Hayatını serebral palsi hastası oğlunu adadı
Konya'da 16 yıldır oğlunun gelişimi ve mutluluğu için elinden geleni yapan iki çocuk annesi 39 yaşındaki Nazmiye Korkmaz, evladına gösterdiği sevgi ve ilgiyle herkese örnek oluyor. Korkmaz "Hiçbir zaman Zekeriya'dan şikayetçi olmadım, onu çok seviyorum. O benim hayatımın merkezinde, canım, her şeyim" dedi.
Hayatını "nefesim" dediği serebral palsi hastası oğlunu adadı. Konya'da yaşayan iki çocuk annesi 39 yaşındaki Nazmiye Korkmaz, 1 yaşındayken serebral palsi (SP) teşhisi konulan 16 yaşındaki oğlu Zekeriya'ya büyük sevgi ve ilgiyle bakıyor. Konyalı Ahmet ve Nazmiye Korkmaz çifti, 8 aylıkken dünyaya gelen ikinci oğulları Zekeriya'da, doğumdan kısa süre sonra bazı farklılıklar gözlemledi. Bunun üzerine aile, yaşadıkları Antalya'da farklı doktorlara götürdüğü oğullarının SP hastası olduğunu öğrendi. Anne Nazmiye Korkmaz, 3 yaşına kadar konuşamayan oğlu Zekeriya için Bursa'da yatılı bir rehabilitasyon merkezine başvurdu. Fedekar anne, burada kaldıkları süre içinde Zekeriya'nın konuşmasına yardımcı olma adına öğrenip uyguladığı refleksolojiyle oğlunun ağzından ilk kelimelerini duydu.
Eşi 4 yıl önce vefat ettikten sonra oğulları Ramazan (22) ve Zekeriya (16) ile birlikte Konya'ya taşınan, evladına gösterdiği sevgi ve ilgiyle herkese örnek olan Korkmaz, AA muhabirine, Zekeriya'nın hayatının merkezinde yer aldığını söyledi. Diğer oğlunun Selçuk Üniversitesinde okuduğunu ifade eden Korkmaz, "Eğer özel bir anneysen, özel bir çocuğun varsa kendi hayatından vazgeçeceksin. Hayatını ona feda edeceksin, ben de hayatımı feda etmekten şikayetçi değilim." dedi. Anne Korkmaz, eşi vefat ettikten sonra birçok şeyi kendi başına yapmayı öğrendiğini, Zekeriya'nın hem annesi hem de babası olduğunu anlattı.
"Zekeriya ile iki bedende tek organ gibiyiz"
Korkmaz, bazı SP'li hastalara göre Zekeriya'nın durumunun daha ağır olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Zekeriya fizik tedavi ve eğitimi hiç bırakmadı ama kasılmaları çok fazla olduğu için kalça çıkıkları, kemiklerde eğilme, vücutta bozulma gibi sorunlarla 12 ameliyat geçirdi. Konya'ya taşındıktan sonra evde eğitim almaya başladık. Karatay Özel Eğim Uygulama Okulu'yla eğitimlerimize devam ediyoruz. Zekeriya'nın tedavisinde başarılı olabilmem için, 40 günlükken ilk geçirdiği nöbetten şimdiki zamana kadar hayatında ne olduysa hepsi benim beynimde kayıtlı, hepsine hakimim. Zekeriya ile iki bedende tek organ gibiyiz, 16 yıllık bir hayatımız var. Bunun içine 12 ameliyat sığdırdık ve çok yoğun tedavi süreçlerinden geçtik, hiç ümidimizi kaybetmedik."
Korkmaz, evde Zekeriya'yı emanet edebileceği birileri olduğunda dahi bir an önce eve dönmek istediğini, aklının oğlunda kaldığını belirterek, "Hiçbir zaman Zekeriya'dan şikayetçi olmadım, onu çok seviyorum. O benim hayatımın merkezinde, canım, her şeyim. Zekeriya hep benimle beraber, birlikte ağlıyoruz, gülüyoruz, mutlu oluyoruz. O benim nefesim. Bir oğlum daha var, ona karşı sorumluluklarım da bulunuyor. Her zaman onun da yanındayım, o da benim her şeyim. Zekeriya'nın abisi Ramazan en büyük destekçim." ifadelerini kullandı. Anne Korkmaz, oğlu ile yaşadıklarını, benzer durumdaki ailelere yardımcı ve umut olması adına bir kitapta toplamayı düşündüğünü belirtti. Antalya'da yaşarken eşiyle seyyar satıcılık yaptıklarını anlatan Korkmaz, "Bu işi eşimin vefatından sonra da devam ettirmeye karar verdim. Yaz aylarında 4 yıldır ailece Antalya'ya gidip büyük oğlumla seyyar satıcılık işine devam ediyoruz. Pandemi nedeniyle kısıtlamalar kalkarsa bu yıl da gideceğiz inşallah." diye konuştu.