"Kendime de kırıldım az çok,
Hayatımdan teğet geçenlere olduğu kadar." -Birhan Keskin
Bizi masallarla uyuttular.
Sonunun hep mutlu biteceğine inandık her maceranın.
Büyük hayal kırıklıklarından kaçak kat çıktık hayatlarımıza.
Tanrıya yediririz sandık.
Verdiğimizi rüşvetler yetmedi,
Yıkım emri, ölümden önce geldi.
Biz, sonunun iyi olacağına çok inandık.
Ve sonuna kadar beklememiz gerektiğine.
Sabretmemiz, itilip kakılmalars göğüs germemiz gerektiğine.
İtilip kakıldığımızla kaldık.
Ve evet, sabrın sonu selamete çıkmadı hiçbir zaman.
Sevgiyi mesela çok yanlış anladık.
Bizi itene aşık olduğumuzu sandık.
Gösterip çekene yapıştık kaldık.
Ve günün sonunda...
Elde edilen her şey değersizleşti gözümüzde.
Atwood'un dediği gibi:
"Onu istedim, onu elde ettim, hassss...."
Ama en acayibi, bizim kadar cesur olamayan herkese bilendik.
Bizden cesur olanlara da elbette.
Bilenmek için aradığımız yer bitmedi gitti.
Bitmeyecek gibi de...
Geçen gün Taylor Swift, yine sevgilisinden ayrılmış.
Kadın o kadar çok terk edildi, o kadar çok ilişki yaşadı ki, artık gözünün üstünde kaşın var diyene tahammülü yok.
Kadın o kadar güçlü ki, aslında hayatında bir erkeğe ihtiyacı yok.
Her şeyi olan bir kadına ne verebilirsiniz ki?
Hiç.
Onu sadece çok sevebilirsiniz.
Çok.
Aşırı.
Zaten sizden başka bir şey de beklemiyor olacaktır muhtemelen.
Yeterince sevmediğinizde de ilk hatanızda sizden kolayca vazgeçecektir.
Çünkü itilip kakılmaya, stratejiye, az sevilmeye kredisi dolmuştur onun.
Bütün şansları en başından dağıttığı için size pek bir şey kalmamıştır.
Bütün sabrını tükettiği için size sabrı kalmamıştır.
Ve elbette ki kaybedecek vakti de kalmamıştır.
Bazen vakit, her şeyden kıymetlidir.
İnsanlar Taylor Swift'in tüm sevgililerini malzeme olarak kullandığını düşünüyor.
Zira Swift, pop prensesliğine giden yolu eski sevgililerine yazdığı şarkılardan döşedi.
Dolayısıyla haksız da sayılmazlar.
Ama olaya şuradan bakalım...
Ya böyle bir yeteneği olmasaydı?
Ya sıkıntısını başarıya çeviremeseydi.
Her ayrılıkta perişan olup sonunda kariyerini bitirseydi.
Ya da kendini berbat hissettiği bir ilişkide kalıp mutsuzluktan ölseydi?
Eminim herkes kendini daha iyi hissederdi.
Çünkü herkes öyle yapıyor.
Çünkü herkese bu öğretildi.
Kalkıp devam eden, yaşadığını dönüştüren kimseyi algılamakta bu yüzden güçlük çekiliyor.
İnsanlar, kendilerini itip kakanı sevdiklerini sanmayı
Ellerindeki çöpe şu veya bu nedenle dünyanın en değerli şeyiymiş gibi davranmayı daha mantıklı buluyorlar.
Çünkü böyle öğrendiler.
Çünkü başka türlüsünü bilmiyorlar.
Şimdi mevcut ilişkinize dikkatle bakın.
Arkadaşlık, aşk, aile alanında...
İyice bakın ve karar verin.
Hak ettiğiniz muameleyi görüyor musunuz?
Yoksa size değerinizin altında mı davranılıyor.
Size değerinizin altında davranan kimsenin yanında durmayın.
Basın çıkın.
Hayat kısa.
Zaman dar.
Hayırlı hafta sonları.
Hak etmediğin muameleyi kendine reva görme
Haberin Devamı