Güle güle şampiyon!

3 çocuk babası Uçar, bu gün Erzurum'da toprağa verildi.
Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Şeyh Hasan Köyünde dünyaya gelen Mehmet Ali Uçar'ın çocukluğu, ailesine tarlada yardım ederek ve çobanlık yaparak geçti. 15 yaşında iken Erzurum kent merkezinde oturan ağabeyi Binali Uçar'ın yanına yerleşen Mehmet Ali Uçar, Yolspor'da boks yapmaya başladı. Antrenör Adnan Kul ve Cahit Himoğlu'nun öğrencisi olan Mehmet Ali Uçar, ilk resmi maçına 1986 yılında Rize'de çıktı. Grup maçlarında 71 kiloda üçüncü olan ve boksa başladıktan 2 yıl sonra milli formayı giyen Mehmet Ali Uçar, 5 Türkiye Şampiyonluğu, 7 Türkiye ikinciliği elde etti. Sonraki yıllarda agır siklette boks oynayan Uçar, ulslararası turnuvalarda önemli başarılara imza attı.

BOKSU KANSER YÜZÜNDEN BIRAKTI

İl Sağlık Müdürlüğü'nde memur olarak çalışan Mehmet Ali Uçar, 1999 yılında kazandığı Türkiye Şampiyonluğunun ardından kulak, burun ve boğaz kısmında 'Nazofarenks SA' hastalığına yakalandı. Erzurum'da Cemal Gürsel Spor Salonu'nda Sinan Şamil Sam ile çıktığı jübile maçında çok sevdiği boksu bırakarak ringlere veda eden Mehmet Ali Uçar, bu kez gardını hastalığına çevirdi. Şiddetli ağrıları nedeniyle gittiği doktorların en fazla 6 ay ömür biçtiği Mehmet Ali Uçar, umudunu ve yaşama azmini hiç yitirmedi. Helikopter kazasında yaşamını kaybeden Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu sayesinde Milli boksör Uçar, Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Güler ve Prof. Dr. Enis Özyar tarafından tedavi edilerek sağlığına kavuştu. Kanseri 2007 yılında 'nakavt' eden Mehmet Ali Uçar, 2009 yılında bu mutluluğunu Doğan Haber Ajansı (DHA) ile paylaşmıştı. Moralini bozmadan ve yüzündeki tebessümü eksik etmeden kanserle savaştığını, sonunda kazandığını ifade eden Uçar, bu hastalıkla mücadelede en iyi ilacın inanç, moral ve spor olduğunu belirterek şunları söylemişti:

BİR BOKSÖR OLMAK VARDI...

"Hayalimde iyi bir boksör olmak vardı ve bunu başardım. Ama hastalığım bu sporu erken bırakmama neden oldu. Kulak, burun ve boğazımda şiddetli ağrılar oluyordu. Hasta olarak çıktığım çoğu maçı kazandım. 1999 yılında gittiğim hastanede kanser olduğumu öğrendim. Doktorların 6 ay ömür biçmesiyle boksa veda ettim. Ama bu kez rakiplerime aldığım gardımı hastalığa çevirdim. Ölümü hiç düşünmedim, önümde yaşayacak uzun yılların olduğuna inanıyordum. Hastalığım sırasında iki, iyileştikten sonrada bir çocuğum oldu. Bu hastalığa yakalananlara tek tavsiyem, moralini ve inançlarını yitirmemeleri. Benim hastalığım kötü huylu olmasına rağmen onu yenmeyi başardım. Şimdi ailem ve çocuklarımla birlikte mutlu bir yaşantı sürüyorum. Hatta şu anki sağlığım eskisinden daha iyi. Kim bilir belki bir gün yine ringlere çıkarım."

EŞİNİN KOLLARINDA YAŞAMA VEDA ETTİ

Ankara'dan 9 Temmuz günü Erzurum'a gelen ve dün (10 Temmuz) evinde eşinin kollarında can veren Uçar için bugün öğlen namazına müteakip Lalapaşa Camiinde cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Vali Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler (AKP), Emniyet Müdürü Halit Turgut Yıldız, spor camiası ve Uçar'ın yakınları katıldı. Ay-Yıldızlı bayrağa sarılı tabutu başında gözyaşı döken boksörler, "Mehmet Ali melek gibi bir insandı. Ölümü ona hiç yakıştıramadık" dediler.

Mehmet Ali Uçar, cenaze namazının ardından vasiyeti üzerine merkez Dutçu köyünde bir süre önce kanser hastalığından ölen yeğeninin yanında toprağa verildi.