Kadınlar ne ister?

Haberin Devamı

Kaç gündür bunu düşünüyordum.

Daha doğrusu, “Sevgililer Günü”nden beri...

“Bir sevgili ya da bir eş ne alsa, ne verse kadını mutlu eder” diye...

Zaten seçenekler çok değil; çiçek, yemek ya da cep telefonu ya da bir takı falan...

Hadi abartalım...

Araba aldı, ev aldı...

Ama yine de yaranamadı değil mi?

Yaranamaz!

Kadın hediyeyi alır, hafifçe gülümser, teşekkür eder ve işine devam eder...

Yani adamın boynuna sarılıp sıcacık bir öpücük kondurmaz, içten bir teşekkür etmez.

Ne alırsa alsın...

Önce bunu fark ettim. Kadınların hiçbir hediyeden mutlu olmadıklarını...

Sonra “Acaba ne alırsa mutlu olur”un peşine düştüm.

Bulamadım...

Gerçekten bulamadım.

Sonra 14 Şubat’ta Google’ın açılış çizgi filmini seyrettim. Bilmeyenler için anlatmaya çalışayım.

Kız ip atlıyor. Erkek internetten bakıp bakıp sırayla ona hediyeler veriyor. Çiçek, kalp, bluz, ayıcık... şapkadan tavşan bile çıkarıyor.

Ama kızda tık yok.

Hiçbiriyle ilgilenmiyor.

Sonunda bir ip de o alıp kızın yanında ip atlamaya başlıyor.

İşte o zaman kız onun boynuna sarılıyor ve birlikte ip atlamaya başlıyorlar.

Şimdii...

Bir:

Belli ki bu filmi bir kadın yaratmış.

Bir erkek yaratsaydı...

Onların senaryoları nasıl olurdu? Yazayım mı?

Kız ip atlıyor. Erkek gelip önce onun ipini çekiştiriyor. Kız yüzünü buruşturuyor ama o aldırmıyor. Hatta salak salak gülüyor. Gelip yine ipine sataşıyor.

Kız bağırınca da, ipini alıp üzerine atlıyor.

Sonra da çok güzel ve tutkulu seviştiler zannediyor!

Evet.

Aynen öyle...

İki:

Peki Google’daki orijinal filmden erkekler ne anlar?

Ne anladıkları bir tarafa çok sıkıcı bulduklarından eminim.

Ben sordum. Küçük çapta bir anket yaptım.

“Sen bundan ne anladın?” diye sordum.

Yüzde 99’u burun kıvırdı ve kelimeleri yaya yaya, hani biraz kız taklidi yaparak:

“Demek ki, paylaşımın yerini hiç bir hediye almaaazz...”

Kızsal buldular yani...

Paylaşımın nesi kızsalsa?

Yok canım, bunlarla olmayacak!!!

Sıkıcı buluyorlar, niye biliyor musunuz?

Çünkü bunun ucu FIFO’ya uzanıyor.

Hani dün de bahsettiğim FIFO

“First in first out” meselesi...

İlk giren ilk çıkar...

DİĞER YENİ YAZILAR