Haberin Devamı
Hayatta bazı şeylerin geri dönüşü yoktur.
Çok istesen de, uğraşıp didinsen de, ı-ıh(!) dönmez.
Bunlardan biri de birine karşı duyduğun cinsel istektir.
Çoğunlukla evlilerin başına gelir.
5. yılda falan başlar, biraz can çekişir veee..
7. yıldan sonra banko, dönmez!
En azından taraflardan biri için!
Ama yıllardır da bunun çaresini ararlar.
Hatta sırf bu yüzden yeni bir meslek bile doğdu; cinsel terapist!
Düşünsene, uçakta yanında oturanla konuşuyorsun mesela...
- Ne iş yapıyorsunuz?
- Cinsel terapistim!
Kaşın gözün oynar!
- Hııı.. Çok güsel! Yoğun mu işler?
Daha ağzından çıkarken saçmaladığını anlarsın ama nafile!
Konumuz cinsel terapistler değil, onlardan birinin reçetesi...
Her zamanki gibi; onlar yazıyor, ben çürütüyorum:
- “Cinselliğe yaklaşım tarzınızı değiştirin. Bir kere başladı mı zevkin kendiliğinden geleceğini düşünüp, kabul edip ona göre davranmanız şart.”
(İyi de; hırs var, takat yok!)
- “Gün içinde zaman buldukça seksten alacağınız zevki düşünün. Geçmişte sizi etkileyip aklınızda kalmış olan bir cinsel ilişki hatırasını ya da sizi hakikaten uyaran bir fanteziniz varsa onu düşünün.”
(Zaten başka bir şey yaptıkları yok ki!)
- “Cinsel teması başlatmadan önce 5 dakikalık bir motivasyon yapın. Hayal dünyanıza başvurun ve aklınızda cinsel fanteziler kurun. Partnerinizle paylaşılmasında sakınca olmayacak olan cinsel fantezilerinizi paylaşın.”
(O-hoo... Zaten toplam 7 dakika! 5’ini motivasyona ayırırsa!!!)
- “Aşk kaslarınız için Kegel Egzersizleri adı verilen uygulamaları yapın.”
(Oldu. Kımıldamadan duruyorsun mesela, ‘N’apıyorsun?’ diyorlar, ‘Kegel Egzersizi!’ diyorsun. Soran kendin bile olsan, tuhaf!)
- “Cinsel istek günlüğü tutun. Cinsel açıdan uyarıcı televizyon şovları ile filmlerdeki sahneleri not edin. Romantik/erotik içeriğe sahip kitapları okuyun ve kendi erotik fantezilerinizi oluşturun.”
(Bu RTÜK’le nasıl olacaksa??? Sevgili günlük, bugün pazartesi tık yok! Salı yine yok! Çarşamba, perşembe... Tık yok!)
- “Nefes ve gevşeme egzersizleriyle arada bir kendinizi ödüllendirin.”
(Biz ödül olarak başka şeyler hayal etmiştik ama!)
- “Arada bir cinsel birleşmeyi kendi kendinize yasaklayın.”
(Tabii!!! Her gün yapıyorlar da!)
- “İlişkinizde yeniden bir flört etme dönemi yaratın. Daha fazla keyif alacağınız veya yakınlaşacağınız sıcakkanlı davranışları artıracak metotları araştırın. Sarılmalar, elle şakalaşmalar, küçük öpücükler, el ele tutuşmak, televizyon izlerken birinin diğerinin kucağına oturması, kol kola yürüyüş yapmak gibi davranışlar sıcakkanlı davranışlara örnek verilebilir.”
(Şu saydıkları bir çift için bırak sevişmeyi, elle tutulur ve sıkı birer kavga konusu.)
Yani...
Hayatta geri dönüşü olmayan şeyler vardır.
Geri dönmez ama değişir, dönüşür.
Yerse!