Biraz da, “kendine gideceksin...”

Haberin Devamı

Herkesin derdinin çaresi başka yerde...

Neyi yoksa orada...

Onu bi bulsa... Tamam; her şey süper olacak.

Zannediyor!

Kimi çok parası olduğunda...

Kimi sevgilisi olduğunda...

Kimi kocası/karısı olduğunda...

Kimi de...

Kimi de kendinden gittiğinde...

(Bunun ne demek olduğunu biraz sonra anlatacağım.)

Peki bütün bunlara sahip olanlar ne yapıyor?

Hayır, gey olmuyor hepsi! Uyuşturucuya falan da başlamıyorlar.

Dünkü konunun devamı; satın almaya başlıyorlar.

Hatta o da bitti; dünya kendini yeme-içmeye verdi ne zamandır.

Ünlü müzayedelerde bile artık firmalar önce sıkı bir ziyafet sofrası kuruyorlarmış.

Mesela Edward Munch‘ün meşhur “Çığlık“ tablosu satışından önce açık büfede özel Norveç yemekleri ikram edilmiş.

Başka bir ayrıntı olayı daha iyi açıklayacak:

Dünyanın en ünlü müzayede firmalarından biri geçen yıl New York’ta yemek ve şaraba 1 milyon dolar harcamış.

Özel yemekler için Thomas Keller, Mario Batali gibi dünyanın en ünlü şeflerini getirmiş. Hatta Daniel Boulud ve Nobu Matsuhisa‘yı bile...

Savları da şu: İnsanları artık satın almaların değil, özel etkinliklerin daha fazla ilgilendirmesi...

Bunun için müzayedeyi de satış olmaktan çıkarıp özel bir olaya dönüştürüyorlar.

Çok parası olanlar...

Çok parası olmayanlar için de, dün yazdığım gibi, satın almanın yerine, “gitmeyi“ öneriyorlar.

Ben tam, “Parayla saadet nasıl olur?“un yeni trendlerini okurken tesadüf, Twitter‘da (ki çok nadiren girerim) Cem Mumcu‘nun bir yazısına rastladım; “Kamyonetle Kendine Gitme Rehberi“ başlıklı...

Yani, “Kendine gitmece” oradan apart.

Şöyle başlıyor:

- “İnsan bir yere gidince oraya gitmekle kalmıyor kendisine de gidiyor. Gidilen yerde gördüklerine şaşırıyorsun ama iyi bakarsan, aslında en çok kendinde buldukların(d)a şaşırabiliyorsun. Mümkünse alıştığın konforunu darmadağın edecek gitmelere bırakmak lazım kendini. Ne kadar çok uzağına düşersen kendinin, o kadar çok ‘uzağında kalan kendine’ bakma fırsatın oluyor. Derin aşklarda da böyle olur insan. Sarsılır. Bir başkasına gitmeye kalkışmak bir yanıyla da aşk çünkü. Orada da fena halde kendinle karşılaşıyorsun.”

Devamı da çok tatlı; isteyen okur.

Belki benim gibi gaza gelir de, bir yerlere gitme planlarına başlar.

Ya da gider...

DİĞER YENİ YAZILAR