Yeni bir ilişki türünden bahsediyordu, “Friends with benefits“ diye... Geçenlerde Radikal‘de Dr. Alper Hasanoğlu’nun köşesinde okumuştum. “Türkçede anlamının tam karşılığını bulmakta zorlanıyorum” diye yazmıştı.
Oysa aynı isimli Amerikan filmini, “Arkadaştan öte” diye çevirmişler...
Güzel olmuş!
“Arkadaştan öte” bir ilişki biçimi...
Tarifini de şöyle yapmış:
“Ne bir sadakat söz konusu ne de fuck body ilişkisinde olduğu gibi mutlak bir iletişimsizlik var. İnsanlar buluşuyorlar, yemeğe çıkıyorlar, içkilerini içiyorlar, gidip dans ediyor ya da bir film izleyip gülüp eğleniyor sonra da sevişiyorlar.”
Normal bir ilişki gibi duruyor değil mi?
Hayır.
Bu ilişki yatakta durduğu gibi durmuyor!
Bu ilişkide:
Birbirlerine karşı sorumluluk yok. Kapris yok. Küsmek, soru sormak yok. Hatta ikinci randevunun garantisi bile yok. Bir başka önemli özelliği de, her iki tarafın hemfikir olması...
Yani: Arkadaştan öte...
Sevgiliden az...
Arkadaşk olsun
Bu tür yeni olgulara, genelde iki kelimenin birleşiminden oluşan yeni bir isim koyarlardı. “Smoking ve flirting” birleşiminden çıkan smirting gibi. Bunu bulamamışlar...
Ben buldum: Arkadaşk...
Buldum ama sevinemiyorum çünkü bu ilişki türü yeni değil ki. Bizde epeydir yaşanıyor. İsmi de çoktaan kondu bile:
Kırık...
Yaşanıyor yaşanmasına da ufak bir farkla!
Bizde “kırık” olan kırıklığını bilmiyor! Fark ediyor da... Bilmiyor.
Bilmek istemiyor.
Yani karşılıklı bir anlaşma söz konusu değil. Yemeğe gidip sohbet edilip danslar falan, yatılıyor ya... Taraflardan biri bunu, 10 gün kadar falan, normal ilişki sanıyor! Doğal olarak...
Büyük inişler çıkışlar yaşadıktan sonra... Ya kabul ediyor ya da şaşkınlık içinde çekip gidiyor.
Hayır, işin tuhafı ikincide de şaşırıyor!!!
Ama anlaşmalı olarak yapılırsa...
Olabilir mi acaba?
Tabii daha önemli bir soru var burada:
Olsun mu?
Yüzyıllardır aradığımız ilişki biçimi bu mu?
Dr. Alper Hasanoğlu bunun cevabını vermiş: “Modern zamanlara fazlasıyla uyan bu ilişki türü aslında insanın doğasına uymuyor.” İnsanların, güzel şeyler yaşadıkları kişiyle bir süre sonra tüm zamanlarını da paylaşmak istediğini söylüyor. Yani, “bildik kısırdöngü bir kere daha başlıyor...”
Nasıl bir doğaymış kardeşim bu!!
Bizde de tuhaflık var ama. Bunca yüzyıl geçmiş, bi kendi doğamızı bulamadık!
Arkadaştan da öte...
Haberin Devamı