Hem de daha uzun seneler bu gazetede yazmak istiyorum.
Bu gazetenin:
Yöneticilerini...
Yazı İşlerini...
Yazarlarını...
Muhabirlerini...
Tüm çalışanlarını...
Hepsinden öte, okuyucusunu seviyorum...
Çoğumuz kurulduğu günden bu yana birlikte çalışıyoruz. Okuyuclarımız da o günden beri yanımızda, biliyorum.
On senedir yazışıyoruz; kimi zaman birbirimize giriyor, kimi zaman da birlikte ağlıyoruz.
Bazen biraz güldürmeye çalışıyorum, gülüyoruz.
Ben gidebileceğimiz yere ve zamana kadar birlikte olmak istiyorum.
Ama...
Şimdiye kadar hiç “o zaman“ın yaklaştığını hissetmemiştim. Hiçbir patronum, hiçbir yöneticim bu duyguyu, bu korkuyu ve bu üzüntüyü yaşatmadı bana...
Karacanlar‘a kadar.
Onların diretmeleri bize zarar vermeye başladığı zamana kadar!
Gazetemiz devamı tehlikeye girdiği ana kadar...
Bu pırıl pırıl gazetenin, onu yaratan tüm çalışanlarının ve okuyucularının bunu hakettiklerini düşünmüyorum.
Hatta biraz daha ileri gidebiliyorum; diyorum ki:
“Gazetemizin önünü kesmeye kimsenin hakkı yok.“
Hiç kimsenin!
Ben bu gazetede yazmak, daha çok uzun seneler yazmak istiyorum.
Ona sahip çıkıyorum.
Çünkü onu seviyorum.
Ben bu gazetede yazmak istiyorum
Haberin Devamı