"Çok mutsuz sonların birinci şartı çok mutlu başlangıçlardır." -Hakan Günday, Piç
Ebru Şallı ve Cem Yılmaz'ın jet hızıyla başlayıp biten flörtü, son günlerde magazin basınının en sevdiği konulardan. Şallı, bir ilişki yaşadıklarını sanırken, Yılmaz arkadaşlık ediyormuş duruma göre. Ve şimdi Şallı kırgın. Gözler Şallı'da. Hep birlikte yapacağı hamleleri merakla beklerken, sosyal medyadan paylaştığı kanlı bıçağa bile anlam yüklemeden edemiyoruz. Neticede Yılmaz, eski eşiyle yakınlaştı. Şallı bir intikam hamlesi yapmayacak mı?
Öte yandan asrın aşkı gibi görünen ve her şeye(!) rağmen süren Ebru Gündeş, Reza Zarrab evliliği de bitiyor. Angelina Jolie gibi Ebru Gündeş de açtı davayı. Belki de Angie'den feyz aldı. Öyle ya da böyle bir devir daha bitiyor.
Ya devlerin aşkı büyük olmuyor ya da herkes kendini aşıkken dev sanıyor. Aşk bitince cüceye dönüyorlar. Kendi duygularının altında ezilip küçülüyorlar. Ve bunlar verdikleri her tepkiye yansıyor. Açıklamalar, misillemeler... Kansız ayrılık olmuyor mu? Taraflardan biri ya da diğeri muhakkak buluyor elini kana, açık veriyor.
Sonbaharla birlikte ilişkiler sapır sapır dökülürken, taraflara ayrılıkla baş etmek düşüyor. Peki ama nasıl?
İşte dev hizmet!
Terk edin ya da terk edilin, ayrılıkla ilgili bilmeniz, yapmanız ve yapmamanız gereken 20 şey...
1- Ayrılık sadece emin olduğunuzda vermeniz gereken bir karardır. Karşınızdakinin aklını başına getirmek, göz dağı vermek, kendinize köpek etmek için ayrılmaya kalkmayın. Eliniz boş kalırsınız.
2- İş işte, aşk ilişkide bulunur.
Yok, ilişki yaşadığınız insanla değil... başkasına aşık olursunuz. Değişmeyen kuraldır. Biriyle birlikteyken yaydığınız enerji, başka biriyle aşk yaşamanıza çanak tutar. Ve Allah belamı versin, sevgili rabbimizin bizi bu konuda neden sınadığını asla biliyor değilim.
3- Birinin çöpü, diğerinin hazinesidir.
Kusur bulup sepetlediğiniz herkes, gözünüzün önünde harika bir ilişki yaşamaya başlar. Temel doğa kuralıdır. Sizin kırdığınızı başkası onarır. Size değersiz görünenden başkası hazine yaratır.
4- Sevgilinizden ayrıldıktan ya da terk edildikten sonra Instagram'a fotoğraf döşenmek zayıflıktır.
Sanırım bunu 3737485849 kere yazdım. Giden sevgili fotoğrafınıza bakıp geri dönmez. Ayrıca onun bunun kucağında çektirdiğiniz fotoğraflar karşınızdakini tahrik etmekten ziyade, gözünde değerinizi düşürür. Eller havaya videoları da ayrı bir mesele. Evet, devrildiniz ama yıkılmadınız... Tabii... Biz de salağız. Kimin profiline bakınca ayrıldığını göremiyoruz. Evet.
5- Biten ilişkinin ardından sosyal medyadan gönderme yapmak.
İşte beş para etmeyen ve sahibine zarar veren bir hamle daha. Evet, mesaj atmıyorsunuz ama böğüre böğüre derdinizi dağa taşa yazıyorsunuz. Yapmayın canlarım. Mesaj atmaktan daha küçük düşürücü bu.
6- Seviyorsanız ayrılmayın.
Tabii ya. Çok saçma çünkü. Severken ayrılınmaz arkadaşlar. İnsan bir daha sevişmek istemediği birinden ayrılır. Kokusunu özleyip sürekli sayıkladığı insanı kaybetmemek için her şeyi yapar. Yapmalıdır. Seviyorsanız direnin. Ne ayrılması? Tabii ortada ciddi bir mesele yoksa.
7- Bir yere varmayacak ilişkileri kayıtsız şartsız bitirin.
Hayata karşı temel prensipleriniz uyuşmuyor mu? Ciddi kişilik farklılıklarınız mı var? Gelecek planlarınız örtüşmüyor mu? Kesin atın o zaman. Alın size aşırı ciddi bir mesele. Aldatılmaktan ciddi bir mesele. Bu noktada birini seviyor olmak pek işinize yaramaz. Uzun vadede biter zaten o iş. Kısa kesin.
8- Beraber eğlenemediğiniz, sohbet edemediğiniz, gülemediğiniz insanlardan sessizce uzaklaşın.
Uzaklaşın çünkü geriye sadece kavga etmek kalır. Bir ilişkiyi sürdürmek için elinizde kalan tek koz sürekli kavga çıkarmaksa ve çünkü beraber başka bir şey yapmayı beceremiyorsanız ayrılın.
9- Sessizce uzaklaşın.
Kavga çıkarmayın. Olay yaratmayın. Mesajlar döşenmeyin. Mail? Zinhar! Karşı tarafı suçlamayın. Alın kalan onurunuzu, ininize inin. Kendi kendinize böğürün. Tepinin. Zamanla geçer.
10- Bitmeyen ayrılık acısı yoktur.
Kırılmamış kalp olmadığı gibi, iyileşmeyen kalp de yoktur. Tuhaf bir şekilde her ayrılığın acısı tükenir. Filmin devam ettiğini düşünmeyin. Bittiğini kabullenin. Karşı taraftan hamle beklemeyin. Beklediğiniz hamle asla gelmez.
11- Yalandan iyiymiş gibi yapmayın.
İyi değilseniz kabullenin. Ağlayın, sızlayın. Yalandan kalkaha atmayın. Kendinizi iyileşmeye zorlamayın. Geçtiğine ikna etmeye çalışmayın. Göreceksiniz, daha çabuk geçecek.
12- Kimseye açıklama yapmayın.
İlişki maksimum iki kişiliktir. Millete medeni durumunuzu açıklamanız gerekmiyor. Başkaları için mi yaşadınız o ilişkiyi, kendiniz için mi? Kendiniz içinse açıklamayın. (Başkaları içinse salaksınız zaten, yazının buradan sonrasını okumayın.) Er ya da geç öğrenirler. Gereksiz muhabbetin, konuyu uzatmanın alemi yok.
13- Onu size hatırlatacak her şeyden, herkesten, her mekandan uzak durun.
Hasta olan siz değilsiniz. Mekan. Sık sık seyahat edin. Farklı insanlarla vakit geçirin. Size onu hatırlatacak her şeyden, her sohbetten uzak kalın. Mümkünse bu konu hakkında konuşmayın. Konuşuldukça işler büyür.
14- Duygularınızın sadece sizi bağladığını kabul edin.
Birini sevmek, sizinle ilgili bir şeydir. O insana yüklediğiniz anlam da yine sizinle ilgilidir. Onu sizinle aynı şeyleri hissetmediği için suçlamayın. Dünyada hiçbir ilişkide iki insan aynı şeyi hissetmez. Her zaman biri diğerinden daha çok sever. Yarın bir gün biri çıkar, sizi onu sevdiğinizden çok sever. Denge budur. Zaten hayat da budur.
15- Tabii ki başkasıyla sevişecek.
Ne olacaktı? Hayatının sonuna kadar biten ilişkisinin yasını mı tutacaktı? Kabullenin. Hayat devam ediyor. Kendinizi sadık kalmak için zorlamayın. Siz de hayatınıza bakın.
16- Çivi çiviyi söker.
Acilen en az bir rebound ilişki yaşayın. Biriyle flört edin. Vakit geçirin. Mesajlaşın. Daha çabuk toparlanırsınız.
17- Olması gereken olur.
Eğer birbirinize geri dönmeniz gerekiyorsa dönersiniz. Böyle bir olasılığa inanmayın. Bu olasılıkla yaşamayın. Kendinizi barışacağınıza ikna etmeye çalışmayın. Tam tersine asla bir araya gelmeyecekmişsiniz gibi düşünün ve her şeye yeniden başlayın.
18- En iyi ilaç şarkılardır.
Bir süre şarkılara sığının. En güzel küfretme, beddua etme yolu şarkılardır. Aynı şarkıyı bin kere dinleyin. Şarkının etkisi geçmeye başladıkça, malum kişiyi de unutmaya başlayacaksınız. Ve bir süre sonra şarkılar sadece şarkı kalacak.
19- Beddua etmekten çekinmeyin.
Canınız gerçekten çok çok yanıyorsa, karşı taraftan büyük bir kazık yemişseniz, beddua etmek hakkınızdır. Bol bol ilenin. Bir rahatlama gelecek.
20- Ama arkadaş kalmaya çalışmayın.
Aramayın. Mesaj atmayın. Sosyal medyadan layklamayın. Bitiriyorsanız arkasında durun. Bitmesin istiyorsanız peşinden koşun. Gurur yapmayın. Aşkta gurur yapanın burnu b.ktan kurtulmaz.
21- Sosyal medyadan fotoğrafları ilk silen, ipleri ilk atan siz olmayın.
Karşınızdaki büyük bir terbiyesizlik etmediği sürece çocuk gibi davranıp onu oradan buradan silmenin bir alemi yok. Ama sizi taciz ediyor, gözünüze sürekli bir şeyler sokmaya çalışıyor, huzurunuzu kaçırıyor, birileriyle kucak kucağa fotoğraflar playlaşıyorsa silin gitsin. Kendine saygısı olmayanın size hiç saygısı olmaz zaten. Bir ayrılıktan sonra bütün itibarını harcayan insanla herhangi bir bağınız kalmasın. Silin. Kafanız rahatlasın.
22- Aramadan duramayacak gibiyseniz telefonunu silin.
İçip içip mesaj atmayı, aramayı düşünüyor ya da deniyorsanız, böyle bir potansiyeliniz varsa numarasını da silin. Telefon defterinizde yer işgal etmesin. Hem gördükçe siniriniz bozulmasın.
23- Yeni bir ilişkiye başlamak için acele etmeyin.
O şimdi gider başkasını bulur diye düşünüp olur olmaz biriyle aşk yaşamaya kalkmayın. Rebound ilişkiler iyidir. Ciddiye binmediği sürece. İşin ayarını flörtte tutarak başkalarıyla görüşebilirsiniz. Ancak kafa göz yeni bir ilişkiye dalmayın. Hem size hem karşınızdakine günah.
24- Ve sonra bir sabah uyanacaksınız. Tamamen geçmiş olacak. Hiç olmamış gibi. Hiç tanışmamışsınız gibi. Hiç yaşanmamış gibi. İnsanın verdiği en büyük sınav kendi nefsine karşıdır. Onu geçerseniz, hayal kırıklıklarınız, boşa çıkan umutlarınız ve kırılan kalbiniz için kendinizi affedersiniz. Kendinizi affedince karşınızdakinin bir önemi kalmaz zaten. Başladığınızdan daha iyi bir yerden, daha büyük bir güçle devam edersiniz.
Yaz hiç bitmemiş, sonbahar hiç gelmemiş, kış hiç olmayacakmış gibi...
Keyifli haftalar.