ve başarılı olmadık ve sonuda vazgeçtik.
4. sene ben Aslı ile tanıştım, inanılacak gibi değildi, bir erkek bir kadınla her saniyeyi mutlu geçirebilir mi? Evet olabilir... İster konuşalım, ister susalım, ister gezelim, ister oturalım, hiç fark etmiyordu, sanki birbirimizi tamamladık ve inanın bana bu yıllar boyu hiç eksilmeden, 6 ay öncesine kadar artarak devam etti.
Ben bu 4. sene eşime Aslı ile tanışmamızın üzerinden 1 ay kadar geçtiğinde (Aslı’ya bahsetmeden, çünkü o zaten hiçbir şekilde bana baskı yapmıyor, evlilik kurumuna olan güveni sarsılmış olduğundan evlenmek istemiyordu) artık boşanma zamanımız geldiğini ve benim bir ilişkim olduğunu söylemeye karar verdim. Kafamda her şeyi toparlayıp eve gittiğim an kapıyı gülümseyerek açıp onca yıl bir sürü uğraş sonucu değil de doğal yoldan hamile kalmış olduğunu söylediğinde nasıl bocaladığımı ve tabii ki söyleyemediğimi, kafamdan geçenleri size anlatmam mümkün değil.
Bu konuyu hemen saklamadan Aslı’ya söyledim, makul karşıladı ama sadece bir çocuğun mutsuz bir evliliğin devam etmesi için bir neden olmadığını, onun için değil ama mutsuz isem kendim için ayrılmam gerektiğini söyledi.
Bu konu şu anda 6 yaşında olan kızımın büyüme süresince bir daha inanın Aslı tarafından hiç açılmadı.
Ben eşime Aslı ile olan ilişkimi vakit geçirmeden aktardım, saklamadım ama hiç ummadığım bir tepkiyle karşılaştım. Bunu kaldıramadı ve ciddi bir bunalıma girdi. Kabul edemedi, bileklerini kesti. Birçok doktora götürüp yıllarca tedavi ettirmek zorunda kaldım ve bir türlü boşanamadım. Tabii ki bütün bu detayları Aslı’ya da eksiksiz anlatarak:(
Gelip geçen yıllar ve aslı ile olan sonsuz mutluluk (bu duruma rağmen) devam etti ve ben yaklaşık 2 sene önce eşimden boşanamadığım halde evimi büyük zorluklarla, bitmek bilmeyen telefon rahatsızlıkları, kızımın sağlığının konu edilmesi ile çağrılmam, eşimin kendisini balkondan atmaya çalışması gibi şu anda detaylarına gerek olmayan birçok zorlukla da olsa ondan boşanmayacağıma söz vererek evimi ayırdım ve evi onlara bırakarak annemlerin yanına yerleştim.
Ama maalesef yalnız yaşayan annem ve babamın yanındaki daha ilk günlerde babamın kalp krizi, by-pass ameliyatı ve kalp pili takılması gibi şu ana kadar süren ciddi tedavi süresince onları geceleri yalnız bırakamadım ve yine Aslı’nın tüm çırpınışlarına rağmen çoğu geceler ailemin evinde kalmak zorunda kaldım.
Bu durum geçen sene, BENCE harika olan birlikteliğimizin 7. yılındaki eylül ayına kadar devam etti. Aslı’ya artık 15 gün içerisinde bir bakıcı bulup, eğitip, bir daha hiç gitmemecesine her gece yanında kalacağıma söz verdim ve bu dediğimi de eksiksiz gerçekleştirdim.”
(Yarın devam edecek...)