Bir yatak fantezisi

Haberin Devamı

Bir yatak aldım, hayatım değişti!

Değişir yani...

Az kaldı!

Mağazaya girip “Yatak alacaktım” dediğinizde önce sizi şöyle bir süzüp sonra da direkt konuya giriyorlar,

“Eşiniz kaç kilo?”

Eşim derken?

“Yani varsa tabii...” gibilerinden ve bir de mahcubumsu “Ne yapayım, sormak zorundayım” gibilerinden biraz da muzipçe bakıyor...

Ve diyalog başlıyor...

- Valla şimdilik yok ama...

- O zaman sizin kilonuza göre..

- Bir dakika! ’Yok’dedik, ’Olmayacak’demedik

- Hık mık!

- 80 diyelim... Daha üstüyle bu yeni yatağa girmemeyi düşünüyorum.

- Hık mık!

- Yok yok, 85 yapalım şunu da neme lazım, büyük konuşmayalım, değil mi? Sonra ne diyeceğiz? Tam yatağa gidilecek, “Aşkım pardon kaç kiloydun sen?”

“Hı?”

“Kilo, kilo! Ağırlığın yani...”

“Ezmem sen merak etme!”

“Hımk!”

- 90 kilo ve üstü olanlar için ayrı yatağımız var.

- Yok artık! 90 üstü olursa yatağı unutsun! Artık salon, mutfak falan... Fantezilere takılırız!

- Çok şakacısınız! Kıh kıh...

- Hangi konuda? Bu yatağa bu kadar para sayacağız sonra gelsin 90 kilo yatağın içine etsin! Yok öyle! Bu yataklar öyle kolay alınmıyor! Kolay kolay da değiştirilmiyor! Ayrıca cennet de cehennem de bu dünyada!

- Kih kih kih

Hayır, sorduğunuz için ben de şeettim, söyledim yani... Madem bir yatak için bu konulara girdik, sorayım bari; 90’lık adamı 80’lik yatakta yatırırsan n’olur? Ya da N’olmaz? Performansını falan etkiler mi?

Hayır da, kih kih, üzerindeki viscoleks kalınlığı yüzünden rahat uyuyamayabilir...

Uyumasın zaten heh heh hee... Uyusun diye mi alacağız bunu? Yatağı yani!

Bakar mısınız muhabbete?

Ne o?

Yatak alınacak!

Hayır bir şey değil, satıcı da ne zannedecek?

Ne zannedecek?

Zannetti zannedeceği kadar zaten!

Susma o zaman, Kim tutar seni?...

Ben yatakçı olsam böyle reklam yapardım; Ya da reklamcı olsam böyle yatak reklamı hazırlardım...

Erkekler için, “Performans artıran visco katman”

Kadınlar için de, “Bir yatan başka yatak aramayacak” sloganlı

İyi değil mi?

Ne o öyle? Yok polen molen, bel ağrısı boyun fıtığı falan...

İnsanın içi daralıyor...

Yatak deyince aklına bel fıtığı mı gelsin yoksa öteki mi?

Bir de yastık meselesi var.

-Bu yatağı alana iki yastık promosyonumuz var, ama almazsanız fiyattan düşeriz...

-E o zaman bir tane alayım. Adam gelecek olursa yastığını da alsın gelsin. Onu da mı ben düşüneceğim...

-E işte bu yüzden gelmiyorlar herhalde! (dayanamadı artık demek ki!)

-Ooo... Sen ağır konuştun ama... Getirtirim elinde yastığıyla, açarım sana da telefonu, özür dilersin!

-Dilerim kih kih...

Ve yatakla tek yastık alınır.

Alınır da konu biter mi?

Hayır.

Ertesi sabah bütün yakın arkadaşlar sırayla arar:

-Kızıımmm, nasıldı?

-Ya ne bilim, tam anlamadım...

-Nasıl anlamadın yaa... Yatmadın mı?

-Yattım da, öyle hayal ettiğim gibi olmadı.

-Nasıl yani? Belini, sırtını, kalçanı falan kavramadı mı?

-Yani kavradı da, hani kendini havalarda falan hissedersin demişlerdi ya, öyle olmadı. Çok da rahatlamış uyanmadım yani.

-E dur bakalım ilk günden karar verme. Şöyle bir ay falan geçsin. Alışırsın.

-Değiştirsem mi diyorum.

-Dur hemen karar verme. Öyle zırt pırt yatak mı değiştirilir?

-Değiştirilmez, doğru.

Bir telefon daha..

- Kızıııım, nasıldı?

-N’oluyoruz yahu?

-Eve adam aldık sanki!

Yani bilin ki yatak böyle alınıyor artık!

Artık önce yatak alıp adamı ona göre mi alırsınız...

Yoksa önce adamı sonra yatağı mı bilemem...

DİĞER YENİ YAZILAR