Bir yılı daha deviriyoruz. Kaldı iki gün. Bugün 2012’nin son pazarı. İşte size Yıldırım Tuna’dan yılın son fıkraları. “Kaçırdım üzüldüm” demeyin sonra..
Saçma hediye
İşinden evine dönen adam, hızlı adımlarla yatak odasına çıkmış. Gardırobun kapısını açarken karısı banyodan, “Sakın o dolabın kapısını açma, içinde sana yılbaşı için aldığım sürpriz hediye var, açmaaa!..” diye çığlık çığlığa bağırmış. “Çok geç kaldın” demiş adam kapağı sonuna kadar açarken, “Senin kadar saçma sapan hediye alan görmedim”demiş içine baktıktan sonra “Yahu salak mısın sen? Ha? Salak mısın? Ben şimdi çırılçıplak sütçüyü ne yapacağım ki?”
5 kere
Düğünün ertesi sabahında gelin, otelin balayı odasından annesini aramış, “Anne, hemen gel ve beni otelden al. Kocam olacak psikopat beni o işi yapmam için tam 5 kere zorladı” demiş ağlayarak. “Sakin ol meleğim” diye cevap vermiş annesi, “Evliliğin başında normal bir şeydir bu..” Kız, “Ama anne..” demiş hıçkırarak, “Manyak odaya 5 arkadaşını getirmiş!”
Şansa bak
Ben dünyanın en şanslı adamıyım.. Karım o çıtır sekreterimizi evimize çağırıp onunla bütün hafta sonu, istediğim kadar aşk yapabileceğimi söylemez mi? Keyfimden çıldırdım yahu. Esasında tam olarak söylediği şey şu: “Ben bu hafta sonu İstanbul’a, annemi ziyarete gidiyorum. Ev sana emanet ona göre.”
Çift görme
“Yardım edin doktorrr!” diye koşarak içeri girmiş adam, “Her şeyi çift görüyorum.” Doktor, “Hallederiz.. Lütfen şu sandalyeye oturur musunuz?” Adam sormuş saf saf “Hangisine doktor?”
Paylaşma
Adam barda arkadaşına “Evliliğimizin gizemi kayboldu, ne yapacağımı bilemiyorum” demiş. “Neden başka biriyle kaçamak yapıp işin içine biraz heyecan katmıyorsun?” diye cevap vermiş arkadaşı. “Nee? K.. Karım öğrenirse ne olur?” Diğeri, “Yahu hangi yüzyılda yaşıyoruz?” demiş “Söyle ona.. Sorununu paylaş.. O da bilsin.” Adam heyecanla evine koşmuş, “Aşkım bizi tekrar bir araya getirecek bir formül buldum. Bir kaçamak yapacağım haberin olsun” demiş heyecanlanarak. “Boş ver, unut o işi” demiş karısı “Ohooo, oğlum biz kaç kere denedik olmuyor, işe yaramıyor!”
İyi-kötü
- Patron size kötü bir haberim var..
- Yahu ne olumsuz bir kızsın sen? Bir de olaylara iyi tarafından bakmayı denesene?
- Tamam patron.. O zaman değiştiriyorum.. Size harika bir haberim var. Bu sabah yaptırdığım test sonucu kesinlikle kısır biri olmadığınız hastane tarafından tescil edildi. İşte bu da raporu. Eşiniz kim bilir ne kadar sevinecek!
Kim arıyor?
Çalan telefonu evin hanımı açmış, kısık ve heyecanlı sesli sapığın biri, “İddiaya girerim bu evde kocaman, cascavlak yayılmış yatan bir kıç vardır” demiş hırıltılarla. “Tabii var, bi dakika telefona vereyim, kendisi divanda uzanmış maç seyrediyor” demiş kadın, “Kim arıyor diyeyim?”
Erkeklerin eşlerinden duymak istedikleri sözler
- Aşkım? Yeteri kadar içtiğinden emin misin?
- Sarhoşken o kadar tatlı oluyorsun ki..
- Alışverişi ne yapacaksın? İçkimizi koyup beraber maç seyretsek ya..
- Neden Playboy’a üye olmuyoruz?
- Koş, koş.. Gel bak komşunun kızı çırılçıplak havuza girmiş..
- Hadi alışveriş merkezine gidip birlikte ‘en güzel popoyu seçelim..
- Bak bu sefer baştan söylüyorum çimleri ben keseceğim..
- Her pazar günü ava gitmen çok hoş.. Cumartesilerini de eklesen..
- Al şu portakal suyunu, sen şöyle uzan, ben gidip arabanın yağını değiştirteyim, muayenesini de yaptırayım..
- Annen seni doğurmakla ne iyi yapmış tatlım..
- Bak bana bir iyilik yap, şu ‘Sevgililer Günü’ zırvasını unut, bu parayla sana ‘havalı tüfek’ alalım..
- Yahu ‘evlilik yıldönümü’ her yıl zaten oluyor.. Arkadaşlarınla bara gidip biraz stres atsana..
- Ay o ne kocaman bir ‘GARRKK!” sesiydi.. Tatlım benim için bir daha yapar mısın? N’lur..
- Arada bir annende kalsana.. Yapayalnız kadıncağız, kim bilir ne kadar sevinir..
Gani Yıldız’dan
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, “Kuvvetler ayrılığını kaldırmak, Türk demokrasisinin ölüm fermanıdır” demiş. Nasıl yani? E ama ferman “padişah emri” demek.. Pardon pardon, o ilkeyi istemeyenin başbakan olduğunu unutmuşuz!
Asgari ücrete gelen zamla 1 kilo pirzola bile alınamıyormuş. Anlaşılan asgari ücretlilere “zammın etlisini” görmek bu sefer de kısmet olmadı.
Yeni yılda iş yerlerine ısı, ışık, gürültü ve karakter ayarı geliyormuş. Umarız bu düzenleme Meclis için de geçerlidir ve son iki ayara özellikle özen gösterilir.
Soru: Döner bıçaklı üniversiteli olur mu? Cevap: Bal gibi olur; okuldan sonra diplomalı işsizler ordusuna katılacağını anlayan gencimiz çalışmaya erken başlamıştır.
Belki de toplumdaki “yüksek tansiyon” problemini çözmek için uygulanması gereken “tedavi”; Başbakan’ın, her kesimi kucakladığı balkon konuşmalarının “dozajını” artırmasıdır.
Spor karşılaşmalarında sahaya yabancı madde atılırsa kulüpler “seyircisiz oynama cezası” alıyor. İyi de karşılaşmalar çoğu zaman zaten “seyircisiz” oynanıyor. Şiddet için tribüne gelip tuttuğu takıma zarardan başka şey vermeyene “seyirci” denir mi?!