Onları tanırken biraz da aradaki farkı bir kez daha görelim...
Kadınlarla erkekler arasındaki farkı... Bugün anlatacağım olay önce size çok sıradan gelebilir.
Aslında sıradan da.
Ama... Anlatayım da, sonra karar verirsiniz...
Şimdi benim bir erkek arkadaşımın gece çıkmalarından birindeyiz. Tamam mı?
Kendisi biraz çapkındır, bunu bilin de, ona göre değerlendirirsiniz...
Gerçi o, kadınlar konusunda seçici olduğunu iddia etse de bana göre önüne gelenle... Neyse...
Evet, bizimki iki günlüğüne iş gezisine İstanbul’a gidiyor. Toplantılardan sonra akşam yemeğe çıkıyorlar. Orada daha önce tanıştığı ama hiç samimiyeti olmayan bir kızla karşılaşıyor.
Grup halinde iyi vakit geçiriyorlar...
Eğleniyorlar...
Gecenin sonunda kızı otele bırakmak bizimkine düşüyor. Tam otele doğru giderlerken, “Ne diye otele gidelim ki? Hadi gidip bir yerde kahve içelim” diyorlar.
E güzel... Gerçekten bir yere gidiyorlar ama kahve yerine yine içki içiyorlar...
Çok da güzel vakit geçiriyorlar... Sonra da...
Aynen tahmin ettiğiniz şeyler oluyor.
Bizimkinin oteline gidiyorlar ve...
Ve sevişiyorlar.
Eee? Ne var bunda diyeceksiniz...
Bir şey yok. Dedim ya sıradan...
Hatta kız bekâr, bizimki bekâr...
Buraya kadar anormal hiçbir şey yok.
Şimdiii.... Bundan sonrasını diyalog halinde yazmak istiyorum. Olayı bana anlatıyor:
- Dilek kızııımmm, ben böyle bir şey görmedim. Yani çook uzun zamandır böyle bir şey yaşamıyordum. Tam 3 saat! Muhteşem bi 3 saatti... Nefisti yaa....
- E iyiymiş!
- Ne iyisi! Daha bitmedi...
- Nasıl yani?
- Sabah kalktık bi 3 saat daha...
- Birinden biri rüya olmasın!
- Yok beee... Dalga geçme len! Çok iyiydi diyorum... Tuhaftı da...
- Tuhaf derken?
- Yani sabah kalkıyorsun, yanında yatan kızı tanımıyorsun ama muhteşem şeyler yaşıyorsun falan...
- Eee? Görüşüyorsunuz herhalde...
- Yoo...
- Nasıl yooo... Aramadın mı kızı?
- Aramadım.
- Niye be?
- Ararsam çıkmaya başlarız...
- E çıkın. Çok muhteşemdi hani?
- Ne çıkacam şimdi...
- Nasıl yaa... Hiç aramadın mı kızı?
- Yoo...
- Sen var ya....
- Zaten o geceden iki gün sonra o aradı.
- Ayy... Bekledi tabii... Sonra dayanamadı, aradı...
- Heh heh hee...
- Gülme len!
İşte olay bu arkadaşlar...
Şimdi ben size durumu bir de kızın tarafından anlatmak istiyorum. Tahminen yani...
Durumu değil de, kızın düşüncelerini ve hissettiklerini...
O gece: Ne hoş adam, hatırladım onu.
O gece ilerleyen saatlerde: Galiba o da benden hoşlandı.
O gece kahveye giderken: Vay be! Sanırım bir şeyler başlıyor.
O gece seviştikten sonra: Üff... İlk geceden yapmasam iyiydi ama aramızda tuhaf farklı bir elektrik oldu. O da bunu hissetti mi acaba? Hissetmiştir yoksa bu kadar güzel olur muydu?
Sabah: Ben ne yaptım yaa... Tamam çok harika ama şimdi kimbilir ne zannedecek?
Sabah sevişmesinden sonra: Harika! Belli ki, o da çok etkilendi. Hale bak, çok güzel yaa...
Akşam: Birazdan arar herhalde. Anca dönmüştür Ankara’ya...
Akşam: E yorgundur herhalde, o kadar şeye... Sabah arar.
Sabah: Niye aramıyor ki? A-aa??? Nasıl yaa??
Öğle: Nedir yani? Yaşadıklarımız bu kadar sıradan mıydı? Değildi yahu?
Akşamüstü: Ne güzel konuştuk, konuşabildik... Güldük, eğlendik ve inanılmaz yoğun seviştik. Bir insan daha ne ister ki?
Akşam: Ya evli falan da değil. Biri mi var acaba? Ama yok demişti... Yalan mı söyledi ki? Dur ben bunu yarın arayayım.
Yarın:
- Alo, merhaba benim...
- Haa.. Merhaba
- N’aber? Aramadın da, merak ettim...
- Ya, toplantılardan başımı alamadım...
Hııı... İşte bundan sonrası artık kıza bağlı...
Hırs yaparsa kaybetti...
Yapmazsa da kaybetti ama hiç olmazsa gururunu kurtarır...
Erkekleri tanıyalım (2)
Haberin Devamı