Seyahatten dönmüşüm. Bavulumu boşaltıyorum. Bir yandan da kulağım televizyonda. Haberlere kulak kabartıyorum. Sıkıntılı. Ölüm, kaza gibi... Spikerlere göz atıyorum. Suratlar asık. O haberlerle haşır neşir ola ola, arasıra da olsa, nasıl bir tebessüm etsinler? Bir de arkadan çığlık çığlığa haberi seslendirenler! Biraz dışarılarda kaldıktan sonra, bizimkiler ilk başlarda garip geliyor insana. Hep de öyle oluyor. Gel de zaplama? İşte o sıra Kayahan haberine takılıyorum. “Beste Acar mahkemeye başvurdu. Babasının hesabının komadayken boşaltıldığını, 445 bin TL çekildiğini iddia etti. ‘Babam yaşam savaşı verirken para kaçırmışlar’ diye suçlayarak babasının mal varlığının tespiti için dava açtı.”
Ne böyle apar-topar? Yangından mal kaçırır gibi böyle? Beste dediğin, çocuk değil. 41’ine merdiven dayamıştır. Başından üç evlilik geçen, görmüş geçirmiş bir kadın. Yakışmıyor. Beste’nin ilk evliliği sırasında olanları da rahmetli Kayahan, “Bizim için yüz karası” diye değerlendirmişti. Yanılmıyorsam ikinci evliliğini de uygun bulmamıştı. 3. eşi Engin Haravon için ise, “Beste’nin şimdi doğru adamı bulduğunu sanıyorum” demişti.
İpek Açar avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, eşiyle ortak hesaplarındaki para hareketlerinin Kayahan’ın istek ve iradesine uygun olduğunu belirterek şöyle dedi: “Kayahan Açar’ın 20 Mart’ta uyutulduğu iddiası da doğru değildir. Kendisi yoğun bakım ünitesine dahi 23 Mart’ta alınmıştır. Uyutulması ise daha sonraki günlerde olmuştur. Bu durum hastane kayıtlarında da açıktır.
İddialarda geçen banka hesapları ve meblağlar, Açar çiftinin 22 yıllık mutlu birliktelikleri süresince oluşturdukları müşterek birikimleri ve banka hesaplarıdır. Hesaplar üzerinde yapılan tasarruflar, müvekkilem İpek Açar’ın yasal hakları kapsamında ve her aşamada müteveffa Kayahan Açar’ın istek ve iradesine uygun olarak gerçekleştirilen tasarruflardır.”
İpek Açar da daha sonra Instagram hesabından Beste Açar’ı ima ederek, Kayahan’ın da sıklıkla dediği gibi “Allah ıslah etsin” açıklamasını yaptı. İpek Açar tarafından yazılan açıklama: “Kayahan’la birlikte Beste Açar’a ve onun oğlu Oben’e yıllar içinde yaptıkları maddi desteği detaylı olarak ortaya koyacak. Beste Açar’ın kredi kartı borçlarının ve oğlunun eğitim masraflarının Kayahan ve İpek Açar’ın ortak hesabından karşılandığı açıklaması da olacak.”
Kayahan’ın kızı Beste’nin açtığı ‘terekenin tespiti’ davasında mahkeme, sanatçının banka ve tapu kayıtlarını inceleme altına aldı. Mahkeme ayrıca, söz yazarı, besteci ve yorumcu olan Kayahan’ın, üyeliklerinin bulunduğu MÜYAP, MESAM, MÜYOBİR, MSG, Müzik-Bir ve Müya-Bir gibi müzik birliklerine yazı yazarak ünlü sanatçının 2014-15 yıllarında telif gelirinin
ne kadar olduğunu ve hangi hesaplara kimin adına hangi dayanak belgelerle ödeme yapıldığını sordu. Yani, Kayahan’ın eşine bıraktığı telif haklarından da pay isteyecekler.
Beste Haravon, dilekçedeki iddiaların basına yansımasının ardından Facebook hesabında da babasına ithafen duygusal bir yazı paylaştı:
“Sana hep o kadar güvenip yaslanmışım ki, değil yürümek ayakta bile duramıyorum artık. ‘En güzel bestem’ dediğin beni babacığım çok üzüyorlar. Senin yanında hazır olda duranlar kral oldu. Tam yerinde bir atasözü; öküz öldü ortaklık ayrıldı. Bir saat kalkıp gelsen, anlatsam sana yine, beni kurtarsan onlardan. Elimi tutup çocukken düştüğümde yaptığın gibi ayağa kaldırsan beni.
Çok ihtiyacım var.”
Kayahan gibi, yıllarca kanserle mücadele eden bir insan, mirasının nasıl bölüştürüleceğini sizce hiç mi düşünmedi? Yok tapu araştırmaları, yok MÜYAP başvurmaları gibi… Bunu da sıcağı sıcağına yapmalar! İnsan babasının anısına, saygısına yakıştıramaz. Ama işte, para böyle. Baba maba dinlemiyor. İnsan mezarında bile biraz rahat kalamıyor.