TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu, Kocaeli'de incelemelerde bulundu
TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu üyeleri, Kocaeli’de incelemelerde bulundu. İzmit Körfezi’nin ayrı bir önemi olduğunu belirten Komisyon Başkanı Mustafa Demir, “Atık suyun mümkünse hiç denize verilmemesi gerekiyor. İllaki verilecekse, ileri biyolojik arıtma prosesinden geçirildikten sonra denize verilmesi gerekiyor” dedi.
Denizlerdeki müsilaj sorununun araştırılması amacıyla kurulan TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu üyeleri, saha gezilerini bugün Kocaeli’de sürdürdü. İlk olarak Başiskele ilçesinde bulunan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait Kullar İleri Biyolojik Arıtma Tesisini gezen komisyon üyeleri, burada yetkililerden tesiste yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Daha sonra İzmit Sekapark sahilinde bulunan deniz uçağı iskelesine geçen komisyon üyeleri, deniz uçağı ile İzmit Körfezi üzerinde uçuş yaptı. Deniz kirliliğine karşı yapılan denetimleri inceleyen komisyon üyeleri, daha sonra incelemelerini sürdürmek üzere Yalova’ya hareket etti.
‘MÜMKÜNSE HİÇ DENİZE VERİLMEMESİ GEREKİYOR’
Deniz uçağı iskelesinde yaptıkları çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Müsilaj Komisyonu Başkanı Mustafa Demir, “Kocaeli bizim açımızdan son derece önemli. Çünkü burası bir körfez. Marmara denizinin yapısı gereği hidrodinamiğinde sıkıntı var. Yani diğer denizler gibi değil. Suyu çok çabuk değişmiyor. Özellikle bu körfez bölgelerinde suyun kalıcılığı daha fazla. Kendi kendini yenilemek için de uzun zamana ihtiyacı var. Böylesi bölgelerde arıtma, atık suyun muhakkak ileri biyolojik arıtmadan sonra, hatta mümkünse hiç denize verilmemesi gerekiyor. İllaki verilecekse, denize deşarj edilecekse, ileri biyolojik arıtma prosesinden geçirildikten sonra denize verilmesi gerekiyor. Kocaeli ve körfez bu işe erken başlamış. Dolayısıyla ciddi bir başarı olduğunu görüyoruz. Yeter mi? Marmara’mız için hiçbir şey yetmez aslında. Bundan sonra da çalışmalarımıza devam edeceğiz. Marmara’da müsilajın görülmesi aslında bir sonuç. Bunun nedenleri var. Biz komisyon olarak bunun nedenleri üzerinde çalışıyoruz. Komisyonun kuruluşundan bugüne kadar konuyla ilgili neredeyse bütün önemli bilim insanlarını davet ettik. Bu çalışmamız devam edecek. Marmara havzasındaki 25 milyon insana hizmet eden yerel yönetimlerin temsilcilerini, belediye başkanlarımızı davet ettik. Onlarla bir istişare çalışması yaptık. Şimdi de alan çalışması yapıyoruz” dedi.
‘MARMARA’NIN KİRLENMESİNİN 3 TANE NEDENİ VAR’
Marmara denizinde kirliliğin nedenlerine değinen Demir, şöyle konuştu:
“Marmara’nın müsilaj ile ortaya çıkan kirlenmesinin 3 tane nedeni var. Bir tanesi küresel ısınma nedeni ile ortaya çıkan Marmara’daki ısınma. İkincisi, Marmara’nın jeolojik yapısı gereği hidrodinamiğinin sıkıntılı olması. Yani suyun değişmiyor olması, durgun bir suya sahip olması. Üçüncüsü ve bizim için en önemli olan da insan kaynaklı kirleticilerin olması. Bu kirleticilere baktığımızda ise birinci sırada evsel ve kentsel atıklar var. Onun dışında, endüstriyel ve sanayi atıkları var. Onun arkasında ise, Ergene ve Susurluk havzalarında kötü tarım uygulamaları neticesinde şu veya bu şekilde alıcı ortam olan Marmara’ya kirliliğin ulaşması var. Yani tarımda kullanılan ilaçların Marmara’ya ulaşması. Bu da ciddi bir kirlilik. Körfez söz konusu olduğunda bir önemli konu var. O da gemilerden dolayı oluşan kirlilik. Sintine sularından dolayı, depolarının yıkanması sonrasında o kirli suların denize verilmesi gibi ciddi sıkıntılar var.”