Arkadaşça uzanılır mı?

Haberin Devamı

Kaç gündür aklıma ne takıldı biliyor musunuz?

(Bilirmişsiniz mesela!!!)

Hani geçenlerde “Erkeklerin klasik yalanları”nı yazmıştım. “Ne diyorlar?”, “Ama aslında ne demek istiyorlar?” türünden...

Orada bir yalan vardı:

“Sevişmek istediğimden değil, şurada birlikte biraz uzanalım istiyorum” diye...

Hatta ben de şöyle bir yorum getirmiştim:

“Bir dananın (burada danalık yapıyor ama! Uzanalım falan...) Evet bir dananın en zayıf anı. Her türlü saçma sapan sorunuza cevap verir. Pamuk şekeri gibidir. “Saçlarımı kestirsem mi?” sorusuna bile istediğiniz cevabı alırsınız. Ayrıca o anda sizin için yapmayacağı şey yoktur. Ama tavsiyem, isteğiniz her neyse sevişme sonrasına bırakmayın. Ne olduğunu bile hatırlamaz.”

İşte o yalana takıldım...

Durup durup içimden şunu geçiriyorum:

“Danaya bak! Sadece uzanacakmışız! Ben de salaktım çünkü!“

Ha, bazen gönüllü salak olunabilir tabii!!!

Ama değilsen...

Hatta inanıyorsan...

Sadece uzanacağınıza..

Henüz o çağlardaysan...

İşte bu durumu anlatayım mı?

Şimdi eve geldiniz...

Onun veya senin eve, fark etmez.

Kahve veya şarap faslı veee...

Vakti geldi tabii...

Ama senin ruh halin, ruh halini de geçtim kafan hiiç orada değil. Keyfin çok yerinde, her şey çok güzel, dana taciz etmiyor (henüz danalık ruhuna geçmemiş, de kolluyor), rahatsın yani...

Dana da bunu anlıyor.

Pardon hissediyor.

Zira o sırada hiçbir şey anlayacak durumda değildir, sadece hisleriyle hareket eder. Tıpkı bir kaplan gibi! (Hadi yine iyisiniz! Arada kaplan da oldunuz ya!)

Avını takip eden kaplan gibi.

Sessiz, derinden...

Yere yakın yürürler ya, aynen öyle.

Ama asabi bir hal de var.

Hem sakin hem asabi...

Bu iki duygu sadece burada bir araya gelir.

Evet, sende “tık” olmadığını hissetti ya, hemen B planını uygulamaya koyar.

Ne yapar?

Daha doğrusu ne der?

“Birlikte biraz uzanalım mı?”

Sen şöyle bir bakarsın, “Beni taciz mi ediyorsun?” gibilerinden...

Hemen cevabını yapıştırır:

“Saçmalama! Seninle sadece uzanmak istiyorum. O duygu yeter bana.”

“Ama bak, bir şey yaparsan giderim.”

“Tamam, söz. Sen de beni iyice aç sandın ha! Hayret bişey!”

(Evet bu raddeye kadar gelirler.)

Hatta, baktı ki hâlâ kuşkuların var, son darbeyi vurur:

“Bak uzanalım, bir yanlışımı görürsen kalkar gidersin. Tamam mı?”

Peki kalkar gider misin?

B planı...

Başarılı olur mu?

Olur.

Ne yazık ki olur.

DİĞER YENİ YAZILAR