Popçu Sinan Akçıl tıpkı sunucu Burcu Esmersoy gibi ‘kendine aşık olan’ ünlülerimizden.
Bu özellikteki insanların ilişkileri uzun süreli ve kalıcı olmuyor. Çünkü birlikte oldukları kişileri ne kadar severlerse sevsinler sonunda yine dayanamayıp en büyük aşklarına yani kendilerine dönüyorlar.
Nazar değmesin Burcu yanından ayrılmadığı son sevgilisinde aradığı huzuru ve mutluluğu bulmuşa benziyor ancak bu gönül işleri hiç belli olmuyor. Yoğun geçen ilişkiler hiç beklenmedik anda birdenbire son buluyor.
Sinan ise “Bir gecelik kaçamağı affederim” diyen Rumen şarkıcı sevgilisi Otilia ile olan birlikteliğini mesafeli olarak sürdürüyor. Bir birlikteler, bir değiller. Tam olarak ne durumda olduklarını kendileri dahil pek bilen yok. Ancak yakında 36 yaşına girecek olan bebek yüzlü şarkıcı sevgilisini ihmal ettiği gibi kendisini hiç ihmal etmiyor ve bunu formuyla kanıtlıyor.
Sinan aylarca spor salonunda çalışmış, kaslı bir vücut yapmış.
Baklavalarını gösteren pozunu da sosyal medyadan paylaşmış.
Karın kaslı fotoğrafının fotoşop olduğunu iddia edenlere de meydan okumuş. “İnanmayan gelsin karnıma dokunsun” demiş.
Sinan gibi kendine sırılsıklam aşık birinin hiç tanımadığı insanların yanına gelip karnına dokunmalarına izin vermesi büyük fedakarlık ister. Demek kendine güveniyor. Ben inandım ve teklifini pas geçiyorum.
Son dönemde dünyanın dört bir yanına ihraç edilen Türk dizileri Afrikayı da etkisi altına almış.
Türk sinemasının unutulmazları arasında Kezban filmleri yer alır.
Beyaz perdemizin efsane yıldızları Hülya Koçyiğit ve İzzet Günay’ın 1968 yılında başrollerini paylaştığı ilk film çok tuttu.
İki yıl sonra ikincisini çektiler. Adına ‘Kezban Roma’da’ dediler. Kezban’ı yine Hülya Koçyiğit canlandırdı. Ancak İzzet Günay’ın yerine bu kez yanında Ediz Hun vardı.
Aradan bir yıl geçti. Bu kez Hülya Koçyiğit’in partneri olarak Ediz Hun gitti ve tekrar İzzet Günay geldi. O filme de ‘Kezban Paris’te’ dendi.
Aradan tam yarım asır geçti. Dünya çok değişti.
Yeşilçam dönemi bitti. Televizyon dizileri geldi.
Son zamanlarda dünyanın dört bir yanına ihraç edilen Türk dizileri Afrika kıtasını da etkisi altına almış.
Demet Akalın kafasına estiğini yapan, aklına geleni söyleyen içi dışı bir dobra sanatçılarımızdandır. Pop’un kraliçesinin kendine özgü dünyada eşi benzeri olmayan bir giyim tarzı vardır. Üstüne başına hatırı sayılır bir servet harcamasına ve tepeden tırnağa pahalı markaların son moda kreasyonlarını giymesine rağmen uyumsuzluk içindedir. Kendine yakışanı bulmakta sürekli zorluk çeker. Elbiseler üstünden akar, çizmeler ayağında soba borusu gibi durur. Demet geçtiğimiz gün üzerinde kendisini üç beden büyük gösteren çizgili renkli eşofmanı ve ayağında spor ayakkabıları ile Bebek’te görüntülenmiş. Ünlü şarkıcı sokakta devriye gezen magazin muhabirlerine rastlayınca ayaküstü sorularını yanıtlamış. Bir arkadaşını ziyarete geldiğini söylemiş. Yaklaşık üç saat sonra girdiği binadan elinde 5 litrelik bir su bidonuyla çıkmış.
Binanın kapısında nöbette bekleyen meraklı muhabirler ne olduğunu sormuş. “Arkadaşım benim için zemzem getirmiş, uğramışken onu da aldım” demiş. İdeal ünlü Demet gibi olur. Hiç yoktan gündem yaratır. Her fırsatta yaratıcılığını kullanır. Magazincilere sürekli malzeme bulur. İsmini, cismini manşetlerden eksik ettirmez.
Son zamanlarda ilginç haber sıkıntısı çekiyorduk. Bu ilaç gibi geldi. Şimdi sorsalar “ne var ne yok” diye artık cevabımız hazır. Düriye’nin güğümleri, Demet’in bidonu yuvarlanıp gidiyoruz işte.
LİNGO LİNGO ŞİŞELER
Şarkıcı Bengü ‘Geçmiş Olsun’ adlı parçasına bir klip çekmiş. Her çekilen yerli klipte bir yabancı klip benzerliği bulmaya çalışan ve bunun için yoğun araştırmalar yapan sosyal medyadaki kontrol komitesi devreye girmiş. Başka bir klip bulamadıklarından bu kez Bengü’yü Jennifer Lopez’e benzetmiş.
39 yaşındaki popçu “Lopez’e benzemeyi falan amaçlamadım. İlk başlarda gelen yorumlara aldırmadım, fakat daha sonra o şekildeki yorumlar artınca üzüldüm’’ demiş. Üzüldüğü şeye bak! Dünyanın en ünlü en cazibeli en başarılı sanatçılarından birine benzetmişler. Herkes ona benzemek için can atıyor hatta kalça ameliyatı oluyor. Hem 48 yaşındaki Jay Lo hala eskisi kadar popüler ve hala taş gibi kadın.
Başından 3 evlilik geçti, iki çocuk sahibi oldu ama formunu hiç kaybetmedi. Sahnede seksi ve enerjik performansıyla göz kamaştırmaya devam ediyor. Ayrıca Bengü’nün klipte sadece saç şekli ve rengi Jennifer Lopez’e benzemiş. O da kendi saçları değil. Aynı postişi kullanmışlar. Onun için Bengü’nün üzüldüğüne değmez.
Çok kafasına taktıysa saç uzantısını değiştirsin yeter. Çünkü tipi değil postişi Latin kökenli yıldıza benziyor!
Küfürbaz emlakçı Metin: İnternette yayınlandığı günden bu yana fenomen haline geldi. Fanatik Fenerbahçeli Metin’in Kadıköy’de bir Galatasaray derbisi öncesi çok küfür ettiği gerekçesiyle kombinesinin iptali ve Fenerbahçe kulübü tarafından jest olsun diye yerinin Galatasaraylılara verilmesiyle ilgili defalarca dinlenen efsane bir şakaydı. Hala beni gören Metin’in gerçek olup olmadığını öğrenmek istiyor. Metin’in gün yüzü görmemiş küfürleri kulaklarda çınlıyor ve bir dinleyen doymuyor. Bu şakayı dinleyerek eğleniyor, stres atıyor.
Telefona bakacak İgilizce bilen eleman: Gazeteye ilanı veren işyerini arayıp İngilizce bildiğimi söyledim. Sonra da bakacağım telefonun rengini ve markasını öğrenmek istedim. Nedenini sorduklarında “Gri renkli telefonlara alerjim var bütün gün karşılarında oturup onlara bakmam” dedim. “Çalışma saatleri nedir, gözümü telefondan ne kadar ayırabileceğim?” diye üsteledim. Bir süre sonra arkadan biri ‘kapat şunu be’ diye bağırınca telefonu suratıma kapattılar.
Miss Keybeni: Keyveni adındaki bir catering firmasına Hint konsolosluğundan arıyorum dedim. Hint aksanlı bir İngilizceyle konuştum. Hindistan’da kendisini terk edip malını mülkünü alıp kaçan Miss Keybeni isimli eşinin peşine düşen ve her yerde onu arayan çılgına dönmüş Raj’ı ve onun söylediklerini tercüme eden konsolostaki görevliyi aynı anda oynadım. “Miss Keybeni’yi istiyorummm” diye tutturdum. Telefondaki hanım ’Biz bu adamdan kurtulamayacağız’’ diye acayip panikledi. “Yok burda öyle biri” diye bağırıp durdu. Çok güldüğüm bir şakaydı.
Aliyev dublör arıyor: Toprağı bol olsun ünlü iş adamı İshak Alaton, rahmetli Azerbaycan lideri Haydar Aliyev’e tıpatıp benzerdi. İkisini birlikte görenler onları ayırmakta zorluk çekerdi. İshak Bey’in radyo programıma konuk olarak geleceği gün bir protokol görevlisi olarak kendisini ofisinden aradım. Haydar Aliyev’in işi çıktığı için akşam onuruna verilecek önemli bir davete katılamayacağını söyleyip İshak Bey’den onun dublörü olarak gitmesini rica ettim. Giyeceğiniz smokini de biz hemen yollarız dedim. “Gerek yok benim kendi smokinim var” deyip teklifi kabul edince “Ben Cem Ceminay. Hani benim programa geliyordunuz?” dedim. Çok güldük.
Sazan Cem Ceminay: Sevgili Rana Erkan Tabanca ile aynı radyoda çalıştığımız dönemde Amerika’ya çocuklarımı görmeye gitmiştim. Rana sesini değiştirdi ve beni Zeki Triko’nun Türkiye’deki ajansından aradığını söyledi. Atlantic City’deki defilelerinde sunuculuk yapmamı istedi. Olmaz tatilim bitti dönmem gerekiyor diye nazlandığımda “Defilede bikinileriyle Naomi Campbell ile Cindy Crawford da olacak” deyiverdi. Hemen sazan gibi atladım. Tamam o zaman varım dedim. Müstehzi bir sesle “Sunucumuz olarak sizin de tanga mayo giymenizi istiyoruz” deyince işletildiğimi anladım. Kayıtta çıkan teknik bir sorun yüzünden, tam da 1 Nisan’da yapılan bu harika şaka maalesef güme gitti. Benim için unutulmazdı.
1 Nisan şaka günü kutlu ve mutlu olsun
Ünlüler için özel bir arıza hattı olsa çok iyi olur. Çünkü zaman zaman sorun çıkartan ünlülerimiz oluyor.
Elektrik, su, doğalgaz, internet için arıza hatları var.
Sorun olduğunda arıyorsunuz hemen ilgileniyorlar.
Arızayı gidermek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Otomobiliniz arıza yaptığında servisi arıyorsunuz.
Çekici yolluyorlar, parçasını buluyorlar tamir ediyorlar.
Ancak bunlar ne kadar işimize yarasa da yetmiyor.
Ünlüler için de özel bir arıza hattı olsa çok iyi olur.
Dünyadaki ‘Survivor’ yarışmaları arasında en çok kavga, gürültü, patırtı, bağrış, çağrış olanı bizdekidir. Acun Ilıcalı satın aldığı yabancı formatları ülkemiz izleyicisinin zevkine göre değiştiriyor. Deneyimli yapımcı Survivor’da işi şansa bırakmıyor. Televizyonda kavganın her zaman reyting getirdiğini biliyor. Onun için de yarışma süresince herkes birbirine giriyor. Son olarak Turabi ile Adem’in büyük kavgası yarışmaya damgasını vurdu.
Daha önce Cumali de Ramazan ve araya giren Anıl Berk’le kavga etmişti. Kavga olayı sonra Dominik’teki adadan İstanbul’daki stüdyoya sıçradı. ‘Survivor Panorama’ programının sunucuları Nur Tuğba Algül ile Seda Akgül canlı yayında birbirlerine girdi.
Bizim Survivor’un, kurgusu, koreografisi önceden hazırlanmış WWE Amerikan güreşinden pek farkı kalmadı. Ne demişler? Söz konusu reyting olunca kambersiz düğün misali kavgasız Survivor olmaz!
Hesap karıştı taktiğiyle gündeme gelmek
Aylin Coşkun Instagram’da paylaştığı fotoğrafının altına kendisini öven cümleler eklemiş. ‘’Mutluluğun fotoğraflanmış hali’’ ve ‘’Nasıl güzelsiniz Prensesim’’ gibi yorumlar yazmış. Ancak Almanya doğumlu 42 yaşındaki şarkıcı sahte hesap yerine bunu yanlışlıkla kendi hesabından yapmış. Sosyal medyada ünlülerin gafını ve hatasını tetikte bekleyenler de onunla dalga geçmeye başlamış. Aylin durumu fark edince yazdıklarını silmiş. Bu bir ilk değil. Aynı yanlışlığı bir zamanlar Sinan Akçıl de yapmıştı. Ünlü popçu ‘’Sesine kıyamam aşkitommmmm’’ diye kendine ilan-ı aşk ilan etmişti. Kendi hesabından yaptığını fark edince yazdıklarını silip hacklendiğini iddia etmişti. Ünlülerin dikkat çekebilmek, isimlerinden söz ettirebilmek için denemedikleri yöntem kalmadı. Kendi kendini bilerek övmek, sonra yanlışlıkla olmuş havası vermek bunlardan biri olabilir. İşte buna da ‘Instagram’da hesap karıştı taktiğiyle gündeme gelmek’ denir.
Seren Serengil ile şarkıcı sevgilisi Yaşar İpek kısa süren bir ayrılıktan sonra ilişkilerine kaldıkları yerden devam etmeye karar vermiş. İki sevgili bu kez ilişkilerini sağlam temeller üzerine kurmak istemiş. Çıkabilecek olası bir anlaşmazlığı önlemek için birtakım kurallar koymuşlar. Buna göre Seren geçmişteki sevgililerinin aileleriyle olan yakınlığını kesecekmiş.
Cenazelerine bile katılmayacakmış. Yaşar da bir tartışma çıktığında eşyalarını alıp evden gitmeyecekmiş. Ancak yan oda veya salona geçebilecekmiş. Ayrıca bir ay içinde bekar evini kapatacakmış. Her ne olursa olsun yalan yok, aldatmak hiç yok. Buna karşılık istenildiği an birbirlerini görüntülü olarak arama var. Bir avukat arkadaşları ilişki sevgili şartnamesi adını verdikleri belgeyi hazırlamış. Bu koşulları düşünüp uygulamaya koymaları, bir de üstelik kamuoyuna duyurmaları Seren ve Yaşar’ın ne kadar eğlenceli bir çift olduğunu gösteriyor. İkisini birlikte izlemek, kurgulu ve yapmacık hareketleri artık baymaya başlayan Kardashian dizisi ve tekrarlarıyla oyalanmaktan çok daha ilginç olur. Serengil ve İpek çifti televizyonda bir reality şov yapsa inanılmaz tutar. Şartnameleri gibi adı da hazır. Keeping Up With The İpekgiller!
ARDA KIRAN BAŞKESEN
Arda Turan evlendikten sonra rahatlayacağına daha asabi oldu. 2 haftalık eşi Aslıhan Doğan ile bir restoran çıkışında magazincilere rastlamışlar. Aslıhan’a “Sade bir düğün yaptınız hayalinizdeki düğün nasıl” diye sormuşlar. Aslıhan elini ağzına götürüp fermuar çekiyormuş gibi yaparak sessiz kalmış. Bunun üzerine “Arda konuşma yasağı mı koydu?” diye sorduklarında ünlü futbolcu öfkelenmiş. Muhabire “Senin kafanı gözünü kırarım. Benim karımla konuşuyorsun. Dikkat et” diye bağırmış. Ali Kıran Baş Kesen vardır. Bu da Arda Kıran Baş Kesen!
ALİŞAN USULÜ EVLİLİK