Askeri vesayetten PKK vesayetine

Haberin Devamı

Sevgili okurlar; geçen hafta “artık barış oldu” diye çok sevindik. O hâlde boş tartışmaları ve anlamsız laf sokuşturmalarını bir kenara bırakıp “barışın keyfini” çıkarmamız gerekiyor. Ama nafile, en çok ses “barış geldi” diyenlerden çıkıyor yine.

Ben inanıyorum

Şimdi her şeyi bir kenara bırakıp terör örgütü lideri Öcalan’ın “Silahların susma, siyasetin konuşma sırası geldi” sözlerine bakalım. Demek ki PKK artık terör eylemi yapmayacak, kimseyi öldürmeyecek. Peki daha ne istiyoruz ki, terör bitti işte.

Şaka yapmıyorum

Bugünün 1 Nisan olduğunu düşünenler “şaka mı bu?” diyebilir, hayır şaka falan yapmıyorum. PKK lideri “çekilin” diyorsa, PKK’lı teröristler “geldikleri yoldan” çıkıyorsa, artık analar ağlamayacak demektir ki, buna sevinmemek mümkün değil.

Yeni durum

Bu durumda, demek ki PKK artık terör eylemine kalkışmayacaktır. Çünkü kalkışacak olursa bu kez çok şiddetli cevap alacağını biliyor olmalı. Peki gerçek bu mu? Gerçekten PKK hiçbir taviz almadan, silahları bırakmaya mı karar verdi?

Karşılığı yok!

Terör örgütünün bu yeni tavrını “acaba ne taviz aldılar?” diye irdeleyenler var elbette, ki başta ben de bunu merak ettim, ama bir süre sormayacağım. Çünkü hükümet “hiçbir taviz verilmediğini” söylüyor. Verilmemişse verilmemiş demektir, öyle değil mi?

Yandaşların tutumu

İnandık inanmasına da; iktidar ve yandaşları “barış olduğuna” inandırmak istiyor herkesi ama en çok soruyu da onlar soruyor ve sürecin çıkmaza gireceği endişesi taşıdıkları gerçeğini de yok sayamıyorlar. Madem taviz verilmedi bu telaş niye öyleyse?

Gerçek olan şu

Aslında gerçek olan şu; PKK henüz bilmediğimiz bazı sözler alarak şimdilik silah bırakıyor, adam öldürmekten vazgeçiyor. Ancak bundan dönüp dönmeyeceğini zamanla verilen sözlerin tutulup tutulmamasıyla anlaşılacak. Verilen sözleri de o zaman öğreneceğiz.

Vesayet dönemi

Bu iktidar ve yandaşları ısrarla, AKP iktidarına kadar ülkede askeri vesayetin hâkim olduğunu, demokrasi, hukuk ve özgürlüklerin ancak bu iktidarla başladığını ileri sürüyorlar. Askeri perişan ederek de askeri vesayeti kaldırdıklarını söylüyorlar gururla.

Yeni vesayet

Tamam, askeri vesayet kaldırıldıysa kaldırılda da, önümüzdeki dönemin de “PKK vesayeti” altında geçmesi büyük olasılıktır. Farkında olarak veya olmayarak, ancak PKK’nın arzuları doğrultusunda hareket edersek terörden tamamen kurtulacağımız anlaşılıyor.

Beğenmezlerse

Terör örgütü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bir dizi pazarlık yaptıktan sonra çekilse de çekilmese de çok güçlü bir konuma geldi. Bundan sonra artık PKK’nın kılıcı Türkiye’nin üzerindedir, beğenmediği bir şey olursa bu kılıcı sallayacaktır büyük bir iştahla.

Alıştırma süreci

Türkiye’nin Kürt sorununu çözme adı altında terörle pazarlık yapması ve terör örgütüne bir tür özgürlük sağlaması için hayli uzun bir “alıştırma süreci” geçirdik. Sonunda halk, “PKK artık adam öldürmeyecek” diye mutlu. Şimdi sıra yeni “alıştırma sürecine” geldi.

İktidarın çabası

İşte bu nedenle iktidar ve yandaşları ısrarla “barış sürecinin başladığını” haykırarak “karşılığında hiçbir şey verilmedi ama Türkiye’nin de demokratikleşmesi gerek” diyor. Demokratikleşmenin ise Öcalan’a özgürlük ve Kürtlere özel statü olduğu kamuoyundan gizleniyor.

Suç da saklanıyor

Bakanların “PKK’nın çekilmesi için yasaya gerek yok” açıklamaları, Adalet Bakanı’nın “Hangi savcı dava açacakmış şaşarım” sözleri gizlemenin açık örnekleridir. Bu uğurda devletin baştan aşağı suç içinde olmasına bile göz yumuluyor. İnanılır gibi değil.

Muhalefeti sindirmek

Bu amaçla muhalefet de ağır baskı ve tehdit altında tutuluyor. Özellikle CHP “ırkçı, kafatasçı, darbeci” suçlamalarına karşı etkin bir siyaset geliştiremediği için giderek pasifleşiyor ve Türkiye üzerine oynanan oyunların hayata geçmesine yeşil ışık yakıyor.

Anayasa olmazsa

Geldiğimiz durumun hukuki olarak çözümü ise yeni! anayasada görülüyor. Başbakan “eyalet” sisteminden söz ederken, vatandaşlık tanımı, ana dilde eğitim, federal yapı, Atatürk ilkeleri, laiklik gibi konuların bu yeni anayasada belirleneceği açıkça söyleniyor.

Yandı gülüm...

Deyin ki, iktidar arzuladığı biçimde anayasayı yapamadı; yaptı da referandumla geçiremedi, bu durumda terör örgütüne gerçekten bir taviz verilip verilmediğini anlayacağız. Yeni(!) anayasa olmazsa PKK terör örgütü “artık günah benden gitti” diyecektir.

Daha da güçlü

Şurası unutulmasın ki, terör örgütü düne oranla şimdi çok daha güçlüdür. Artık meşrulaştıkları için “TC’yi dize getirdik” şımarıklığı ile arkalarına alacakları uluslararası desteğin tadını çıkarabilecek ve eskisinden çok daha etkin biçimde saldırmayı göze alabileceklerdir.

Hepinize iyi haftalar dilerim.

DİĞER YENİ YAZILAR