Tam da burada kalmıştık...
Carmen Electra‘nın eski kocası Dennis Rodman, “İki bin kadınla yattım ama o başkadır!” demişti ya...
Bu soru da oradan çıkmıştı:
“Bir kadını ‘başka’ kılan nedir?”
Diğer kadınlardan ayıran...
“Kim?” diye sorunca akla gelen ilk kadın...
Kimdir?
Nedir? Ne değildir?
Hayır, sonuçta herkes herkes üç aşağı-beş yukarı aynı şeyleri yapıyor!
Da...
Biri nasıl unutulmuyor?
Güzellik mi?
Ne güzeller varken! Bu dünyada herkesten daha güzel en az 100 Rus kadın varken... Hangi güzellik? O zaman bizim bütün Türk erkeklerine “Kim?” diye sorunca o isimlerden birini vermesi gerekirdi. “En güzeli kim?” diye sormuyoruz. Soru, “Kim bambaşkadır?“
Teknik olarak iyi
olması mı?
Belki... Ama bizimkilerin teknikten ne anladıkları konusunda derin şüphelerim olduğu için bu konuda kararsızım.
Aktif olması mı?
Hani eşlerinde veya sevdiklerinde olmasını istemedikleri ama aslında bayıldıkları durum! Yani istenildiklerini bildiklerinde ve bunu gözleriyle görebildiklerinde mi? Hissetmek, empati yapmak gibi angaryalara gerek kalmadan!
Pasif olması mı?
İstediklerini yapabilmeleri bakımından... Hem de hiç
itirazsız!
Ulaşılabilirliği mi?
Kolay ulaşmaktan değil, tam tersine, ulaşılması çok zor olan kadından bahsediyorum. Birlikte olmayı hayal bile edemediği bir kadınla yaşadıkları mı acaba? Hani az bulunan ve pahalı olan bir yemek gibi! Moda ya, en iyisinden, mevsiminde truff mantarı bulmuş mesela...
Hangisi acaba?
Belki de hiçbiri! Belki de ben çok kadınsı düşünüyorum, gereksiz yere detaylandırıyorum.
Belki çok basit bir cevabı vardır...
Bulurum ben onu!
Ama tabii aynı şey kadınlar için de geçerli...
Cinsel hayatları erkekler kadar renkli ve çeşitli olmasa da, onların da, bir “bambaşka“ları vardır.
Ki, adamların da o renkli ve gizli dünyalarını tek başlarına yaşamadıklarını düşünürsek...
Düşünelim mi?
Bir daha soruyorum:
Düşünelim mi?
Akla geldi artık, dönüşü yok!
O halde soruyorum:
Peki, erkeği bir “başka” kılan şey nedir?
Bir kadını ‘başka’ kılan nedir?
Haberin Devamı