Haberin Devamı
Hatırlamaya çalışın...
Önce aşklarınızı sonra da onlara nasıl âşık olduğunuzu hatırlamaya çalışın.
Bir an vardır, var mıdır?
O an!
Bir şey olur, bir şey söyler ya da o meşhur ilk bakış...
“Neydi?” diye bir düşünün.
Aşkınızın nasıl başladığını...
Aşklarınızın...
Yüzünüzde bir gülümseme oluştu mu?
Benim oluştu; şu anda gülüyorum...
O anlar genellikle komiktir, hoştur, tatlıdır. Ve tadı hiç geçmez. Ne zaman aklına gelse gülersin, gülümsersin.
Sonra o tattan eser kalmamış olsa bile...
Neyse o ayrı bir konu...
Bugün aşkı başlatan hareketleri işleyeceğiz!
Dünyaca ünlü bir kadın dergisi aşkı başlatan ilk hareketleri erkeklere sormuş.
Genelleme yapmak yerine, örnekler vermiş.
Bakalım mı...
“Arkadaşımla spor yapıyorduk. Sert bir hareket yaptı ve parmağı incindi. Ben ilk yardım çantası bulmaya çalışırken o son derece soğukkanlı bir şekilde durumu idare etti ve asla panik olmadı.”
(Bu, otoriteye, kararlılığa geliyor demek ki! Güçlü kadınları seviyor. Her erkek sevmez ha! Aslında önce severler sonra o güç batmaya başlar. Bu yatağa bağlıdır. Yatakta da aynı gücü gösterirse ne âlâ...)
Ama o durumu şöyle açıklamış:
- “Bu, onun ileride yaşayabileceğimiz zor günlerde bana yardımcı olabilecek bir yapısı olduğunu gösterdi. Ona güvenmeye başlamıştım.”
Bir başka örnek:
- “Bir keresinde yeni görüşmeye başladığım kız arkadaşıma annemin en sevdiği şarkıyı söyledim. Bir süre sonra arkadaşlarla gittiğimiz bir karaoke barda o, aynı şarkıyı güzel bir performans eşliğinde kalabalığı coşturarak söyledi. Çok etkilenmiştim.”
(Bu kadından korkulur! Adam da durumu anlayacak ama biraz geç kalmış olacak!)
Alın bir tane daha:
- “Sevgilimle ilk kez dışarı çıktığımızda beni Rus yemekleri yapan bir restorana götürdü. Farklı tatlarla tanıştırdı ve siparişi de Rusça verdi. Bu sıra dışı ilk buluşmanın mimarından çok etkilenmiştim.”
(Kesin yatakta da Rusça konuşturuyordur. Heh hee... Ama iyi taktik! Etkili yani!!! Denemek isteyene tüyo: ‘Lubof zla, palubiş i kazla.’
Ne demek?
İlgilenen varsa mail atsın, yazayım...)
Bu da var:
- “İlk kez bende
kaldığı gece ikimiz de ertesi gün gireceğimiz önemli toplantılara odaklanmıştık. Ben bilgisayar başında çalışırken o da yanıma oturup kendi
işleriyle ilgilendi. Harika bir geceydi.”
(Bu da kız gibi! ‘Bir şey yapmadık’ diye seviniyor. Ayrıca adamın evinde kızın ne gibi ‘Kendi işi’ olur acaba? Belli ki, ikisinin de içi geçmiş. Tıh! Bu iş fazla gitmez.)
Bu da...
- “Aptalca şeyler yaparak eğlendiğimiz gece ona âşık olmuştum. Yatağın üzerinde zıpladık, komik kelimeler seçerek sohbet ettik. Eğlenceli ve seksiydi.”
(Bu adam var ya, bu yazdığını şimdi okusa, ne yapar? Bizim gibi geçmişe dalıp gülümser!)