Gazete Vatan Logo

Öncesi ve sonrası işlemler etkiyi artırıyor: 'Tedavi olarak görülmeli'

Vücuttaki istenmeyen tüyler hem kadınlar hem de erkekler için büyük bir sorundur. Günümüzde kullanılan kıl alma yöntemlerinin aksine lazer epilasyonda kalıcı çözümler elde edilir. Yüzde yüz oranında bitiş garantisi olmasa da ağda, cımbız, ustura ya da jilet gibi kıl köklerini daha fazla besleyen aletler ile istenmeyen tüyleri yok etmeye çalışmak bir süre sonra sıklaşacağı için yorucu hale gelmeye başlar. Lazer epilasyon, istenmeyen tüyleri kalıcı olarak azaltmak veya ortadan kaldırmak amacıyla kullanılan bir kozmetik ve estetik tedavi yöntemidir. Bu yöntemde yoğun ve odaklanmış bir ışık enerjisi olan lazer, tüy foliküllerine (köklerine) yönlendirilir. Lazer ışığı, tüy folikülündeki melanin pigmenti tarafından emilir ve bu ışık enerjisi ısıya dönüşerek folikülü zararlı hale getirir veya yok eder.

Öncesi ve sonrası işlemler etkiyi artırıyor: 'Tedavi olarak görülmeli'

İrem Nur Kaya / gazetevatan.com

Lazer epilasyonun temel amacı, tüy foliküllerini kalıcı olarak zayıflatmak veya yok etmek olduğu için, uzun süreli veya kalıcı sonuçlar elde etmek için birkaç seans gerekebilir. İşlemin etkili olabilmesi için tüylerin büyüme döngüsü dikkate alınır ve bu nedenle birden fazla seans yapılması önerilir.

Lazer epilasyon öncesi ve sonrası önerilere uyarak işlemin etkinliğini artırabilir ve cildinizin sağlığını koruyabilirsiniz. Uygulama sırasında uzman bir profesyonelin gözetiminde olmanız da önemlidir. Estetik ve Güzellik Koçu Serpil Durmuş lazere dair merak edilenleri anlattı.

Yaz aylarında lazer yaptırmanın özellikle bronzlaşmış tenlerde dikkat edilmesi gereken bir işlem olduğunu açıklayan Estetik ve Güzellik Koçu Serpil Durmuş, “Özel başlıklar sayesinde lazer yaz aylarında da uygulanabilir, ancak bronzlaşmış ciltlerde dikkatli olunmalıdır. Bronzluk, ciltteki melanin miktarını artırabilir ve lazer tedavisinin yan etki riskini artırabilir. Buz lazer cihazıyla 4 mevsim ağrısız ve acısız bir şekilde işlem yaptırabilirsiniz.” dedi.

Haberin Devamı

Bronzlaşmış kişilere lazer tedavisi yapmak mümkün olsa da, cilt rengi ve bronzlaşma seviyesi tedavi sonuçlarını ve yan etki riskini etkileyebilir. Eğer cildiniz bronzlaşmışsa, lazer tedavisi cilt renginiz normale dönene kadar ertelenebilir. Bu, cilt renginizin dengelemesi ve yan etki riskinin en aza indirilmesi için önemlidir.

Lazerde seçilen cihazların önemine vurgu yapan Durmuş, “Lazer tedavisi için en uygun cihazı seçmek, cilt tipiniz, saç renginiz ve tüy yapınıza bağlıdır. Herkesin cilt ve saç yapısı farklıdır, bu nedenle bir dermatolog veya estetik uzmanının danışmanlığı çok önemlidir. Uzman, cilt tipinizi değerlendirecek ve size en iyi sonuçları verecek cihazı belirleyecektir. Ayrıca, cihazın FDA onaylı olup olmadığını kontrol etmek de önemlidir.” diye konuştu.

TÜY YAPISINA UYGUN TEDAVİ SEÇİLMELİ

Sarı veya beyaz tüylerde lazerin etkili olmayacağı düşüncesi hakkında bilgi veren Uzman Durmuş, “Lazer tedavisi genellikle koyu renk tüylerde daha etkili olur. Bunun nedeni, lazer ışığının tüylerin melanin pigmentine daha fazla tepki vermesidir. Sarı veya beyaz tüylerde melanin miktarı daha düşük olduğundan, lazer tedavisi etkisi sınırlı olabilir. Ancak teknoloji sürekli gelişmekte olduğundan, bazı lazer cihazları farklı tüy renklerine daha etkili şekilde tepki verebilir. Bu nedenle, bir uzmana danışarak tüy yapınıza uygun olan tedaviyi seçmek önemlidir.” açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

Öncesi ve sonrası işlemler etkiyi artırıyor: Tedavi olarak görülmeli

“Lazer tedavisinin yan etkileri genellikle geçici ve hafif olabilir.” diyen Serpil Durmuş, “Tedavi sonrası ciltte hafif kızarıklık, şişlik veya kabarma gibi reaksiyonlar görülebilir. Ancak bu etkiler genellikle birkaç gün içinde kaybolur. Nadiren, yanık, kabuklanma veya renk değişiklikleri gibi ciddi yan etkiler de görülebilir. Bu noktada bir uzmana başvurmak önemlidir. Lazer ışığı, hedef aldığı melanin pigmenti tarafından emilir. Cilt içerisinde ilerleme kaydetmez ve vücudumuzdaki organlara hiçbir şekilde etki etmez. Bu yüzden güvenli bir uygulamadır.”

TÜYLERİN TAMAMEN YOK OLMASI GARANTİ DEĞİL

Lazer ile tüylerden tamamen kurtulmanın mümkün olabileceğini aktaran Durmuş, “Ancak bu kişinin cilt yapısı, saç rengi ve kalınlığı gibi faktörlere bağlıdır. Lazer tedavisi tüylerin büyüme evresindeki kök hücrelerini hedef alarak kalıcı olarak azaltmayı veya yok etmeyi amaçlar. Tedavinin etkili olması için tüylerin büyüme evresinde olması önemlidir. Genellikle birkaç seans gereklidir ve sonuçlar bireysel farklılıklara göre değişebilir. Tüylerin tamamen yok olması garantili değildir, ancak tedavi sonrası tüylerin büyüme hızı ve kalınlığı azalabilir. Hormonal değişiklikler, yaşlanma ve genetik faktörler de tüylerin tekrar çıkmasını etkileyebilir. Tedavi sonrası düzenli olarak bakım seansları yapmak, istenmeyen tüylerin azalmasını sürdürmek için önemlidir.” diye belirtti.

Haberin Devamı

LAZER EPİLASYON ÖNCESİ BUNLARA DİKKAT!

Durmuş, "Lazer epilasyon öncesi peeling, keselenme fırçalanma gibi işlemler uygulanmamalı. Cildin hassas olması, lazer uygulama sonucu fazla acı hissedilmesi ve cildin tahriş olmasına neden olabilir. Bu tür işlemlerin lazer uygulamasından 1 hafta sonraya ertelenmesi uygundur. Uygulamalara başlamadan tüy sarartıcı kullanılmamalıdır. Seans öncesi vücut en doğal haliyle olmalıdır. Herhangi bir kozmetik ürün olmamalıdır." diye konuştu.

Öncesi ve sonrası işlemler etkiyi artırıyor: Tedavi olarak görülmeli

Lazer epilasyon sonrası yapılması gerekenleri aktaran Durmuş, “Lazer epilasyon sonrası 30 veya daha yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler sürülmelidir. İlk 24 saat sıcak su ile temas ettirilmemeli. Kabuklanma olursa el sürülmemeli, bölgeye 1 gün parfüm veya deodorant kullanılmamalı, tıraş edilmemeli, 3 gün kese peeling uygulanmamalı, enfeksiyon bulgusu var ise mutlaka doktora danışılmalıdır.

Haberin Devamı

Lazer uygulama sonrası 3 gün ağır egzersiz ve spor yapılmamalıdır. İlk 24 saat ise cildi kapatacak allık, fondöten gibi makyaj uygulamalardan kaçınılmalıdır.

Lazer epilasyon, bir tedavi olarak görülmelidir. Bu nedenle kıl döngüsü göz önünde bulundurup seans aralıkları; yüz bölgesi 5-6 hafta, vücut bölgesi ise 8-10 hafta ya da 10-12 hafta ara ile yapılmalıdır.” dedi.