Bir film vardı, “Sliding Doors” diye, hatırlar mısınız? Türkçeye, filmin ruhunu hiç de ifade etmeyen bir isimle, “Rastlantının Böylesi” diye çevrilmişti.
Hani, kadın işten atıldığını öğrenince evine dönmek için hareket etmek üzere olan metroya doğru koşuyor ama yetişemiyordu. Metronun kapısı yüzüne kapanıyordu...
Ve hayatı kapının yüzüne kapanmasının sonrasıyla devam ediyordu...
Ya o kapı kapanmasaydı?
Kadın o metroya binip evine gitseydi...
Seçeneklerden biri
Filmde eş zamanlı olarak o ihtimali de seyretmiştik.
İki hayat da akıp gidiyor...
Sonuçta ikisini de yaşıyorsun. Sonuçta belki kadere engel olamıyorsun ama...
Bu bir tesadüf değil, seçenek olsaydı...
İşte ben de günlerdir hep o seçeneği düşünüp duruyorum. Onu anlatmaya çalışıyorum...
Ve üzülüyorum...
Gerçekten üzülüyorum.
Bir senaryo yazmaya kalksan, senaryoyu da geç, elinde böyle bir malzeme varsa...
Zeki, belagati yüksek, birtakım vesayetlere kafa tutan, isterse herkese birlikte yaşamayı öğretecek cesur bir başbakan...
Ekonomisi iyi, sağlam adımlar atan, yükselen bir ülke...
Bir tarafta muhafazakâr, dini değerleri yüksek insanlar...
Bir tarafta muhafazakâr modernler...
Bir tarafta hümanistler...
Bir tarafta partizanlar...
Bir tarafta marjinaller...
Süper gençler...
Ve kim oldukları bilinen, sayıları yüzdeye bile girmeyen ve yukarıdaki herkesin dışladığı teröristler...
Ufak bir ayarla, teröristleri dışlayıp birbirini kabul edecek bir halk...
Elimizdeki malzeme bu! Ben baktığımda bunları görüyorum.
Kapı hâlâ aralık
Şimdi metroya doğru koşuyoruz...
Kapılar kapandı kapanacak! İlk adımımızı attık!
Önümüzde iki seçenek var.
İstersek o kapıyı açacağız, istersek kapatacağız...
İstersek o kapıyı açıp hepimiz içeri gireceğiz ya da yarımız dışarıda kalacak. Daha doğrusu bir parçamız...
Ben hepimizin içeride veya hepimizin dışarıda olduğu bir Türkiye hayal
ediyorum. Hâlâ hayal etmeye devam ediyorum.... Ama kahrolduğum şu:
Neden hep birlikte olup yolumuza devam etmiyoruz?
Böyle bir gücü, böyle bir fırsatı neden heba ediyoruz?
Bu kadar da kolayken!
Şimdi metroya koşuyoruz...
Ve bence o kapı hâlâ aralık...
Kapılar kapanmadan...
Haberin Devamı