En güzeli kaçıncıdır?

Haberin Devamı

Her şeyin en güzel olduğu bir zaman vardır” deyip bu veriden yola çıkarsak...

Mesela yeşil baharda, güneş batarken, yemek pişerken, rüzgâr meltemken...

Bir erkek?

Erkek uyurken...

Bir de boşanırken!!! Heh heh hee...

Peki sevişmelerden sevişme beğenmeye kalkışırsak...

Hadi kalkışalım...

Ama kalkıştığımız, bir sevişmenin hangi hali olduğu değil!

Onu zaten biliyoruz...

Yani giriş, gelişme ve sonuç diye özetleyecek olursak kadınlar giriş, erkekler de sonuç bölümünü seçer.

Gelişme bölümü de ortada kaldı, iyi mi?

Neyse zaten bizim konumuz bu değil.

Bizimki şu:

En güzeli kaçıncı sevişmedir?

Senin en iyi sevişmen değil, “birisiyle en iyisi hangisidir?” manasında...

En kötüsünün hangisi olduğu belli! Sonuncusu...

Öyle tabii...

İyi olsa niye sonuncusu olsun ki?

Buradan iddia ediyorum, biriyle sevişme berbat bir durum alana kadar bitmez.

Öyle ‘severek ayrıldık’lar falan hikâye...

Evet, en kötüsünü biliyoruz, o halde en iyisini de tespit edebiliriz belki.

Şimdi tekrar soruyorum:

En güzeli kaçıncı sevişmedir?

Kadınlar 40’ına kadar erkekler de 45’ine kadar buna aynı cevabı vereceklerdir; tıpkı bu okuyucu gibi:

l “Genellikle kısa sürer ancak en heyecanlısı ilklerdir. Kalbiniz yerinden çıkacak sanırsınız, kontrol sizin elinizde değildir ama ikincisinde istediğiniz kadar uzatabilirsiniz artık kontrol sizdedir.”

Yani...

İlk bakışta doğru cevap buymuş gibi geliyor insana, doğru...

O ilk heyecan, ilk dokunuş, ulaşmanın tadı, gizlilik vs...

Ama...

Bir sevişmeyi güzel kılan bunlar mıdır?

Heyecan, ilk dokunuş zart zurt...

Yoksa...

Bir bedeni tanımak, sevmek ve o bedenle macera dolu bir yolculuğa çıkmak mı?

Ne güzel söyledim yaa...

Sevişesiniz geldi değil mi?

Artık maceranın teması ikinize bağlı tabii...

Buraya kadar özetleyecek olursak, biriyle sevişmenin en güzeli, aralarda bir yerde...

De nerede?

İlk sevişmeyle son sevişme arasında...

Ben diyorum ki, 8. ayda başlar, 18. aya kadar devam eder.

Nasıl?

Yani 8. aya kadar birbirini ancak tanırsın. Utanman, sıkılman geçer. Hatta biraz arsızlaşmaya ve tatlı bir terbiyesizliğe başlamışsındır.

Terbiyesizliğin avam kaygısı kalmamıştır artık.

Her şey hem yeni hem de eğlencelidir.

Kıskançlıklar sevişmeni körükler, kavgalar sevişmeyle biter.

18. aydan sonra...

Ha, neden 18. ay?

Amaaan...

Bugün onu anlatmak istemiyorum.

Bugün o güzel günlerde kalalım...

Hatta hep öyle kalacağız sanalım...

Ne kaybederiz ki?

DİĞER YENİ YAZILAR