Beşiktaş puan kaybetmeye devam ediyor! 'Çok yazık hepinize iyi tatiller'

Alanyaspor, 5’inci dakikada öne geçti. Sağ taraftan kullanılan kornerde seken top Lima’da kaldı. Bu oyuncunun topu kontrol ettikten sonra yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 0-1. Beşiktaş, 7’nci dakikada eşitliği sağladı. Savunmada Fatih Aksoy’un isabetsiz geri pasında araya giren Rafa Silva, kaleci Ertuğrul Taşkıran’ı da geçerek topu boş ağlara gönderdi: 1-1. Karşılaşmanın ilk yarısında başka gol sesi çıkmadı ve soyunma odasına 1-1’lik eşitlikle gidildi. İkinci yarının ilk 20 dakikası orta alan mücadelesi şeklinde geçti. Kalan sürede iki takım da gol pozisyonu üretmekte zorlandı ve maç 1-1 beraberlikle sona erdi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Beşiktaş, evinde Corendon Alanyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Bu sonuçla siyah-beyazlıların kötü gidişatı da devam etti. Kartal, ligde son 8 müsabakada tek galibiyet elde etti. Sahasında Fenerbahçe’yi mağlup ederek bu süreçteki tek 3 puanını alan Beşiktaş; Galatasaray, Kasımpaşa, Göztepe ve Adana Demirspor’a kaybederken, Hatayspor, Başakşehir ile Alanyaspor’la da berabere kaldı. Beşiktaş taraftarı, Süper Lig’in 17’nci haftasında oynanan Alanyaspor maçına ilgi göstermedi. Son dönemde alınan kötü sonuçlar sebebiyle tribünlerdeki büyük boşluklar dikkat çekerken, yaklaşık 10 bin siyah-beyazlı taraftar maçı yerinde takip etti. Spor yazarları da Beşiktaş’ın Alanyaspor ile berabere kaldığı maçı bugünkü köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar… Alanyaspor maçının ilk yarısının Adana Demirspor maçının ilk yarısından en büyük farkı oyuncuların en azından mücadele etmesiydi. Svensson, Bakhtiyor, Salih başta olmak üzere oyuncular canlarını dişlerine taktılar ama kadro kimyası birbirini tamamlayan cinsten olmadığı için iyi organize olamadılar ve yine kornerden gol yiyerek başladılar. Hemen ardından beraberlik golü organize bir ataktan değil, Alanyaspor’un geri pas hatasından gelişen pozisyonda Rafa’dan geldi. Devrenin kalanı özellikle Gedson’un merkezden enjekte ettiği mücadele dozu yüksek şekilde geçti ancak Gedson da ilk 45’te bu sezon yükselttiği ofansif verimliliğini sergileyemedi. Devre sonunda tribünler “Hasan Arat paralar nerede?” tezahüratı yaptılar, Hasan Arat’ın en yakın zamanda çıkıp durumu açıklaması gerek! Yeni seçilecek yönetimin de mutlaka takım hücumuna tempo enjekte edecek ofansif kanat alması gerekiyor. Muçi’den kanat forvet yaratmaya çalıştıkça bonservisi daha da tartışılır hale gelir; çocuk ben ofansif merkez orta sahayım diye adeta bağırıyor, sadece merkezde topla buluşunca rakip savunmayı zorlayabiliyor. Devrede Salih çıktı Ndour girdi, Gedson ve Rafa’nın savunma arkasına koşuları ve sekenlere Semih’in fırsat kovalaması dışında ofansif açıdan fazlası üretilmedi. Masuaku’nun ıslıklanacağına herkes adı gibi emindi ancak Serdar hocanın kadrosunda kanattan tempo enjekte edebilecek başka oyuncu yoktu. Serdar Topraktepe hocaya ekstra üzülüyorum, belli ki kötü gidişatı değiştirmek için çok kafa patlatıyor ama gerçekçi bir formül bu kadrodan çıkmıyor, sorunun tek çözümü teknik direktör değiştirmek değil ama bir türlü anlatamıyorum, sayfalar, programları yetmiyor. Keşke Serdar hoca bir de Pirlo Milan’ı Juventus’u tarzı bir 4-1-2-1-2 namı diğer elmas 4-4-2 formasyonu denese en azından 10 merkez orta sahadan 4’ü 11’de başlar. İlk devresinde ‘’acemiler mangası’’ misali amacı olan ancak bilinci düşük hücumlar izledik iki takımdan da... Çoğu bir türlü becerilemeyen ve karambol olsun diye gönderilen ortalara kurban giden hücumlar! Bu arada sık sık ofsayta düşmeleri de atlamayalım. Beşiktaş başlarda, merkezi Gedson Fernandes olan girişimlerde bulunmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Dağınık, savruk hücum girişimlerinde iki takım da birbirinden aşağı kalır değildi devre boyu. Sahi, Salih Uçan’dan bundan daha fazla kim, ne bekliyordu acaba? Denemeyene kızdılar ama deneyenler de yarı yolda kaldı. Keza henüz yolun başında olan ama yolun yarısını geçmiş gibi bir dille anlatılan Semih Kılıçsoy’dan?.. Ya Serdar Topraktepe’nin ısrarla her denkleme sokulmuş olmasına ne dersiniz? Demek ki Beşiktaş’ın ‘’bizim çocuk çözümü’’ bu kadarmış! Gerçek sorun şu ki; ülkede hakem ya da futbolcudan çok futbolun tasarımını yapanlarda sorun olduğunu anladığımızda denklemin çözüm yolunu da bulmuş olacağız. İkinci yarısında da düzensiz, karambole oynayan iki takım gayret edip durdu sahada. Hangi antrenmanları, ne için yapmışlardı belli olmuyordu. Maç zaten bu anlamsızlık bitti. Beşiktaş karmakarışık günlerden geçiyor. Kulübü bu hale getiren süreçler yıllardır gözler önünde ancak büyük çoğunluk gözünü yumuyor ve görmezden geliyor. Yönetime gelenlerin çoğu da kendilerinden önceki olumsuzlukların izlerine basarak çözüm üretecekleri iddiasında... Tuhaf! Beri yandan yönetimlerin her icraatını avuçlarını patlatırcasına alkışlayan transfer sevdalıları, ‘’Yenilsen de yensen de taraftarın senle’’ sloganları atıp zaman zaman ortalığı yıkıyor... Lakin, her maça devam eden taraftarları tenzih ederek söylüyorum... Üç, beş maç kaybedince büyük çoğunluğun tribünden kaybolmasını da not edelim bir kenara. Sıkıntılı ve yorucu bir maç izledik. Sıkıcılığı, her iki takımın kazandıkları toplarla bir pas zinciri oluşturmadan, hücum pozisyonu kuramadan topu kaybetmeleriydi. Geçiş oyununun farklı bir versiyonu. Böylesi bir oyunu anlayışla karşılama nedenleri de var. Alanyaspor, bu ligin kaliteli takımlarından biri. Onca oyuncu kaybına karşın tehlikeli bölgeden uzak durmak için yine de direnmeye ve dayanmaya çalışıyor. O yüzden sert oynuyorlar. Savunmada inanılmaz baskılı oynuyorlar. Maçın açılış golünü atmaları, moral üstünlükle canlı ve diri oyunlarına ilham verdi. O golden iki dakika sonra Beşiktaş, Rafa’nın attığı gol ile rahatladı. Her iki takım dengeyi bozmak adına peş peşe hücum gösterisine girmeleri, savunmacıları da çalıştırdı (!) Her iki takımın golcüleri de, ev sahibi ekipte Semih, Gedson ve Rafa; konuk takımda da Augusto, Cordova ve Efecan hücumda çok top kaybettiler. Semih’te bir durgunluk gördük. Gedson da oyunun içinde, her pozisyonda mücadele ediyordu. Ancak Alanyaspor’un ceza alanında oluşturduğu kalabalık savunmayı aşamadılar. 2024’ü dramatik ve kaotik olaylarla yaşayıp önce şampiyonluk yarışından kopan, ardından üst üste yerli - yabancı 5,6 antrenör deneyen, yenilediği kadrodan beklenen verimi alamayan, hayal kırıklığı yaratan başkanın ardından kongre ve seçim telaşına düşen Beşiktaş, arada Fenerbahçe’yi yenmesine rağmen galibiyet değil, “puan kayıpları serisi” sundu taraftarlarına. Bu sağlıksız ortamda futbolu yöneten ve uygulayan kadro da iflas etti bildiğiniz gibi. Ortada görünen en masum adam, Serdar Topraktepe… Elinden geleni yapıyor… Ama onda da bir yorgunluk ve huzursuzluk hali gözlüyoruz. Böyle durumlarda Serdar Hoca’yı rahat bırakmak, takımı da her şeye rağmen desteklemek gerekir. Dahası Serdar Topraktepe için çok özel bir kariyer planlaması da yapılmalıdır. Bu maçın üzüleni Beşiktaş. Sevineni ve ümitli olanı da Alanyaspor. Sami Uğurlu hocayı tebrik ediyoruz. Beşiktaş’ın boş tribünleri her şeyi anlatıyor, fazla lafa gerek yok! Taraftarlar da umutlarını yitirmişler. Ne yapsınlar sezona şampiyonluk şarkılarıyla başladılar, şimdilerde büyük hayal kırıklığı yaşıyorlar! Öyle veya böyle, Kartal’ın kuşkusuz en büyük transferi Rafa Silva’dır, aldığı astronomik rakama bakmam, oynadığı futbolla ilgilenirim. Evet dün gol atsa da Portekizli yıldızda düşüş var ancak iç ve dış kulvarda sürekli oynuyor, robot değil ki! Bakhtiyor bence Masuaku’yu aratmıyor, Serdar hoca onu niye oyundan aldı, anlayamadım! Gedson’a laf eden çarpılır, orta sahanın dinamosu, Kartal’ın vazgeçilmezi. Gelelim oyuna, dakika 5, Kartal gol yer mi, yer arkadaş yer! Bir duran top, savunmada karambol, araya giren Lima golünü çakıyor! Neyse ki, rakiplerin yakın markajında olan Rafa Silva iki dakika sonra Fatih’in kısa düşen geri pasında araya girdi, kaleciyi geçti, çaprazdan topu filelere gönderdi, skoru eşitledi. Uzatma dakikalarında Semih’in harika bir volesi var Ertuğrul’da kalan, hepsi o kadar. Kartal vites yükseltti, tempoyu artırdı, baskıyı üst seviyeye çıkardı, evyallah. Peki, bu unsurları pozisyon üretimine ya da gole yansıtamıyorsan, neye yarar kardeşim? Serdar hoca, skor tabelasını değiştirmek adına hamleler yaptı, yapmasına da o da pek işe yaramadı! Dişe dokunur, öyle aman aman pek pozisyon yok. Bir Gedson’un, bir de Semih’in var! Baksanıza, önüne gelen takım Kartal’ın pençesinden puanları kapıyor, içeride, dışarıda fark etmiyor! Alanyaspor iyi mücadele ortaya koydu, en azından takım savunmasını üst seviyede yaptı, bir puanı kaptı. Demem o ki, 121 yıllık asırlık çınara bu futbol, bu skor asla yakışmıyor! Diyeceksiniz ki eldeki malzeme bu, haklısınız! Zor günlerin hocası Serdar Topraktepe’ye kimse kızmasın, bir yardımcı oluyor, bir öne çıkıyor, tıpkı takım gibi onun da konsantrasyonu, morali sıfırın altında. İşin özeti 3-4 oyuncunun dışında o ağır formanın hakkını veren yok, yazık, hem de çok yazık!Hepinize iyi tatiller! Beşiktaş kazanmayı unuttu. Ligde çalkantılı dönem geçiren Siyah-Beyazlılar konuk ettiği Alanyaspor’a da puan verdi. Şampiyonluk umutlarını mucizeye bırakan Kartal, yılın son maçında taraftarını üzdü. Maç bitimi tribünlerin haklı tepkisi öne çıktı. Beşiktaş yılın son maçını en az seyirci ile oynadı. Bu durum sahaya olmusuz yansıdı. Maça iyi motive olamayan Kartal, 5. dakikada topu ağlarında gördü. Tam 6 kişi baktı, Lima golünü attı. İkramın böylesi pes dedirtti. Alanyaspor anında karşılık verdi bu ikrama. Geri pasında araya giren Silva, skora denge getirdi: 1-1. Daha 10 dakika dolmadan yaşanan bu durum, bol pozisyon ve gol beklentisi çıkardı ortaya. Ancak hiç de öyle olmadı. Halı saha maçına döndü. Her iki takım futbol adına ortaya bir şey koyamadı. Serdar hoca ikinci yarı hamle yaptı. Bu bir anlamda Masuaku’yu taraftarın önüne atmaktı. Nitekim de öyle oldu. Tribünler her top geldiğinde oyuncuyu yuhalayıp ıslıkladı. Zaten kötü oyun iyice çığrından çıktı. Silva boş kaleye kaçırdı. Semih şahsi oyunu tercih etti. Muçi bir eksik oynattı. Orta alan ve kanatlar yeterince işlemedi. Konuk ekip ikinci yarı yorulup oyundan düştü. Baskı kuran Beşiktaş final vuruşlarında etkisiz kaldı. Son bölümde artan baskı tabelaya yansımadı.