Her kadına bir jübile lazım...

Haberin Devamı

Bütün hafta boyunca yalnızlıktan, özellikle de kadınların yalnızlığından söz edip durduk.

“Son sözler” falan diyerekten...

Kadınların isteyerek ya da istemeyerek ama artık yalnız yaşadıkları bir döneme girdiğini alenen görüyoruz.

Ben görüyorum en azından...

Bugün beni taammüden yalnız kalanlar ilgilendiriyor.

Daha doğrusu onlarla bir plan yapmak istiyorum...

Planın ne olduğunu biraz sonra anlatacağım.

Önce şu yalnızlık meselesini bitirelim...

Erkeklerden pardon danalardan umudu kestiklerinden...

Vermeye (kalplerini) doyduklarından...

Aldatılmaktan bıktıklarından...

Hor kullanılmaktan sıkıldıklarından...

Sabretmekten çatladıklarından...

Kadınlar...

Artık akıllandı.

Bir nevi, “böylesi olacağına hiç olmasın“ dönemini de başlatmış oldular.

Belki kendi hatalarından belki danaların danalıklarından...

Ama sonuç bu.

Yalnızlık.

Dedim ya, bugün işimiz taammüden yalnızlığı seçen kadınlarla diye...

Şimdi, tamam karar verildi; onlarsız da mutlu olunabileceği anlaşıldı hatta onlarsız daha fit bir hayat yaşanacağı da kesin ama...

Ama şöyle de bir boşluk oldu.

Bu karar sonuncusunun sonuncu olduğunu bilmeden alındı.

Sonuncu kavga, sonuncu aldatılış, sonuncu yalan, sonuncu sevişme olduğunu bilmeden...

Şöyle bir durum yani:

“Bilseydim ona göre yaşardım ya da ona göre bitirirdim.”

Boşluk bu.

Şimdi başta bahsettiğim o planı açıklıyorum; bu boşluğu dolduracak bir macun lazım!

Ne olabilir?

İşte onu buldum:

Jübile...

Bu kadınlara bir jübile lazım.

Ki, olay temiz bir şekilde kapatılsın.

Ama kendi jübileni kendin yapacaksın, kimsenin eline bırakmayacaksın, yoksa....

Pekiii...

Bu jübileyi nasıl yapmak lazım?

Benim aklıma birkaç yol geliyor...

Mesela son aşkıyla...

Çağırırsın son aşkını...

İstediğin, planladığın gibi bitirirsin...

Ya da daha romantik bir tercihin olabilir...

İlk aşkınla...

Temiz bir başlangıç için temiz duygularla mantığı...

Sevdiği aşklarıyla...

İnsanın sevdiği sevmediği aşkı olur mu? Olur tabii... Güzel bitenler, sevilen aşklar grubuna girer. Onu/onları toparlarsın. Alırsın karşına... Ya da yanına!!!

Ya da...

Hepsiyle...

İlk aşkın, son aşkın, sevdiklerin, sevmediklerin, arada kalanlar, haberi olmayanlar falan...

Hepsini...

Hepsini toplarsın, sıkı bir jübile hazırlarsın kendine...

Heh heh hee....

“İyi de, hepsi toparlanıp ne yapılacak?” diye sormazsınız herhalde...

Kızlar sormaz da, danalar sorar. Bilmediklerinden değil ha, sırf anlatalım diye...

Geçti o günler, geçti!

Hadi canım, hadiii...

DİĞER YENİ YAZILAR